Başbakan'dan samimi itiraflar…

Başbakan'dan samimi itiraflar…

Başbakan Tufan Erhürman Hürriyet gazetesi yazarlarıyla samimi bir sohbet yaptı ve son ekonomik durumları değerlendirdi. Aslında bu değerlendirmelere samimi itiraflar da diyebiliriz. Konular malum. Ülkede yaşanan korkunç boyuttaki zamlarla birlikte enflasyonun alıp başını gitmiş olması. Başbakan bir de önemli kötü haber verdi ve 2019 yılının daha zor geçeceğini anlattı. Yani bir diğer deyişle "bunlar daha iyi günlerimiz" demeye getirdi.

Peki ne olacak, yani bu durum nasıl düzelecek. Şimdi hükümette olan ve ülkeyi yönetenin kendisi Başbakan ama Tufan hoca yaşanan kötü gidişat karşısındaki çaresizliğini ödediği elektrik faturasıyla ortaya koydu; "biz de iki kişiyiz ama 900 lira ödedik".

İyi de Sayın Erhürman'ın kendisi Başbakan ve ne aldığı maaşa ne de sahip olduğu imtiyazlara sokaktaki sade vatandaş sahip değil.

Olması da beklenemez belki ama Başbakanı 900 lira elektrik faturası negatif etkilemez ancak 2300 lira asgari ücret alan vatandaşı ciddi anlamda olumsuz etkiler.

Tekrardan sorduğumuz soruya gelelim. Bu durum nasıl düzelecek ? Yani 2019 yılı daha kötü olacaksa bu tek kelimeyle hükümetin ne bugün için ne de gelecek yıl için ekonomiyi ve piyasaları radikal anlamda rahatlatmak adına hiç ama hiçbir planı yok demektir.

Yani bu durumun düzelmeyeceğini, dahası daha da kötüye gideceğini net kelimelerle açıklamış oldu Başbakanımız.

Bu cümlelerle Ankara'ya mı mesaj veriyor, ya da kendi halkına bir beklentiye girmeyin, elimde bir şey yok alışın artık mı demeye getiriyor bilemeyiz.

Maliye Eski Bakanı Birikim Özgür'e göre çıkış yolu var. Özgür birçok açıklamasında çıkış yolunun olduğunu ve bunun ekonomik protokolün harfiyen uygulanmasından geçtiğini söyledi.

Hatta bana bir konuşmamızda "para var kardeşim, protokolü uygularsın fonlardaki paralar akmaya başlar, bu devlet haziran ayında 2,5 milyar lira aldı ama mali protokolü uygulamak lazım" demişti.

Bu demek oluyor ki ekstra para akışı için hükümetin yapması gereken imzaladığı protokole sadık kalması.

Şimdi hükümet diyebilir ki protokole sadığız ama Özgür de diyor ki protokol uygulanırsa para akışı başlar.

İşte böyle bir durum var. Kararı artık siz verin.

Son derece zor bir durumun içindeyiz. Vatandaşın her geçen gün marketteki alım gücünün düştüğünü hepimiz hem görüyor hem hissediyoruz. Öyle bir duruma geldik ki değil tatil yapmak ya da birikim yapmak, sadece karın tokluğu için zaruri ihtiyaçlarımızı alabiliyoruz.

Ve eğer benim başbakanım çıkıp diyebiliyorsa "2019 daha kötü olacak, gözümüz dövizin kaç lira olduğunda" net olarak anlıyoruz ki hükümetin bu ülke için yapabilecekleri sınırlı ve çok az. Peki eğer bu hükümetin ülkeyi kalkındırmak için elinde ne tatlı en de acı bir reçete yoksa ve sadece televizyonun altından geçen döviz kurları izleyen bir Başbakanı varsa o zaman Hükümetin devamı hala gerekli midir?

Bu sorunun cevabını da Serdar Denktaş verecek!

************

TİCARET ODASININ BİR FİKRİ VAR MI ?

Kıbrıs Türk Ticaret Odası bir döküman yayınlayarak Güney Kıbrıs'ın KKTC'den % 48 daha pahalı olduğunu duyurdu. Her yıl bu tür haberler illa ki birkaç kez yayınlanır. Yayınlanır yayınlanmasına da bana son derece saçma ve komik gelir. Allah aşkına nedir verilmek istenen mesaj; "moralinizi çok da bozmayın hala biz Güneyden daha ucuzuz". Bu mu yani?

Ticaret Odası gibi ciddi bir sivil toplum örgütünden geçmiş yıllarda olduğu gibi ekonomik sorunların çözümü için bir dizi öneri hazırlamasını beklerdim. Geçmişte birçok alanda yaşanan sorunlar için Ticaret Odası'nın ileri gelenleri önemli ekonomistlerden de yardım alarak kitapçıklar hazırlardı. Bildiğim kadarıyla bu bir süredir yapılmıyor. Kaldı ki Ticaret odasının Güneydeki bazı gıdalarla ilgili, ki bunlar önemli tüketim maddeleridir verdiği rakamlar doğru değil.

Ama ben işin o kısmında değilim, benim gibi birçok insanın zoruna giden Ticaret Odası'nın ekonomik sorunların çözümüyle ilgili ortaya net bir vizyon koymamış oluşudur. Hali hazırda Başbakan Erhürman kendilerinin de hükümet olarak çaresiz olduklarını her fırsatta topluma işittiriyor. Ticaret Odası Başkanı Deniz'den tecrübesini konuşturmasını bekliyor herkes bir de bazı konularda basına karşı adil davranmasını. Benden söylemesi.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

BEN SENSİZ DE YAŞARIM AMA SENİNLE BİR BAŞKA YAŞARIM

CEMAL SÜREYA