Başbakan elini çabuk tutmalı… Kriz kapıda

Yayın Tarihi: 23/05/18 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Başbakan Tufan Erhürman'ın dün bir basın toplantısı vardı ve basın toplantısında gelen bir soru üzerine dövizin yükselişiyle ilgili açıklamalar yaptı. Yaptığı açıklama yeterli bulunmayınca Başbakan dilinin altındaki baklayı çıkardı ve farklı bir para birimine geçmekten bahsetti, kur sabitlemekten vazgeçti. Zorlamayla da olsa dilinin altındaki baklayı çıkardı.

Döviz şu sıralar ciddi tırmanışta ve bu durum artarak devam edecek. Görünen bu. İddialara göre doların 7,5 lira sterlinin ise 10 lirayı bulacağı Türkiye'deki yorumcular tarafından yapılıyor.

Euro'ya geçip geçilemeyeceği zaman zaman gündeme geliyor. Bazı kesimler bunun mümkün olabileceğini söylediği gibi bazı kesimler bunun ancak bir çözüm sonrasında olabileceğini söylüyor.

Dövizin KKTC ekonomisine verdiği zararlarla ilgili Başbakan Erhürman birkaç kez açıklama yaptı ve bu sorunu aşmak için toplantılar yaptıklarını ifade etti ama hemen ardından pek bir şey yapılamayacağı söylendi.

Şimdi yeniden gündeme geldi ve ortalık karıştı.

Euro'ya geçilip geçilemeyeceğini görüşlerine ve vizyonuna güvendiğim Ekonomist Necdet Ergün'ü arayarak sordum. Ergün son derece önemli açıklamalarda bulundu.

Kısa konuştu ama sorunun fotoğrafını çektiği gibi neler yapılabileceğini de anlattı.

Ergün "Euro ya geçebilir"

Ergün "Eğer kısa vadede federal çözüme ve AB üyeliğinin gerçekleşeceğine inanıyorsak hemen acilen defacto avro kullanımına geçebiliriz. "tıpkı defacto tl kullanımı gibi" ve bu bize görece fiyat istikrarı kazandırır. Türk lirasından gelen atakları minimize eder. Ama çözümün olmayacağını ön görüyorsak da defacto tl kullanımı yerine Türk merkez bankasının Türk lirası para birliğine girmemiz gerekir. Türkiye merkez bankasının ve direkt kapsama alanına dahil olmalıyız.Her hâlükârda euroya geçiş en azından finansmana erişim ve finansman maliyetlerini iyileştirebilir ve macro ekonomik uyumu sağlar" dedi.

Necdet Ergün'ün dikkat çektiği önemli birkaç nokta var, ben bunu daha da açmak istiyorum ki iyi anlaşılsın. Ergün diyor ki eğer yakın zamanda federal bir çözüm olacaksa hemen acilen avro kullanımına geçilmelidir. Bu geçiş defacto Euro kullanımı şeklinde olmalıdır. Yok eğer yakın zamanda bir çözüm yoksa ve olacak gibi değilse defacto Türk lirası kullanımından çıkıp Türk para birliğine geçiş yapmalıyız.

Ama şunu da eklemek lazım; yakın zamanda çözüm olmasa ve biz Euro kullanımına geçiş yapsak bile KKTC ekonomisine % 50 rahatlama getirir, yani bir diğer deyişle ülkede para ile olan işlerde ciddi bir rahatlama sağlanır. Ama Türkiye ile ekonomik işbirliğimiz olduğu için yine Türkiye'deki olumsuz dalgalanmaların etkilerini yaşarız.

Ergün'le sohbetimizde ana hatlarıyla bunları konuştuk.

Devlet politikası acilen şart

Ekonomide duygusallık işe yaramaz. Nasıl ki Türkiye'nin gümrük birliği antlaşması olduğu için Rum tarafıyla aktif bir ticari işbirliği var KKTC ile de para konusunda ciddi iyileştirmeler yapmak lazım.

KKTC ekonomisi hem küçük hem de zayıf. Uzun yıllardır borçlanmalar sterlin ve Euro üzerinden yapılıyor. Bu nedenle KKTC döviz kurlarının ciddi şekilde yaşadığı tırmanıştan çok kötü etkileniyor ve bir süre sonra iflaslar ve isyanlar başlayacaktır. Türkiye ekonomisi dövizle ticaret yapıyor olsa dahi Türk halkının genelinin dövizle bir işi olmuyor. Yurt dışı ticareti hariç. Hatta ihracatta da Türkiye kazanıyor. Yani dolar 20 lira dahi olsa halk ekonomisini bu etkilemiyor ama bizde sterlin 10 lira olursa bankalar paralarını alamazlar.

Banka sektörü de tehlikeye girecek

Hepimiz biliyoruz ki bizim ülke de vatandaşın % 70'i borç harç içindedir ve yine bu oranın hemen hemen hepsi dövizle borçlanmıştır. Dövizin yükselmeye devam etmesi halinde çok yakında kimse borcunu ödeyemez hale gelecek. Alacağını tahsis edemeyen bankalar, günün sonunda uzun yıllar sürecek ve kilitlenecek mahkememe süreci başlatacaklar.

Adım gibi eminim ki banka sahipleri dövizin düşmesini asla istemez. Zira 30 bin sterlinlik bir ev borcunu dövizin yükselişiyle kur farkıyla neredeyse ikiye katlamış olacak. Düşünün bir; 1 yıl önce 10 bin stg 45 bin türk lirası yaparken şu an 63 bin lira yapıyor. Bunu siz istediğiniz katla çarpın, bankalar döviz krizinden çok zenginleşeceğini düşünebilirler ama yakında verdikleri kredileri geri alamamaya başlayınca dananın kuyruğu kopacak.

Araç bayileri her yıl binlerce araç satıyor, inşaat sektörü yüzlerce ev satıyor, bu kredilerin pek çoğu geri dönmeyecek dostlarım.

Kur sabitlenebilir mi?

Kurların sabitlenip sabitlenemeyeceği de çokça konuşulur. Bunu yapan ülkelerin sayısı az değil. Hem de ekonomisi iyi olan ülkeler de var bunun içinde. Örneğin Suudi Arabistan'da dolar kurunu uzun yıllardır sabit tutuyor.

İran, Venezüella, döviz kurlarını sabitledi. Daha önce kuru sabitleyen birçok ülke vardı. Bunun yan etkilerinden dolayı da terke eden ülkeler var.

Kur sabitlemenin avantajları ve dezavantajları

Sabit / Sapanlanmış Oran Artıları Ülkeler, ihracat ve ticaret amacıyla sabit bir döviz kuru rejimi tercih etmektedir. Yerel para birimini kontrol ederek bir ülke döviz kurunu düşük tutabilir - ve daha sık olmayacaktır -. Bu, malların yurtdışında satıldıkça rekabetçiliğini desteklemeye yardımcı olur. Örneğin, daha güçlü bir euro (EUR) / Vietnam dong (VND) döviz kuru varsayalım. Avronun Vietnam para biriminden daha güçlü olduğu göz önüne alındığında, bir T-shirt, bir Avrupa Birliği ülkesinde bir üretim yapmak için Vietnam'a kıyasla beş kat fazla bir şirkete mal olabilir.Ancak gerçek avantaj, düşük üretim maliyeti olan ülkeler (Tayland ve Vietnam gibi) ve daha güçlü karşılaştırmalı para birimleri olan ülkeler (Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği) arasındaki ticaret ilişkilerinde görülmektedir. Çinli ve Vietnamlı üreticiler kazançlarını kendi ülkelerine çevirdiğinde, döviz kuru üzerinden yapılan daha fazla kar elde edilir. Dolayısıyla, döviz kurunu düşük tutmak, yerli bir ürünün yurtdışındaki rekabet gücünü ve evdeki kârlılığı garantiliyor.https://tr.talkingofmoney.com/pros-and-cons-of-pegged-exchange-rate

Sabit kur rejimi uygulamasının belirli avantajları ve dezavantajları vardır. Eğer bir ülkenin resmi döviz rezervleri güçlüyse o ülke ekonomik amaçlarını gerçekleştirmek için bu rejimi başarıyla uygulayabilir. Örneğin kendisine ihracatta avantaj sağlamak isteyen, döviz kurları ile enflasyon arasında kuvvetli bir ilişki olduğunda enflasyonu düşürmek isteyen ve / veya sermaye hareketlerini kendisine çekmek isteyen bir ülke sabit kur rejimi uygulayabilir.https://www.paragaranti.com/detay-kutuphane-sabit-doviz-kur-rejimi

Sonuç olarak kur sabitlemek yerine acilen defacto Euro kullanımına geçilebilir.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

"Bana bir ülkenin parasının kontrolünü verin, kanunları kimin yaptığına bakmam."

Mayer Rothschild.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları