Hükümet terbiye mi ediliyor?

Yayın Tarihi: 29/08/18 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Hükümet terbiye mi ediliyor?

  • Halen KKTC'den kimin sorumlu olduğu bile meçhulken, KKTC'nin ekonomik problemleriyle kimin ilgileneceği meçhulken, doğrudan Türkiye ile bağı bulunan bir ülkenin, yani KKTC'nin Başbakanının kaç haftadır randevu beklediğini ve bu randevunun verilmediğini masanın üzerine koyarsak, benim aklıma tek gelen şey bizim prenslerin Ankara'nın canını sıkacak işler yapmış olduğudur. Ya da bir diğer deyişle yapılması gereken işlerin halen yapılmadığıdır.

Her ikisi diyelim ki Voltran tamamlansın.Öyle anlıyoruz ki Ankara şu an ki Hükümeti terbiye ediyor; bunun başka açıklaması yok.

  • YDP, sayıca yeterli olan bu hükümete mecliste toplanamadığı için hep nisap desteği verdi. YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, din derslerinin zorunlu dersten çıkarılıp seçmeli derse konulmasını mazeret göstererek Hükümete nisap desteğini çekti. Bu bize iki şey düşündürmeli. Birincisi Türkiye'nin hükümete TDP'nin sürekli İslam dinine karşı olan düşmanlığından dolayı sergilediği tavırlardan ciddi şekilde kızgın olduğunu, ikincisi de yeni bir hükümet için YDP'nin hazır olduğunu.

  • Hükümet bu hafta Ankara'dan randevu alsa dahi Erhürman ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gerçekleşecek görüşme pek esprili ve keyifli olmayacak diye düşünüyorum. Ne kadar ilginç ki, bu hafta gerçekleşmesi beklenen Ankara ziyaretine dört hükümet ortağından TDP Genel Başkanı Özyiğit katılmayacak.Bu ilginç ayrıntıdan dolayı açıkçası şu an ki hükümetin kim yüzünden cezalandırıldığını ve bekletildiğini ,dahası TDP'nin tek kelimeyle Ankara'dan vetolu olduğunu düşünebiliriz.

Hatırlayacağınız gibi, bayramdan önceki son yazımızda hükümetin sırf bayramda bir kriz yaşanmasın diye sendikaları kandırdığını, bayramdan sonra sendikalara "bayramdan sonra oturup görüşelim" diyerek krizi ötelediğini, ancak bu beklemenin sendikalara herhangi bir avantaj sağlamayacağını yazmıştık. Dediğimiz gibi de oldu, bayram geçti sendikalar dün hükümetle oturup konuştu ve uzlaşı sağlayamadı. Anlayacağınız bugünden itibaren sendikalar patır patır greve gitmeye başlıyor.

Hükümetin maddi olarak ciddi bir kriz içinde olduğunu ve halen Türkiye ile görüşüp ek katkı alamamasını göz önünde bulundurursak ilerleyen günlerde Erhürman hükümetini çok zor günler beklediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Düşünsenize daha sekiz ay önce büyük umutlar ve uzun manifestolarla kurulan geniş tabanlı bu hükümet şu an yaşanan sorunlar karşısında aciz bir durumda çıkış yolu arıyor.

En büyük çelişkiyi de CTP yaşıyor. Türkiye'ye karşı en fazla nefret söylemi geliştiren ve Türkiye'yi işgalci olarak nitelendiren bir grup var CTP'nin içinde. Ama gelin görün ki, bugün CTP Hükümeti Ankara'dan gelecek yardım eline muhtaç ve randevu bekliyor.

Olayı böyle tanımlamak istemezdim ama ne yazık ki CTP'nin bazı söylemleri CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'ı Ankara Hükümeti karşısında ne kadar da zor duruma düşürdü.

Hani de kendi kendimizi yönetecektik, hani de kendi kendimize yetecektik hani de Türkiye barra? ne oldu bu sloganlara? İnsanın parası olmayınca yanlış söylemler yapmamalı.

Hani de ikinci vatandı Türkiye?

Göreve gelir gelmez hem Başbakan Erhürman hem Başbakan Yardımcısı Özersay, Türkiye için ikinci vatanımız benzetmesini yapmışlardı. Açık konuşmak gerekirse daha düne kadar hem Tufan hocanın hem de Özersay'ın AK Parti'nin KKTC'deki prensleri olduğu kulağıma fısıldandı hep.

Hep bunu dinledim insanlardan, Erhürman ile Özersay'ın AK Parti içinde yüksek kredileri olduğunu duydum hep.

Yeri gelmişken sormak lazım ne oldu bu kredilere? Yoksa bir kandırmaca mıydı duyduklarım. Ya da Ankara söz konusu iki parti başkanının notunu mu kırdı ki bu randevu bir türlü verilmiyor ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan için KKTC'nin öneminin ne kadar fazla olduğunu bilenler bilir. KKTC ekonomisinin kelime anlamıyla çökmüş olduğunu sizce Tayyip bey bilmiyor mu?

Dövizle şekillenen bu ülke de, hükümetin bütçe açığının hayli fazla olduğunu, hükümetin akaryakıt, elektrik, ödemeler ve katkılar anlamında son derece zor durumda olduğunu siz sanıyor musunuz ki sayın Erdoğan bilmiyor ?

Elbette ki biliyor.

Halen KKTC'den kimin sorumlu olduğu bile meçhulken, KKTC'nin ekonomik problemleriyle kimin ilgileneceği meçhulken, doğrudan Türkiye ile bağı bulunan bir ülkenin, yani KKTC'nin Başbakanının kaç haftadır randevu beklediğini ve bu randevunun verilmediğini masanın üzerine koyarsak, benim aklıma tek gelen şey bizim prenslerin Ankara'nın canını sıkacak işler yapmış olduğudur.

Ya da bir diğer deyişle yapılması gereken işlerin halen yapılmadığıdır.

Her ikisi diyelim ki Voltran tamamlansın.

Normal şartlar altında bu hükümetin kolay kolay bozulmaması lazım, ama gelin görün ki tepki o kadar bir büyümüş ki bir yerlerde, KKTC Hükümeti kapıda randevu bekliyor, ülkede ekonomi kilitlendi ama Ankara randevu vermiyor.

Öyle anlıyoruz ki ,Ankara şu an ki hükümeti terbiye ediyor; bunun başka açıklaması yok. Çünkü Kıbrıs, Türkiye için milli davadır, bu her zaman böyle olmuştur. Türkiye'nin bu ülke de askeri, nüfusu ve çıkarları vardır. Yani demem o ki, ortada ciddi bir kızgınlık olmasa Türkiye asla böyle davranmaz. İster Yavru vatan deyin ister kardeş vatan deyin, yavrunuz, kardeşiniz parasızlıktan vizilerken siz kayıtsız kalamazsınız. Hani bizde halk diline yerleşmiş bir deyim vardır "bırak biraz burnu sürtsün da aklı başına gelsin"; işte şu an yaşanan sanki de bu.

YDP'den al haberi

YDP, sayıca yeterli olan bu hükümete mecliste toplanamadığı için hep nisap desteği verdi. YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, din derslerinin zorunlu dersten çıkarılıp seçmeli derse konulmasını mazeret göstererek Hükümete nisap desteğini çekti.

Bu bize iki şey düşündürmeli. Birincisi Türkiye'nin hükümete TDP'nin sürekli İslam dinine karşı olan düşmanlığından dolayı sergilediği tavırlardan ciddi şekilde kızgın olduğunu, ikincisi de yeni bir hükümet için YDP'nin hazır olduğunu.

Yeni hükümet meselesi bir yerlerde pişiyor anlayacağınız. Nasıl olacak ne zaman olacak bekleyip göreceğiz. Bu konuda şimdilik bir şey yazmamak ve beklemek en uygunu!

Hükümet bu hafta Ankara'dan randevu alsa dahi Erhürman ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gerçekleşecek görüşme pek esprili ve keyifli olmayacak diye düşünüyorum. Ne kadar ilginç ki bu hafta gerçekleşmesi beklenen Ankara ziyaretine dört hükümet ortağından TDP Genel Başkanı Özyiğit katılmayacak.

Bu ilginç ayrıntıdan dolayı açıkçası şu an ki hükümetin kim yüzünden cezalandırıldığını ve bekletildiğini, dahası TDP'nin tek kelimeyle Ankara'dan vetolu olduğunu düşünebiliriz.

Sanırım olayı özetlemiş olduk.

****************

Günün Sözü

Kural bu: En çok seven, hep en önce terk edilir. Unutma; vedalar acıtsa da, bazen gitmek gerekir.

Can Yücel

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları