Bin Euro'ya satılık ölüm

Yayın Tarihi: 15/05/18 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • İzmir ve Ege Bölgesi, kaçaklar için Avrupa'ya gitmek üzere kilit bir yer. Genellikle deniz yolu kullanılır. Nedeni, Türkiye ile Yunanistan sahillerinin bazı yerlerde birbirine çok yakın olması. Deniz yoluyla geçişin çeşitli şekilleri var. Zodyak (şişme bot), sürat teknesi, lüks tekneler... Kaçak yolcunun ekonomik durumuna göre bu araçlardan biri belirleniyor. Zodyak ile geçiş, kişi başı 1.000-1.200 euro, sürat teknesi 1.500 -2.000 euro, lüks tekneler 3.500–4.000 euro.

Bunun adı dram hem de büyük bir dram. Deniz resmen insan kusuyor. Yenierenköy kıyılarına birkaç günden beridir insan ceseti vuruyor. Konu malum Suriye'deki iç savaştan kaçan binlerce insan Akdeniz'de ölüp gidiyor. Olayı hangi açıdan ele alırsanız alın kelimeler kifayetsiz kalır. Umarım çocuk cesetleriyle karşılaşmayız. İnsan ticareti aşağılık bir suç, hem de suçların en adisi.

Küçücük bir umutla gemilere bindiriliyor bu insanlar binlerce Euro karşılığında. Oldukça sık rastladığımız bir olay aslında Kuzey Kıbrıs'ın kıyılarına vuran cesetler. Hemen hemen artık her ay birkaç insan ceseti ülkenin belli kıyılarına vuruyor.

Geçmiş yıllarda KKTC'de de insan ticaretiyle uğraşan bir genç boğularak yaşamını yitirmişti. Olay Karpaz sahillerinde gerçekleşmişti. Yanılmıyorsam ve eğer yasalarda bir değişiklik yapılmamışsa insan ticareti suçunun bizim ülkemizdeki cezası sadece 1 Türk lirası.

Dün gazeteye uğradığımda olay mahallindeki gazeteci arkadaşımız fotoğrafları haber merkezimize servis ediyordu. Fotoğrafları gördüm. Bir gazeteci olarak çeşitli nedenlerle hayatlarını kaybeden çok insanın halini de gördüm fotoğrafını da gördüm, yazının başında da ifade ettiğim gibi kelimeler yetersiz kalıyor.

Halbuki her şeyden bıkıp usanmış bir millet olarak, umudumuzu yitiren bir millet olarak kıyıya vuran bu insan cesetlerinden bakıp da ders almamız gerekiyor.

Eğer yakınlarda bir yerde bir gemi batmışsa kıyıya vuran cansız insan bedenlerinin sayısı artacak. Deyim yerindeyse yaz aylarında denizde yüzerken karşınızda size doğru dalgaların getirdiği cansız bir bedenle karşı karşıya gelebilirsiniz.

Savaşın en acımasız yüzünü görüyoruz.

Yaklaşık üç bin kişi Akdenizde öldü

BM Uluslararası Göç Örgütü sadece 2017 yılında başka ülkelere geçen veya geçmek isterken yaklaşık 5 bin göçmenin hayatını kaybettiğini açıkladı. Uluslararası Göç Örgütü göçmenlerin boğularak, açlık ve susuzluk çekerek ya da şiddete maruz kalarak hayatını kaybettiğini ifade etti. Örgütün verilerine göre sadece Akdeniz'de Avrupa'ya ulaşmaya çalışan toplam 2 bin 925 göçmen öldü. Cenevre'de göçmenlerin durumuna ilişkin açıklamalarda bulunan Uluslararası Göç Örgütü, özellikle son zamanlarda göçmenlerin durumunun son derece dramatik hale geldiğine dikkat çekti.

Kaçak göçmen işi nasıl çalışıyor

Yaptığım bazı araştırmalarda göçmen kaçakçılığının nasıl gerçekleştiğiyle ilgili oldukça uzun bir yazı buldum. Bunun bir kısmını sizlerle paylaşıyorum.

Son 21 yılda 29 bin 917 göçmen, Avrupa yolunda hayatını kaybetti. İç savaşlar, açlık, yoksulluk, dış müdahale ve siyasi baskılardan kaçıp Avrupa'da daha iyi bir yaşam umuduyla yola düşüyorlar.

Ancak yol meşakkatli. Sınırlar tehlikeli, uzun ve nerede biteceği belli olmayan deniz yolculukları trajedilerle sonuçlanıyor. Ama göç durmuyor. Ortadoğu, Afrika ve Asya'da bir ülkenin vatandaşının AB üyesi bir ülkeye vize alabilme ihtimali yok denecek kadar az. Sınırları aşabilenler yaşama hakkıyla bile çelişen bir tâbirle tanımlanıyor artık: 'Yasa dışı göçmen'. Göçmenler nereden nasıl kaçıyor, göçmen kaçakçılığı nasıl işliyor?

"11 Şubat günü Akdeniz'deki bir facia uluslararası medyanın manşetlerinde, canlı yayınlarındaydı. Göçmenleri taşıyan tekneler İtalya sahillerine ulaşamadan battı, 300'den fazla kişi hayatını kaybetti. Bu olay, istikrara hasret Afrika'dan kaçan göçmenlerin başına gelen ne ilk ne de son trajediydi. Fransız Bilimsel Araştırma Merkezi'nin verdiği sayılara göre 1993-2014 arası, 29 bin 917 göçmen Avrupa yolunda hayatını kaybetti. Arap Baharı göçmen akınını katlarken, Kuzey Afrika ve Sahra altı ülkelerinden kaçan göçmenler Avrupa'da huzur aramaya gidiyor. Ama sınırların yükseldiği dünya öyle kolayca yer değiştirilebilecek, isteyenin istediği yere rahatça girebildiği bir yer olmaktan uzak.

AB sınırlarını koruyan Frontex (Avrupa Birliği Sınırlarının Yönetimi için Operasyonel İşbirliği Ajansı) gücünün çapı büyütüldü, elektrikli çitlerle göçmenleri caydıracak sınır önlemleri alındı ama bu göç hiç durmadı. "Göçmek" ya da bir ülkeden başka bir ülkeye kaçmanın ekonomik, siyasi ve sosyal birçok nedeni var ama bu motivasyonun gerisinde göçmen kaçakçılığının bir endüstriye dönüşmesinin de ciddi payı bulunuyor. İnsâni trajedileri takip eden Global Initiative'in verilerine göre, 'kaçak' göçün yüzde 80'i insan kaçakçıları tarafından organize ediliyor . Bazıları Sahra çölünü geçene kadar rehberlik ediyor, bazıları da göç bağlantılarının sağlandığı transit ülkelerde gruplara eşlik ediyor.

Afrika ve Afrika altından Avrupa'ya 3 ana göç yolu bulunuyor. Mali, Gambiya ve Senegal'den göçmenlerin İtalya ve İspanya'ya gittiği yol, batı rotası. Nijerya, Gana ve Nijer ise orta Akdeniz rotasını kullanıyor.

Somali, Eritre, Sudan ve Mısırlı göçmenler ise doğu Akdeniz'den Avrupa'ya geçiyor. Göçleri organize edip, insanları iyi gelecek ve iş vaadiyle kandırmanın maliyeti ise yolun zorluğuna ve gidilecek ülkenin mâhiyetine göre değişiyor. Tıpkı GSM operatörleri gibi göçmen kaçakçıları

Ege Denizi, Avrupa hayaliyle yasa dışı yollardan yurt dışına çıkmak isteyenlerin en önemli geçiş güzergahlarından birisi. Bu yolu tercih edenlerden kimi ülkesindeki iç savaştan, çatışmadan kaçıyor, kimi yokluk ve yoksulluktan. Hepsinin amacı daha iyi bir hayata kavuşmak. Bunu fırsat bilen umut tacirleri de, kaçakların çaresizliklerinden faydalanıyor. Kişi başına anlaşılan fiyatlarla, küçük şişme botlar, eski balıkçı tekneleriyle genellikle gece karanlığında çıkılan umut yolculukları, alınan onca tedbire rağmen bitmek tükenmek bilmiyor. Can pahasına özellikle İzmir ve Ege kıyılarından çıkılan bu tehlikeli yolculuklar, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sularda genellikle trajediyle bitiyor. Her gün bölgede yeni bir facia yaşanmasına rağmen yüreklerdeki son şans umudu, kaçakları bu ölüm yolculuğuna çıkmaktan alıkoyamıyor.

Çeşitli tarihlerde kaçak geçiş organizasyonlarında yer aldığı için yargılanan ve davaları da süren bir kaçakçı, isminin ve geçmişinin gizli kalmasını isteyerek 'umuda yolculuk'un detaylarını Al Jazeera'ye anlattı.

Yasa dışı geçişin şekilleri nelerdir?

İzmir ve Ege Bölgesi, kaçaklar için Avrupa'ya gitmek üzere kilit bir yer. Genellikle deniz yolu kullanılır. Nedeni, Türkiye ile Yunanistan sahillerinin bazı yerlerde birbirine çok yakın olması. Deniz yoluyla geçişin çeşitli şekilleri var. Zodyak (şişme bot), sürat teknesi, lüks tekneler... Kaçak yolcunun ekonomik durumuna göre bu araçlardan biri belirleniyor. Zodyak ile geçiş, kişi başı 1.000-1.200 euro, sürat teknesi 1.500 -2.000 euro, lüks tekneler 3.500–4.000 euro."

Yazının genelinden anlıyorum ki bu insanlar ölümü bin euruya ölümü satın alıyorlar.

***************

Günün Sözü

Ben sensiz de yaşarım ama seninle bir başka yaşarım.

CEMAL SÜREYA

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.