Eroğlu: "Babamı seviyorum, et ve tırnak gibiyiz"

Yayın Tarihi: 16/05/18 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • "Mümkün mü ben babamla küs olayım. Ben babamı seviyorum. Biz et ve tırnak gibiyiz, et tırnaktan ayrılır mı? Sizin de bir kızınız var, zaman zaman fikir ayrılıkları yaşamaz mısınız?
  • Ben ayrı bir kişiliğim, ayrı bir kimliğim var, bu nedenle zaman zaman fikir ayrılıkları yaşayabiliriz ama bu demek değildir ki babamla küsüm. Konuşuyoruz da zaman zaman ama lütfen insanlar benim özelime saygı göstersinler, boş yere yalan yanlış dedikodular yapmasınlar, ben bu dedikoduları hiç ama hiç önemsemiyorum"
  • "Soruyorum ben Lefkoşalıya; temiz mi? Yollar sokaklar çiçek mi dolu? Rahatça yürüyebiliyor musunuz sokaklarda? Kaldırımlar yeterli mi? Güzel bir çevre düzenlemesi görüyor musunuz? Kaç tane güzel park alanımız var? Belediye zabıtaları park edecek yer olmadığı için araçlarını park eden vatandaşı durmadan yazıyor, insanımız park yeri var mı ki gidip park etmiyorlar?dünyanın dört bir yanında her binanın neredeyse bodrumu ve park yeri vardır".

Demokrat Parti Lefkoşa Belediye Başkan Adayı Gencay Eroğlu ile önceki akşam Kıbrıs Genç TV'deki programımda bir araya geldik. Oldukça sade bir program oldu desem yeridir. Bir adaya sorulabilecek en doğal sorulardan biridir sanırım neden aday oldunuz sorusu.

Uzun uzun konuştuk yapmak istediklerini, Lefkoşa için kurguladıklarını. Tabii bu anlatımı bir siyasetçi gibi olmadı, çünkü Gencay hanım bir siyasetçi değil, aydın kimliğiyle ön plana çıkan bir Toplum Bilimci diyebiliriz.

İnsan odaklı yaşamaya alışmış, yaşamı nasıl olumluya çevirebilirimin kavgasını vermiş yıllarca. Hayatının odak noktasında hep gençler ve hem sanat yer almış.

Zaten konuşmasında sıkça Lefkoşa'nın bir sanat şehri olmasına vurgu yaptı ve bunun eksikliklerinden bahsetti.

"Sanattan yoksunuz"

" Belediyenin tiyatrosu var, güzel işlerde çıkarıyorlar ama hak ettikleri ortamda değil. Tiyatro, müzik ve daha birçok sanat alanında uğraş veren sanatçılara daha çağdaş binalar ve imkanlar sunmak gerekiyor. Yıllardır bu yapılmamış, bunun için ortaya herhangi bir vizyonda konmamış. Bir etkinlik düzenleyeceksiniz ne uygun salon var ne uygun bir bina. Bir anfi tiyatro binası bile yok. Belediyenin bunu tek başına yapma imkanı olmayabilir ama devletin kurumlarıyla işbirliği yapmanıza engel değil ki bu durum. Eğitim bakanlığıyla, Kültür dairesiyle işbirliği yapabilirsiniz, yetmedi mi projelendirip kaynağını arar bulursunuz. Zor gibi gözükür ama zor değildir. Zaten bu toplumun boynuna hep bunu astılar, zordur, imkansızdır yapılamaz. Yeter ki isteyin çok büyük bütçeler istemiyor bugün bir sanat sarayı inşa etmek".

"Lefkoşa çok pis ve dağınık"

"Açıkçası ben Lefkoşa'da yaşamaktan hiç de memnun değilim, eğer mutlu olanlar varsa da şu sıralar hiç mutlu değildir, buna eminim. Belediyenin çalışmalarından ötürü kazılmadık yer kalmadı. Aylardır Lefkoşa'nın trafiği felç durumda. Hizmet dört yıla yayılarak yapılır, seçime son altı ay kala değil. Dahası oldukça pis bir çevreye mahkum edildik Lefkoşa'da. Çıkın bir gezin bakalım yollar sokaklar ne kadar temiz. Kentin dört bir yanında toz var, kaldırım eksikliği var, bir yere yürüyerek gitme şansınız yok. Hele hele engellilerin yaşamını kolaylaştırabilecek pek az şey var. Ben adayım derken neye ne için aday olduğuna iyi dikkat etmeniz lazım. Bazı işler vardır ki büyük paralar harcanmadan yapılabilir ama dediğim gibi vizyon meselesi, isteme meselesi. Soruyorum ben Lefkoşalıya; temiz mi? yollar sokaklar çiçek mi dolu? rahatça yürüyebiliyor musunuz sokaklarda? kaldırımlar yeterli mi ? güzel bir çevre düzenlemesi görüyor musunuz ? kaç tane güzel park alanımız var? Belediye zabıtaları park edecek yer olmadığı için araçlarını park eden vatandaşı durmadan yazıyor, insanımız park yeri var mı ki gidip park etmiyorlar? dünyanın dört bir yanında her binanın neredeyse bodrumu ve park yeri vardır.

Eğer Lefkoşalı şu an için yaşadığı Lefkoşa'dan memnunsa diyecek bir şeyim yok ama olmadığını sıkça dile getiriyor insanlar. Allah aşkına bakar mısınız Lefkoşa'nın son bir yıl ki haline. Belediyenin zamansız çalışmalarından ötürü, bir türlü bitmeyen yol çalışmalarından ötürü insanlar harap oldu, sinir hastası oldu.İşte ben tüm bu aksilikleri düzeltmek için adayım".

"Babamı seviyorum, et ve tırnak gibiyiz"

Programın sonuna doğru Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile ilişkilerinin ne durumda olduğunu, küs olup olmadıklarını sordum Gencay hanıma.

"Mümkün mü ben Babamla küs olayım. Ben Babamı seviyorum. Biz et ve tırnak gibiyiz, et tırnaktan ayrılır mı? Sizin de bir kızınız var, zaman zaman fikir ayrılıkları yaşamaz mısınız? Ben ayrı bir kişiliğim, ayrı bir kimliğim var, bu nedenle zaman zaman fikir ayrılıkları yaşayabiliriz ama bu demek değildir ki Babamla küsüm. Konuşuyoruz da zaman zaman ama lütfen insanlar benim özelime saygı göstersinler, boş yere yalan yanlış dedikodular yapmasınlar, ben bu dedikoduları hiç ama hiç önemsemiyorum" dedi.

Baktım ki yüz mimikleri düştü, gözleri dolar gibi oldu, duygulanmıştı Gencay hanım. Ne de olsa Babasının çok sevdiği kızlarından biriydi.

Programın sonuydu ve çok da uzatmadan noktaladık.

Elbette ki Gencay hanımın çok çalışması gerekiyor. Siyaset kurtlar sofrasıdır, kültür etkinliği yapmaya benzemez. Ama ben inanıyorum ki Derviş Eroğlu gereken desteği verecek, vermeme lüksü var mı ?

Ama şunu da yeri gelmişken söylemekte fayda var, bir baba ile kızının arasını açmaya çalışmanın vebali çok büyüktür, bu hakkı ödeyemez buna uğraşanlar.

***

Ortadoğu daha da karışacak

Aslında İsrail'in masum Filistin halkını öldürmesini ve bu olayların yakın gelecekte nasıl kötü sonuçlar getireceğini kaleme alacaktım bugün ama iç siyasetle ilgili bir yazı yazmam gerekti. Netice de iki gündemden birini seçmem gerekiyordu. Yarına ortadoğuyla ilgili bir yazı kaleme alacağım.Bölge gerçekten gerildikçe geriliyor, döviz yeniden tavan yaptı, hem de Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Britanya Kraliçesiyle görüşürken. Neler olacak neler değişecek bunları iyice değerlendirmek lazım. İsrail'i masum Filistin halkına yaptığı barbarlıktan ötürü kınıyorum, hepimiz kınamalıyız ancak asıl konuşmamız gereken konu şu ki hızla üçüncü dünya savaşının temelleri Amerika ve İsrail tarafından atılıyor. Bu coğrafyayı hiç iyi günler beklemiyor dostlar, hazırlığınızı ona göre yapın.

***

Günün Sözü

Onaracak kişi o olduktan sonra; kalbinizin kırılıp parçalanmasının zerrece önemi yok.

Ernest Hemingway

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları