Akdağ'dan Akıncı'ya mesaj, Özersay'a tepki

Yayın Tarihi: 17/05/18 07:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
  • İşte Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Bakan olarak Akdağ'ın, son birkaç gündür Filistin de yaşanan savaşa gönderme yaparak Türkiye'nin Kıbrıs adası üzerindeki askeri gücüne, bunun önemine ve bu askeri varlığın garanti antlaşmasına dayanarak adada bulunduğuna vurgu yapması bizlere Ankara'nın "Gutteres çerçevesini desteklemiyoruz" mesajı verdiğini anlatıyor.
  • Öte yandan güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre kısa bir süre önce vatandaşlığı iptal edilen 175 kişiyle ilgili Recep Akdağ, Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay'a tepki gösterip sitem etmiş. Hali hazırda iptal edilen bazı vatandaşlıklarda iptalin iptaline de gidildi. Zaten birçok haksız vatandaşlık iptali yapıldığını ve bu konuda ciddi mağduriyetler olduğunu da duyuyoruz.
  • Aslında Recep Akdağ'ın gelişinin bir diğer perde gerisi de iki lider arasında başlaması muhtemel olası bir müzakere sürecine yerinde bir tepki koymak. Akdağ, elbette ki bir hükümetin net duruşunu temsil ediyor ve bu temsilin arkasında yatan cümle şu; "Garantörlüğümüzün ve askerimizin olmayacağı bir antlaşma gerçekleşmez".

Türkiye Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ ilk iftarını KKTC'de yapmak için dün ülkemizdeydi. Gelmişken haliyle bir dizi temaslarda da bulundu. Malum gündem Filistin. Filistin de yaşanan vahşete Türkiye Hükümeti sert bir yanıt verdi.

Akdağ'ın ziyaretinin perde gerisini düşündüm aslında. Türkiye oldukça sıcak bir gündem yaşıyor ve bu sıcak gündem yaşanırken Recep Akdağ gibi önemli bir devlet adamı ilk iftarını Kıbrıs'ta açmaya karar veriyor. Gerçi geçtiğimiz hafta Türkiye'den gelen bir misafirim bana Recep beyin bu hafta KKTC'ye geleceğini söylemişti, gününe kadar.

Gelmesi bizi elbette ki mutlu eder ama asıl önemli olan gelme sebebi ve dün yaptığı açıklamada verdiği ince mesajlar. Bunu biraz yorumlamak lazım.

Recep Akdağ dünkü ziyaretinde Türkiye'nin garantörlüğüne ve adada bulundurduğu silahlı gücün önemine vurgu yaparak "bu hadiselerle bir kez daha bunun önemini görüyoruz" dedi ve ekledi "Kıbrıs'ta yaşayan Türk halkının güvenliğini sağlamak boynumuzun borcudur".

Şimdi bundan ne anlamak lazım. İş ola mı yaptı bu açıklamayı, ne demek istedi ve hangi adrese mesaj gönderdi?

Mesaj Akıncı'ya mı?

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Gutteres çerçeve antlaşmasını Rumlara yeni bir başlangıç için sunması Türkiye'de çeşitli çevrelerce tepki doğurmuştu. İlk bakışta Akıncı'nın bunu Türk hükümetiyle istişare etmeden yapmayacağını düşünmüştüm bende. Ancak sonrasında gelen bilgiler Cumhurbaşkanının bu açılımı Türkiye'den habersiz yaptığını söylüyor.

Yine bir bilgiye göre AK Parti Hükümeti, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın bu tavırlarından hayli rahatsız. Gutteres çerçevesinde her ne kadar tarafların uzlaşmasından sonra garantilerin kalkması ve askerin çekilmesi maddesi olsa dahi Türkiye'nin garantörlükten ve askeri tam anlamıyla adadan çekmeyi istemediğini net bir şekilde biliyoruz.

İşte Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Bakan olarak Akdağ'ın, son birkaç gündür Filistin de yaşanan savaşa gönderme yaparak Türkiye'nin Kıbrıs adası üzerindeki askeri gücüne, bunun önemine ve bu askeri varlığın garanti antlaşmasına dayanarak adada bulunduğuna vurgu yapması bizlere Ankara'nın "Gutteres çerçevesini desteklemiyoruz" mesajı verdiğini anlatıyor.

Ankara'nın çözüm anlayışı değişti !

Evet aynen yazdığım gibidir, Ankara'nın Kıbrıs'ta çözüm anlayışı artık değişmiştir. Rum tarafı ne yaptı yaptı bunu başardı. Rumların en bariz tarzıdır Kıbrıs sorununu çözmemek ve zamana yaymak. Ama gelin görün ki Türkiye ciddi bir devlet ve çözüme bu kadar yaklaşılmışken Anastasiades'in Kocias'ı da ayartarak Çipras'ı tehdit etmesi ve çözüm masasından apar topar kaçması Türkiye'nin Federal çözüm anlayışına nokta koymasına neden oldu.

Türkiye Rum tarafına güvenmediği gibi, Rumlarla çözüm olacağına da kesinlikle inanmıyor. Hatta hatta Türkiye Başbakan Yardımcısı Akdağ, Rum yönetimine net bir dille de uyarı yapıyor "Garantörüz ve adada caydırıcı askeri gücümüz var".. Evet aynen Akdağ'ın yaptığı uyarı budur; bir diğer deyişle "aklınızla durun alırız paçanızı aşağıya" diyor Akdağ.

Haklı mı peki? Evet sonuna kadar haklı ve doğru olanını yapıyor.

Çözüm süreci uzun süre başlamaz

Aslında Recep Akdağ'ın gelişinin bir diğer perde gerisi de iki lider arasında başlaması muhtemel olası bir müzakere sürecine yerinde bir tepki koymak. Akdağ, elbette ki bir hükümetin net duruşunu temsil ediyor ve bu temsilin arkasında yatan cümle şu; "Garantörlüğümüzün ve askerimizin olmayacağı bir antlaşma gerçekleşmez".

Evet mesele bundan ibaret. Kapalı kapılar arkasında neler olup biter ya da neler planlanır biz her zaman bilemeyiz, kapı ne kadar açıksa o kadarını görürüz; öyle anlıyorum ki Akdağ her iki lidere de makul ve saygı çerçevesinde bir mesaj vermiş oldu dün yaptığı kısa açıklamayla.

Akdağ'dan Özersay'a vatandaşlık tepkisi

Öte yandan güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre kısa bir süre önce vatandaşlığı iptal edilen 175 kişiyle ilgili Recep Akdağ, Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay'a tepki gösterip sitem etmiş. Hali hazırda iptal edilen bazı vatandaşlıklarda iptalin iptaline de gidildi. Zaten birçok haksız vatandaşlık iptali yapıldığını ve bu konuda ciddi mağduriyetler olduğunu da duyuyoruz.

Ankara'nın bu hükümete bakışı nasıl?

Bunu da değerlendirelim. Öncelikle AK Parti hükümetinin, Erhürman hükümetine bakışı negatif değil ancak bu duruş tam anlamıyla güçlü bir destek barındırmıyor. Bunun da altını çizmek lazım. Bir kere AK Parti içerisinde Başbakan Tufan Erhürman ile Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay'ın önemli bir kredisi var, fakat bu ikilinin arasında en yüksek kredi kesinlikle Erhürman'a ait. Bir süreden beridir Ankara'nın Özersay'a karşı belli bir tepkisi ve dikkati var. Zira Özersay'ı destekleyen bazı kesimler bildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında olan kesimler değil. Bunu daha önce de yazdım. Özersay'a karşı temkinli olduklarını net bir dille ifade edebilirim. Zaten Özersay, Hükümete geldikten sonra muhalefetteki hal ve tavırlarının olmadığını ve daha yumuşak hareket ettiğinin hepimiz farkındayız. Ancak netice itibarıyla Ankara hükümeti, KKTC'deki her hükümetle uyum içinde çalışmayı arzular. Bu her zaman böyle olmuştur.

Tabii ki Türkiye büyük bir devlet ve tüm olayları bir bütün içerisinde değerlendirecek ve ona göre politika yapabilecek olgunluktadır. Sırf o bakan şöyle dedi diye ya da bu bakan şöyledir diye KKTC hükümetini cezalandırma eğilimine girmez.

Yazının başında da ifade ettiğim gibi temkinli iyimser bir hava var orta yerde. Zira Ankara'nın bu hükümetten bekledikleri makul ve mantıklı olmakla birlikte haklı beklentilerdir.

Bir kere son derece önemli bazı konular var. CTP bu konularda oldukça sıkıntılı, hepimiz biliyoruz ki CTP'yi Tufan Erhürman Yönetmiyor, CTP'yi yöneten partinin kendi parti meclisi. Yani bir diğer deyişle Başbakan olarak Erhürman mantıklı bulduğu ve yapmak istediği birçok şeyi CTP Parti meclisinden geçirmek zorunda.

Peki nedir Türkiye'nin beklentileri, gelin bunlara bir bakalım. Öncelikle imzalanmadığı CTP'yi hükümetten götüren ve UBP-DP hükümetinin kurulmasına zemin hazırlayan ve sonradan imzalanan Ekonomik protokol var. Bu protokol 2018 yılının sonuna kadar geçerliliğini koruyor. Ortada imzalanmış bir protokol var ama yine hepimizin bildiği gibi toplumsal ve sendikal tepkiden çekinildiği için UBP-DP hükümeti tarafından da uygulanmadı. İşte bu nedenle Türkiye'den KKTC ekonomisine enjekte edilecek olan hayli ciddi maddi yardımlar ve projeler hayat bulmadı. İşte bu hükümetin ilk adımda Ankara ile iyi ilişkiler kurabilmesi için bu yıl bitene kadar bu protokole mümkün mertebe sadık kalması ve protokolde yazanları hayata geçirmesi gerekiyor.

Hayırlısı diyelim son olarak. Ekonomik olarak çok ama çok zor günler bizi bekliyor; Hükümet, Türkiye'den ne kadar destek alabilirse alsın ve refah düzeyini yükseltsin. Sterlinin altı lirayı aştığı şu günlerde Türkiye ile kriz halkın isteyeceği en son şeydir.

Aksi halde dörtlü gider ikili gelir, benden söylemesi..

****************

Günün Sözü

"Düşmanınız mı var? Güzel! Demek ki hayatınızda bir ara bir şey için dik durmuşsunuz."

Winston Churchill

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları