"Yüksel kazanır"

Yayın Tarihi: 14/05/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Dikmen bu baş döndürücü değişimini elbette ki uzun yıllardır Belediye Başkanı olan Yüksel Çelebi'ye borçlu. Zanaatkar bir terzinin elinden geçmiş bu kaliteli kumaş. Yerel seçimlerdeki adaylarla ilgili sorular peşi sıra geliyor. Buldular ya siyasetle uğraşan biri hemen son dedikoduları alacaklar. Sordukça sordular, sonra ben bir soru sordum hemen hepsi sustu. Hem de bir anda. "eee dedim kim kazanacak seçimi Dikmen'de?"
  • Öyle bir kendilerine bakındılar ve sonra patır patır söylediler; "Yüksel kazanır".
  • Dikmen'i gezerken Yüksel Başkan'a köylülerin gelip seslenişini gördüm, çocukların gelip başkan diye sarılmalarına tanık oldum, içimden kendi kendime bu adam olmuş, pişmiş dedim. Uzun bir köy yürüyüşü oldu. Başkanın yüzünde insanların kendisine göstermiş olduğu sevgi ve saygıdan bir şeyleri başarmış olmanın mutluğu vardı, sanırım bir insan ancak başka insanları da mutlu ettiğinde bu yüz ifadesi oluyor.

Uzun bir aradan sonra Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi ile geçtiğimiz hafta buluştuk. Israrla cumartesi günü Görneç'teki açılışa beni davet etmesine rağmen özel nedenlerden ötürü gidemedim, gidemedim ama Çelebi oldukça güzel bir parkın ve muhtarlık binasının açılışını Başbakan Tufan Erhürman'ın katılımıyla açtı.

Zaman zaman Dikmen'deki dostlarıma uğrarım, zaten yakında bende bir Dikmenli olacağım. Büyüdüğüm ve yüzlerce dost biriktirdiğim bu güzel kasaba Lefkoşa'nın hemen yanı başında birçok insanın ömürlerini geçirmek için taşınmaya başladığı inanılmaz güzel bir yer oldu.

Eskiden içinden koyunların geçip gittiği ama şimdi kalbur üstü insanların bahçeli evlerini yaptığı oldukça popüler bir yer oldu.

Dikmen bu baş döndürücü değişimini elbette ki uzun yıllardır Belediye Başkanı olan Yüksel Çelebi'ye borçlu.

Zanaatkar bir terzinin elinden geçmiş bu kaliteli kumaş.

İnsanı tam Kıbrıslı Türk tadında. Şakacı, mizah yeteneği yüksek ve cana yakın.

Başkanı beklerken köy kahvesine uğramamak olur mu? Arabayı par edip de meydandaki kahveye yürürken kahvede oturanların beni karşılayış şekilleri, kahve ısmarlamaları görmeye değerdi doğrusu.

Ne de olsa hepsinin benim üstümde çok hakkı var. Köylerinden bir çocuk okumuş, tanınmış bir gazeteci olmuş. Onlar için büyük gurur.

Yerel seçimlerdeki adaylarla ilgili sorular peşi sıra geliyor. Buldular ya siyasetle uğraşan biri hemen son dedikoduları alacaklar.

Sordukça sordular, sonra ben bir soru sordum hemen hepsi sustu. Hem de bir anda.

"eee dedim kim kazanacak seçimi Dikmen'de?"

Öyle bir kendilerine bakındılar ve sonra patır patır söylediler; "Yüksel kazanır".

Gülümsedim!

Köyü konuştuk köylülerle, yapılan onca güzel işi.

Başkanı beklerken bu güzel insanlarla sohbet çok güzeldi; hatta içlerinden biri "gelince sor bakayım sabahtan nasıl tavlada yendim genni"..

Ve gülüşmeler..

Evet Yüksel Çelebi, hızla gelişen ve büyüyen KKTC'de Dikmen'i bu büyümenin peşine takmış ve zenginleştirmeyi başarmıştı.

Bunu başarırken de Dikmenli olduğunu unutmadan, insanından kopmadan yapmıştı tüm bunları.

Derken başkan geldi ve kırk defa değiştirmesini söylediğim pick up makam aracına bindik.

"hala bir Mercedes almadın bu arabaylasın" diye söylendim; "yolları, dağları mercedesle gezemeyiz, iş yapıyoruz biz" dedi ve "gel seni gezdirmeden dağa çıkarayım, su arıyoruz yakında su bulacağız" dedi.

Dikmen'in hemen üst başındaki dağlık bölgeye zorlu bir yoldan geçerek tırmandık. Jeoloji ve maden dairesinin ekipleri 24 saat çalışmak suretiyle su arıyorlar, hem de durmaksızın. Daire çalışanları misafirper bir şekilde karşıladı bizi ve bir hayli bilgi verdiler.

İlk defa su sondajı nasıl yapılır izledim.

Ve beklenen o soru geldi "kahve içer misiniz?"

İçilmez mi?

Başkan uzun uzun yaptıklarını ve yapılacaklarını anlattı.

Derken oradan ayrıldık ve çalışmaların devam ettiği diğer bölgelere gittik. Dikmen ve Dikmen'e bağlı köylerdeki hummalı çalışmaları birlikte inceledik.

O anlattı ve anlattıkça ben geçmişi düşündüm.

DİKMEN NE GÜNLERDEN GEÇTİ

Sanırım en uygun ara başlık bu olurdu bu yazının devamına. Yahu Allah aşkına gerek Dikmen'de gerek Kırnı'da gerek Taşkent'te ne vardı ki 10 sene öncesine kadar. Ben söyleyeyim size davar pisliğinden başka hiçbir şey yoktu. Gerçekten yoktu. Bu saydığım köylere girdiğinizde sizi bir davar kokusu sarardı ki sormayın, düşman başına bir koku.

Adam asfalt dökmüş, kaldırım yapmış, park bahçe yapmış, su bağlamış, getirmiş ama bazılarına yaranamamış anladığım kadarıyla.

Şimdi bu yazıda başkan şunu yaptı bunu yaptı diye uzun uzun yazmanın anlamı yok. Belediye başkanıdır yapacak, görevi ama Yüksel Başkan'dan öncesine kadar kimse bir şey yapmamış usta.

Buradaki asıl mesele vizyonunuz ve niyetinizdir. Yüksel Başkan'da bu en üst düzeyde var. Makam arabasını değiştirdiğinde kendisini sitemlemiş ve "başka araba bulamadın ve pickup arabayı mı aldın, insan bir Mercedes alır" demiştim… "Mercedes'le köylerin en ücra yerinde yaşayanlara ulaşamam, benim işim yalnız Dikmen'de düz yolda değil; bize bağlı köylere, yardım isteyen evlere bu arabayla gidiyorum gardaş" demişti.

İNSANLAR ÇELEBİ'Yİ SEVİYORLAR

Dikmen'i gezerken Yüksel Başkan'a köylülerin gelip seslenişini gördüm, çocukların gelip başkan diye sarılmalarına tanık oldum, içimden kendi kendime bu adam olmuş, pişmiş dedim. Uzun bir köy yürüyüşü oldu. Başkanın yüzünde insanların kendisine göstermiş olduğu sevgi ve saygıdan bir şeyleri başarmış olmanın mutluğu vardı, sanırım bir insan ancak başka insanları da mutlu ettiğinde bu yüz ifadesi oluyor.

Açıkçası bu ziyaret benim için iyi bir gözlem yazısı doğurdu. Elime bir liste alıp Yüksel Başkan neler yapmış neler diye yazabilirdim ama o tür bir yazı sadece bir propaganda yazısı olurdu.

Dikmen'e zaman zaman gidiyorum, Dikmen kendini çoktan aşmış, başkanın sihirli elleri değil; alın teri akmış zamanın davar kokan topraklarına.

Ayrılmadan köyün fırınından ortalığı bir ekmek kokusu sarmış ki sormayın, ekmeğimi de koltuğumun altına alıp Lefkoşa'nın yolunu tuttum.

Dikmen'de yaşamı bir ayrıcalık haline getirmişse bir başkan, ona ancak şapka çıkarırım ben.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem. Seninki gül oluyor aralarında..

CEMAL SÜREYYA

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları