Ankara, Özersay'ın önünü açıyor

• Bunu bilmeyen yoktur belki ama bilmeyen de olabilir tabii ki. Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın AK Partiyle oldukça yakın dostlukları ve ilişkileri vardır. Deyim yerindeyse AK Parti'nin KKTC'de değer verdiği ve önemsediği belli başlı insanlardan biridir Kudret Özersay. Bunu öyle sanıyorum ki kendisi de inkar edemez. Gerçi Ankara'daki bir dostum bana Özersay'ın Ankara ile ilişkilerinin eskisi gibi iyi olmadığını da net bir dille ifade etmiştir. Bu da ayrı önemli bir bilgi benim için. Hatta köprüler atıldı dahi diye duydum. Ama hangi köprüler onu bilemem.
• Bundan sonraki süreçte öyle anlıyorum ki Özersay sık sık yurt dışına önemli temaslar yapmak için gidip gelecek. Bunlar öyle önemli temaslar olacak ki deyim yerindeyse Cumhurbaşkanı Akıncı'yı kıskandıracak nitelikte olacak. Ve çok yakında Cumhurbaşkanı Akıncı ile Özersay'ın arası ciddi anlamda açılacak. Yazının başında dedim ya tarih tekerrürden ibarettir. İşte bu durum da böyle olacak.
• Sonuç olarak dış siyaset açısından bakarsak bu yıl oldukça hareketli geçecek. Türkiye, Dışişleri Bakanı Özersay'a ciddi girişimler yapması için bir hayli önemli kapıyı açacak ve içeriye girmesini sağlayacak. Özersay da bunu iyi kullanır ve iyi bir imaj çizerse iki yıl sonra potansiyel Cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza çıkacak.

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın gizli bir şekilde İtalya'ya gidişi ve orada ilgili petrol arama şirketinin CEO'suyla görüşme yapması son derece önemli ve ciddi bir girişimdi. Bunun gizli yapılması da son derece önemliydi tabii. Elbette ki bunu Özersay, Ankara Dışişleri ile birlikte hareket ederek yapmıştır. Ortaya çıkan tabloda değerlendirilecek birden fazla önemli konu var.

Birinci önemli konu; Kıbrıs'ta bir petrol araması yapılacaksa elbette ki bunda söz sahibi adanın diğer yarısının sahibi olan KKTC'dir. Buna bağlı olarak Türkiye'nin de bölgede söz söyleme hakkı baki. Bu nedenle ENI şirketinin KKTC'yi doğrudan dikkate alarak görüşme yapması son derece yerinde bir karar oldu. Bunu rahatlıkla Rumlar engelleyebilirdi; zaten gizli yapılmasının da sebebi buydu zaten. Tabii burada Ankara'nın İtalya ile olan diplomatik ilişkilerinin etkisi son derece önemli. Yani bu görüşmeyi Ankara Dışişleri ayarlamıştır dersek mübalağa etmiş olmayız.

Lefkoşa-Ankara-Roma üçgeni arasında önemli bir diplomatik süreç yaşandı ki bu görüşme oldu. Zira dün de yazdık ortam gergin ve İtalyan petrol arama gemisinin karşısında Türk Savaş gemileri hazırda bekliyor. İşte işin boyutu bu nedenle önemli.

ÖZERSAY BANA AVCI'YI HATIRLATTI

Kim ne derse desin bu ülkenin en başarılı Dışişleri Bakanlarından biri de Turgay Avcı'ydı. Ankara Hükümeti ile olan yakın dostluğu vesilesiyle KKTC'nin dış dünya da başarılı bir şekilde tanıtılması, temsil edilmesi ve önünün açılması için çok ciddi bir başarı ortaya koymuştu. O kadar bir başarılı olmuştu ki dönemin Cumhurbaşkanı Talat, Avcı'dan rahatsız olmuştu. Unutmayın ki İtalya parlamentosundan iki milletvekiline KKTC vatandaşlığı veren Turgay Avcı'nın ta kendisiydi.

Merak etmeyin tarih tekerrür ediyor yine ve edecektir.

ÖZERSAY-ANKARA İLİŞKİLERİ

Bunu bilmeyen yoktur belki ama bilmeyen de olabilir tabii ki. Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın AK Partiyle oldukça yakın dostlukları ve ilişkileri vardır. Deyim yerindeyse AK Parti'nin KKTC'de değer verdiği ve önemsediği belli başlı insanlardan biridir Kudret Özersay. Bunu öyle sanıyorum ki kendisi de inkar edemez. Keza Başbakan Tufan Erhürman'ın da yine Ankara Hükümetiyle oldukça yakın bir dostluğu vardır. Bu dostluklar elbette ki KKTC'nin lehine ve menfaatine dostluklardır ve son derece de faydalıdır. Bunu herkesin desteklemesi gerekir.

Gerçi Ankara'daki bir dostum bana Özersay'ın Ankara ile ilişkilerinin eskisi gibi iyi olmadığını da net bir dille ifade etmiştir. Bu da ayrı önemli bir bilgi benim için. Hatta köprüler atıldı dahi diye duydum. Ama hangi köprüler onu bilemem.

Sonuç itibarıyla Özersay'ı, Avcı'ya benzetmemim asıl sebebi işte Özersay'ın KKTC'nin söz sahibi bir devlet olması yönünde yapacağı lobi çalışmalarında Ankara'nın tam desteğini almış olduğu düşüncemdir.

AKINCI İLE ÖZERSAY'IN ARASI YAKINDA AÇILIR

Bundan sonraki süreçte öyle anlıyorum ki Özersay sık sık yurt dışına önemli temaslar yapmak için gidip gelecek. Bunlar öyle önemli temaslar olacak ki deyim yerindeyse Cumhurbaşkanı Akıncı'yı kıskandıracak nitelikte olacak. Ve çok yakında Cumhurbaşkanı Akıncı ile Özersay'ın arası ciddi anlamda açılacak. Yazının başında dedim ya tarih tekerrürden ibarettir. İşte bu durum da böyle olacak. Cumhurbaşkanı Akıncı ile dönemin Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu'nun da arası açıktı. Ve Tahsin bey de Ankara Hükümetinin değer verdiği isimlerden biriydi. Tabii Tahsin beyle Akıncı'nın uyum sorunu Kıbrıs sorunundaki fikir ayrılığından geliyordu.

Aynı sorun Kudret Özersay ile Akıncı arasında da yaşanacak. Çünkü Özersay da en az Ertuğruloğlu kadar Kıbrıs konusunda muhafazakar ve katı görüşlere sahip. Tam sağ ideolojiye sahip bir siyasi. Kudret hocanın bunu dillendirme şekli daha diplomatik olduğu için kulakları tırmalamıyor.

Her ne halse bir süreden beridir Cumhurbaşkanı da sağ ideolojiye sahip bir siyasi gibi davranıyor. Ama öyle sanıyorum ki Cumhurbaşkanı bir süre sonra çözümü yeniden savunmaya başlayacaktır. Tabii bu durum nasıl olacak o da ayrı bir konu.

Türkiye Kıbrıs'ta çözüm konusunda uğraş verse de çözümün gerçekleşmesinin zor olduğunu iyi biliyor; bu nedenle Türkiye'nin sesi bir siyasi elbette ki Türkiye'nin desteğini alacak, çözüm çözüm diye tutturan bir siyasi bu destekten yoksun kalacak ama gelin görün ki Ankara'nın her desteklediği siyasi de bu ülke de kaybetti.

Avcı'yı eleştiren çoktur, bunun sebepleri de bellidir, şimdi uzun uzun yazmaya gerek yok ama Turgay Avcı kadar başarılı bir siyasi pek sık gelmiyor bu meclise. Bunu size yürekten söylüyorum. Gelin görün ki halk buna bakmaz, algıya bakar. Bu nedenle siyasiler üzerlerinde oluşacak algılara son derece dikkat etmeli.

Sonuç olarak dış siyaset açısından bakarsak bu yıl oldukça hareketli geçecek. Türkiye, Dışişleri Bakanı Özersay'a ciddi girişimler yapması için bir hayli önemli kapıyı açacak ve içeriye girmesini sağlayacak. Özersay da bunu iyi kullanır ve iyi bir imaj çizerse iki yıl sonra potansiyel Cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza çıkacak. Bunu bugünden görmek anlamak benim açımdan son derece kolay bir durum.

Oldukça heyecanlı ve hareketli bir yıl yaşayacağız. Deyim yerindeyse Özersay'ın atak üstüne atak Showlarını izleyeceğiz. Keyifli olacak diye düşünüyorum.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Hangi ülkeye gitsem oranın başkenti sensin

Cemal Süreya