Hükümet bozulmayacak! Anlaşıldı mı?

Yayın Tarihi: 17/07/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Son zamanlarda UBP tarafından hükümet partileriyle koalisyon kurma noktasında bir takım çalışmalar var. UBP, TDP hariç diğer üç partiyi son bir ay içinde denedi ve hayır cevabını aldı. Ancak bu yapılırken yani son bir aydır UBP'nin çok kısa bir süre içinde koalisyon hükümeti kurulabileceği dedikodusu sıklıkla yapıldı. Hatta bu dedikodu kasım ayında gerçekleşecek UBP kurultayı içinde kullanıldı iddiası var. Neredeyse bakanlık teklifleri dahi yapıldığı söyleniyor. İşte dünkü basın toplantısında dikkatleri çeken bir başka önemli mesaj ise şu an ki dörtlü koalisyonun yoluna devam edeceği, hiçbir şekilde hükümeti bozmayacakları ifade edildi, deyim yerindeyse bunun altı çizildi.
  • Unutulmaması gereken bir gerçek var ki; şu an yaşanan mali disiplinsizliğin en büyük sorumlusu CTP-UBP Hükümetinin büyük ortağı olan CTP'dir. Bunu çekinmeden konuşmak lazım. Özgür'ün de maliye bakanlığı yaptığı o dönemde CTP'nin yaşadığı iç krizden ötürü bakanların Türkiye önünde bir ağırlığı bile kalmamıştı. Eğer CTP, Ankara ile uyum içinde çalışmayı başarmış olsaydı, sonra yaşanan ve başarılı olmayan UBP-DP hükümetinin doğmasını engelleyeceği gibi, bugün başını alıp giden mali disiplinsizliğinin de tohumları atılmamış olurdu. Dahası CTP bu kadar küçülmemiş olurdu.

Başbakan Tufan Erhürman, koalisyon ortaklarıyla birlikte bir basın toplantısı düzenledi. Genel olarak ekonomiyi değerlendirdi. Ekonomik çıkmazı DPÖ'nün hayat pahalılığına bağladılar ve hiçbir zaman sağlıklı sonuçları olmayan DPÖ verilerine sığınarak kendilerince savunma yaptılar. Hele hele DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın tasarruf konusunda maaşların azaltılması gerektiğini, ama bunun mümkün olmadığına değinmesi de son derece yerinde bir tespit olarak basın toplantısına damgasını vurdu. Serdar beyin maaşların azaltılmasıyla tasarruf yapılmasını son derece yerinde bir değerlendirme olarak bulduğumu ifade etmeliyim. Örneğin kendisi aldığı yüklü maaşın en azından yarısını fakirlere hibe ederek örnek olabilir diye düşünüyorum. Belki onunla birlikte diğer 49 vekil de Serdar beyi örnek alır. Neden olmasın ama değil mi?

Hani tüm vekiller bunu yapıp sonra tüm memurların maaşlarını azaltma yoluna gidebilirler. Örneğin iki yıl bunu yapabilirler. Önemli bir çözüm yoluysa hükümet olarak bu ellerinde !

Netice olarak 120 milyon açıkları olduğunu ve oluşan hayat pahalılığı nedeniyle sıkıntıya düştüğünü anlatılar.

Tek kelimeyle içi boş bir basın toplantısı oldu dersek yeridir.

Hükümet bozulmayacak,anlamakta fayda var

Aslında dünkü basın toplantısının başka önemli bir gerekçesi daha vardı. Daha bu basın toplantısı gerçekleşmeden bundan benim haberim vardı. Bildiğiniz gibi son zamanlarda UBP tarafından hükümet partileriyle koalisyon kurma noktasında bir takım çalışmalar var. UBP TDP hariç diğer üç partiyi son bir ay içinde denedi ve hayır cevabını aldı. Ancak bu yapılırken yani son bir aydır UBP'nin çok kısa bir süre içinde koalisyon hükümeti kurulabileceği dedikodusu sıklıkla yapıldı. Hatta bu dedikodu kasım ayında gerçekleşecek UBP kurultayı içinde kullandı iddiası var. Neredeyse bakanlık teklifleri dahi yapıldığı söyleniyor. İşte dünkü basın toplantısında dikkatleri çeken bir başka önemli mesaj ise şu an ki dörtlü koalisyonun yoluna devam edeceği hiçbir şekilde hükümeti bozmayacakları ifade edildi, deyim yerindeyse bunun altı çizildi.

Öte yandan basın toplantısının her ne kadar ana teması ekonomik değerlendirme toplantısı olsa dahi, Başbakan Erhürman'ın ekonomiyle ilgili yapmış olduğu diğer basın toplantılarından herhangi bir farkı yoktu.

Düşünün ki daha geçtiğimiz Cuma gününden dünkü basın toplantısında hükümetin bozulmayacağı mesajının verileceğini ben bizzat UBP'li vekillerden öğrendim.

İşin özeti şu an ki hükümet Türk lirasının aşırı değer kaybından ötürü pek bir şey yapacak durumda değil. Devletin bazı harçlarında iyileştirme yapıldığı açıklansa dahi bunun doğrudan vatandaşın cebine olumlu bir etkisi olmayacağı ve alım gücünü artırmadığı gibi sabitlemeyeceğini de öğrenmiş olduk.

Yani geçtiğimiz hafta Başbakan çaresiz diye başlık atarken hiç yanılmamışım. Bunun için üzgün olduğumu da belirtmem lazım.

Özgür; CTP-UBP disiplinsizliğini unutmamalı

Maliye Eski Bakanı Birikim Özgür geçtiğimiz gün geçmişi ve bugünü özetleyen ve mali disiplinsizliği anlatan bir yazı paylaştı. Çoğu zaman kendi partisini de eleştirmekten çekinmeyen Özgür bazen açık bazense ince sitemler yapmayı sever. Unutulmaması gereken bir gerçek var ki, şu an yaşanan mali disiplinsizliğin en büyük sorumlusu CTP-UBP Hükümetinin büyük ortağı olan CTP'dir. Bunu çekinmeden konuşmak lazım. Özgür'ün de maliye bakanlığı yaptığı o dönemde CTP'nin yaşadığı iç krizden ötürü bakanların Türkiye önünde bir ağırlığı bile kalmamıştı. Eğer CTP, Ankara ile uyum içinde çalışmayı başarmış olsaydı, sonra yaşanan ve başarılı olmayan UBP-DP hükümetinin doğmasını engelleyeceği gibi bugün başını alıp giden mali disiplinsizliğinin de tohumları atılmamış olurdu. Dahası CTP bu kadar küçülmemiş olurdu.

Herşey daha iyi ve daha kontrollü olurdu. Sevgili Birikim de bunun gayet farkındadır diye düşünüyorum.

Hükümete medya desteği zayıf

Hükümet her ne kadar altı aylık yeni bir hükümet olsa dahi, kamuoyunda beklentilerin yüksek olması hükümetin henüz ciddi bir başarıya imza atmamış olması ve basına uzak durmaları genel anlamda hükümetin medya tarafından desteklenmemesine neden oluyor. Bu da demek oluyor ki en fazla altı ay sonra işler yoluna girmezse, sendikaların ortaya koyacağı eylemler medyadan ciddi destek görecek.

Dünkü basın toplantısının uzun ve içi boş olmasının yanı sıra gazetecilere gereken söz hakkının tanınmaması da gazeteciler tarafından yadırgandı.

Sonuç olarak diyebiliriz ki elde var hüzün, herkes başının çaresine baksın. Bazı hükümet üyelerinin kendi hallerine bakmadan bazı benzetmeler yaparak toplumla dalga geçmesi de işin cabası.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

"Bana bir ülkenin parasının kontrolünü verin, kanunları kimin yaptığına bakmam."

Mayer Rothschild.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları