Türkiye'nin bu sefer gözü döndü!

Yayın Tarihi: 21/02/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Hani merak edilen şu soru, "Türkiye ABD gemisini vurur mu?". Burada işler biraz karışık. Zira Türkiye, Afrin'de Washington'u net bir şekilde uyardı deyim yerindeyse tehdit etti. "Askerini çek yoksa vururum". İşte işler bu kadar gergin ve tehlikeli boyutta. İşler neden karışık peki; çünkü Rumların asıl dostu Ruslar, sıkıştıkları zaman Amerika'dan da yardım istiyorlar. Böyle bir durumda Türkiye, aram gemisi vurur mu sorusunun cevabı bu nedenle karışık. Vurmaz ama gemiyi tutuklar; savaş değil de kriz çıkar.
  • Asıl kötü olan ne biliyor musunuz? Yazının başında da ifade ettiğim gibi Türkiye'nin gözünün dönmüş olması. Eskiden Washington'dan bir telefon Ankara'yı hemen yatıştırıyordu ya da Ankara yatışmak zorunda kalıyordu; gelin görün ki artık ne öyle bir Ankara var artık ne de öyle bir Türkiye.

Türkiye'nin bu sefer gerçekten gözü döndü dersek mübalağa etmiş olmayız. Birkaç aydan beridir Türkiye, Afrin'de ciddi ve bir o kadar da haklı bir savaş veriliyor. Kendini korumaktan aciz ve Rusya'nın gölgesinde yaşayan Şam yönetimi aklı sıra Ankara'ya kafa tutacağını sanarak Afrin'e girme planları yapıyor. Zaten dün öğleden sonra terörist gruplar Afrin'e girmeye çalıştıysalar da TSK'nın ağır topçu atışının ardından geri dönmek zorunda kaldılar.

Kim ne derse desin Türkiye eski Türkiye değil. Kendi bölgesinde söz sahibi ve yeri geldiğinde herkese boyunun ne kadar uzun olduğunu gösterebilecek cesarete sahip. Türkiye elbette ki bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a borçlu.

Bir zamanlar kafasına çuval geçirilen Türk askeri ve bunu yapan Amerikan askeri artık mevzu bahis değil. O günleri unutmadık. Çok onur kırıcı olaylardı bunlar. Türk Silahlı Kuvvetlerini zayıflamış sananlarda var tabii ama gelin görün ki durum böyle değil.

Amerika, sözüm ona Türkiye'nin müttefiki bu öyle hayırsız bir müttefik ki darbe ile yönetim değiştirmeyi alışkanlık haline getirmiş bir dost. Kuzu postu giymiş bir kurt.

Sözün özü son derece gergin bir döneme girdik. İşler sadece Afrinde ve Türkiye'nin doğusunda kızışmadı, şimdi Kıbrıs suları da hayli ısındı ve Türkiye, Rum tarafına çekinmeden müdahale edebilecek bir psikolojiye bürünmüş durumda. İtalyan petrol arama gemisi yerinden hareket edemezken Rum tarafı çareyi Amerika'dan istemek de buldu.

Hani merak edilen şu soru, "Türkiye ABD gemisini vurur mu?". Burada işler biraz karışık. Zira Türkiye, Afrin'de Washington'u net bir şekilde uyardı deyim yerindeyse tehdit etti.

"Askerini çek yoksa vururum". İşte işler bu kadar gergin ve tehlikeli boyutta.

İşler neden karışık peki; çünkü Rumların asıl dostu Ruslar, sıkıştıkları zaman Amerika'dan da yardım istiyorlar. Böyle bir durumda Türkiye, aram gemisi vurur mu sorusunun cevabı bu nedenle karışık. Vurmaz ama gemiyi tutuklar; savaş değil de kriz çıkar.

Asıl kötü olan ne biliyor musunuz? Yazının başında da ifade ettiğim gibi Türkiye'nin gözünün dönmüş olması. Eskiden Washington'dan bir telefon Ankara'yı hemen yatıştırıyordu ya da Ankara yatışmak zorunda kalıyordu; gelin görün ki artık ne öyle bir Ankara var artık ne de öyle bir Türkiye.

Doğrusu hangisi peki ? Elbette ki şu an ki Türkiye. Bölgesinde sözü geçen bir devlet ve devlet başkanı.Eskiden Türkiye böylemiydi ya ?

Savaş çıkar mı peki buralarda; tabii ki çıkmaz ama gerginlik çıkar mı; hem de kötü gerginlikler çıkar, çıkacak da.

Aslında şu sıralar yaşanan kriz geçtiğimiz yıl yaşanacaktı fakat Kıbrıs müzakerelerinin devam ediyor olması ve çözüm arayışları bunu engellemiş oldu, daha doğrusu ertelemiş oldu.

Fakat Rumlar bir yıl geciktirdikleri krizle şu an başbaşalar, bakalım hangi abileri onlara yardımcı olacak.

Tarih tekerrür ediyor !

12 Haziran 2017 tarihinde Cenevre sonuçsuz kalırsa savaş çıkabilir başlıklı yazımı buldum. Aynı kriz o günlerde de çıkmıştı fakat görüşmeler olası bir savaşı adeta engellemişti.

"Cenevre zirvesine bir de negatif açıdan bakacak olursak, bu zirve olur da sonuçsuz kalırsa temmuz ayında Rum tarafının Akdeniz'de başlatacağı petrol ve doğal gaz araması yani sondaj çalışmaları Türkiye'yi ciddi anlamda rahatsız ettiği için Türkiye bu kazıyı engelleyeceğini ve savaş çıkabileceğini açıklamıştı.

Türkiye'nin Akdeniz'de KKTC devletiyle yapmış olduğu petrol ve doğal gaz arama anlaşması çerçevesinde böyle bir hakkı bulunuyor ve Rum tarafının tüm ikazlara karşın sondaj çalışması başlatması halinde Ankara'nın buna müdahale edeceği bilinen bir gerçek. Bunu iki kez Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bir kez de Nikos Anasatasiadis açıklamıştı.

Çavuşoğlu "Herkes burada: Birçok ülke var, terör grupları var, Doğu Akdeniz'de savaş gemileri dolaşıyor. Doğal gaz ve petrol rezervleri konusunda Rum tarafının da tek taraflı adımları devam ediyor. Bu konuda da sabrımız sonsuz değildir – onu da söyleyelim. Sabrediyorsak burada bir çözüm umuduyla sabrediyoruz. Biz de gerekli adımları atarız zamanında attığımız gibi." http://www.mfa.gov.tr/disisleri-bakani-sayin-mevlut-cavusoglu_nun-kktc-cumhurbaskani-sayin-mustafa-akinci-ile-ortak-basin-toplantisi_-21-subat-2017_-l.tr.mfa

Başbakan Özgürgün, temmuz ayında Rumlar tarafından başlanacak sondaj çalışmaları ile gerginliğin daha da tırmanacağını belirtmişti. Başbakan Hüseyin Özgürgün, "İş gerilirse durum temmuzda sıcak çatışmaya da gidebilir. Çünkü Rum lider bunları seçim malzemesi olarak kullanıyor" demişti.

Eide "ToVima" gazetesine verdiği röportajda Kıbrıs sorunundaki müzakerelerin devamının, sıcak bir çatışmanın önlenmesi için en iyi ilaç olduğu görüşünü dile getirdi.

Bu nedenle Cenevre'den mutlaka bir sonuç çıkması lazım bunun aksi olursa özellikle temmuz ayında Türk-Yunan savaşının çanları çalabilir. Bu önemli ve net olan bilgiyi de bir yana yazın derim"

http://www.kibrispostasi.com/c1-KIBRIS_POSTASI_GAZETESI/j160/a30735-Cenevre-sonucsuz-kalirsa-savas-cikabilir

***************

Günün Sözü

Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir.

Winston Churchill

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.