Özersay'ın elinden gelen bu… Fakire bir sadaka!

Yayın Tarihi: 31/07/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

  • Öyle anlıyorum ki Ankara'dan esen rüzgara bakıp öyle politika çiziyor. Zamanında AK Parti'nin KKTC'deki kartıdır diye yazdığımda uzunca bir mektup yazmıştı bana. Bugün alıyorum ki gerçekten doğru analiz etmişim o günlerde. Tek yaptığı Ankara'ya şirin gözükmek. Ankara yıllarca çözüm istediği için Kudret hocayı baş müzakereci koltuğunda tuttu. Şimdi Ankara çözüm istemediği için, Ankara'nın hoşuna gidecek açıklamalar yapıyor. Cuma namazlarına da uyarsa Selimiye Camisine bekleriz hocam, ben oraya gidiyorum.
  • Koca parti ortaya icraat koymak yerine maaş farkını hayır kurumlarına bağışlamayı planlıyor. HP'nin de elinden gelen bu demek ki diye düşünüyorum. Ne diyelim.
  • Başbakan Tufan Erhürman alacak yanına ilgili bakanlarını, ikinci vatanı olan Türkiye'ye gidecek ve bu mali krizi daha çok büyümeden çözecek. Çözemezse zaten hükümetin kendisi kendiliğinden çözülecek. Yine konuşacağız.

Maliye Bakanı Serdar Denktaş dün düzenlediği basın toplantısıyla akaryakıta yapılacak yeni zamları açıkladı. Ortaya koyduğu gerekçe dövizde yaşanan ciddi artışlar. Haklı mı ortaya koyduğu mazerette peki; evet haklı. Döviz yükseliyor. Daha da yükselecek ve böyle giderse en fazla bir yıl sonra hükümet ülkeyi yönetmekte başarısız olacak ve gayriihtiyari istifasını açıklayacak.

Daha önce de yazdım, hükümetin yapmak zorunda olduğu ve kaçınılmaz olan zamlar var. Bunlar doğru. Örneğin elektrik zammı, akaryakıt zammı, bu zamlardan kaçınma şansı yok. Akaryakıta peşi sıra gelen zamlar ardından yeni bir elektrik zammını gündeme getirecek. Göreceksiniz. Ellerinden gelse elektriğe de zam yaparlardı ama üst üste geleceği için bunu birkaç ay ertelediler.

Peki hükümetin eli kolu bağlı mı? Yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki öyle. Çünkü yapılan zaruri zamları sürekli dövize bağlıyorlar ve bunun ardına sığınıyorlar, peki hayatı ucuzlatmanın, piyasaları rahatlatmanın başka yolları yok mu?

Olur mu olmasın; var. Neler yapılabileceğini de yazdık. Birkaç hafta önce Başbakana ithafen de yazım köşemde. Halkı rahatlatacak onlarca çözüm yolu var hem de bu çözümler hızla uygulanabilecek basit çözümler ama gelin görün ki hükümetin bu yönde herhangi bir adımı yok.

Yapılan 10 kuruş zam gibi görünüyor ama yedi ay içinde bu kaçıncı zam, dolaylı olarak hemen marketlerdeki gıdalara da bu yansıyor. Ben bunu da anlamakta zorlanıyorum. Elektrik zamlanıyor, akaryakıt zamlanıyor, anında marketler tüm gıdalara zam yapıyor. İthalatımız ağırlıklı olarak Türkiye'den yapılıyor ve hepimiz biliyoruz ki oldukça ucuza alınan sebzeler, meyveler ve temel tüketim maddeleri tezgahta fahiş fiyatlarda yerini alıyor.

Hükümet hiçbir şekilde kontrol kurmuyor bu fiyatlar üzerinde. Dövizin yüksek olmasından ötürü vatandaş Rum tarafından da alış veriş yapamıyor. Anlayacağınız Kıbrıs Türkü hızla maddi yokluk noktasına itiliyor.

Özersay tam bir popülist

İnanın bana Kudret hocayı anlamakta zorlanıyorum. Gerçekten. Halkın Partisi'ni ne kadar gelecek vadeden iddialar ve ideallerle kurmuştu. Demek ki hepsi yalanmış diye düşünüyorum şu an. Koca başbakan yardımcısı, hükümetin ikinci büyük ortağı iktidara geldiği günden beri hep popülist davrandı. Aylarca Kudret hocanın yargıçlığa soyunmasını dinledik. "hırsızlık var bulacak yargılatacak". Boşa zaman, bunu yine yapsın yapacaksa kimsenin itirazı yok zaten ama gündem hep bu tür konuşmalar ve açıklamalarla meşgul edilmeye çalışıldı.

O geçti Kıbrıs konusunda nevi şahsına münhasır açıklamalar yapmaya başladı. CTP'den üç vekil sert bir dille kınadı kendisini ve sıkça da CTP tarafından uyarılıyor. Takıyor mu sizce, tabii ki hayır. Dün de yazdım; "bozarım hükümeti" kartı hep elinde açık.

Öyle anlıyorum ki Ankara'dan esen rüzgara bakıp öyle politika çiziyor. Zamanında AK Parti'nin KKTC'deki kartıdır diye yazdığımda uzunca bir mektup yazmıştı bana. Bugün alıyorum ki gerçekten doğru analiz etmişim o günlerde. Tek yaptığı Ankara'ya şirin gözükmek. Bir UBP'de bir de Kudret hoca'da var bu tavırlar. Ankara yıllarca çözüm istediği için Kudret hocayı baş müzakereci koltuğunda tuttu. Vakti zamanında da dönemin Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun ricasıyla geri dönmüştü ayrıldığı müzakerecilik görevine. Şimdi Ankara çözüm istemediği için, Ankara'nın hoşuna gidecek açıklamalar yapıyor.Cuma namazlarına da uyarsa Selimiye Camisine bekleriz hocam, ben oraya gidiyorum.

Yarın sabah yeni bir konjonktür oluşsun ve Ankara çözümü zorlamaya karar versin göreceksiniz Hoca'nın tavırları hemen değişecek. Niye yazıyorum bunu, tarihe not düşmek için. Bakın tarihe not düştüm, günü geldiğinde yine konuşuruz.

Allah aşkına koskoca Halkın Partisinde KKTC ekonomisini şaha kaldıracak bir adam yok mu? Bir ekonomist yok mu? Yokmuş demek diyeceğim ama bence vardır, vardır var olmasına ama izin var mıdır O adama çıksın konuşsun, o ayrı konu.

Koca parti ortaya icraat koymak yerine maaş farkını hayır kurumlarına bağışlamayı planlıyor. HP'nin de elinden gelen bu demek ki diye düşünüyorum. Ne diyelim.

Hoca bilsin ki bu açıklaması çok ama çok tepki topladı.

Üstad ne olacak bu gidişatın sonu Allah aşkına.

Beyler her geçen gün aşağıya doğru gidiyoruz. İlk kez sokaktaki vatandaştan pahalılığı da yaz diye uyarılar alıyorum. Yıllardır bu uyarıları hiç almadım. Yolda, sokakta, markette karşılaştığım vatandaşlar bana bu serzenişte bulunuyorlar.

Demek oluyor ki bıçak gerçekten kemiğe dayandı.

Bu hükümet gitsin başka hükümet gelsin meselesi değildir konu. Madem ki bin bir zahmetle dörtlü koalisyon kuruldu, bu koalisyon bu ülkeye iyi gelecek bir ilaç bulacak. Başka çaresi yok.

Ya bulacak ya da siyasi tarihteki kapanacak partiler listesindeki yerini alacak. Bakın net söylüyorum, bir yıl sonra olası bir erken seçimde bu partiler sandığı geçme konusunda ciddi sıkıntıyla karşı karşıya kalacak. İnsanlar aptal değil, insanların aptal olmadığını ve ceza kesme konusunda ne kadar cüretkar davrandığını dört partinin de aldığı oylarla bir kez daha gördük.

Başbakan Tufan Erhürman alacak yanına ilgili bakanlarını, ikinci vatanı olan Türkiye'ye gidecek ve bu mali krizi daha çok büyümeden çözecek.

Çözemezse zaten hükümetin kendisi kendiliğinden çözülecek. Yine konuşacağız.

***************

Günün Sözü

Gitmeye değer yerlerin kestirmesi yoktur.

Paulo Coelho

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları