Eğitim Bakanlığı market işine giriyor

Yayın Tarihi: 20/09/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Eğitim Bakanlığı market işine giriyor

Eğitim alanında son derece ilginç gelişmeler yaşanıyor. Ağlasak mı gülsek mi bilemedik doğrusu. Yeni öğretim yılına Eğitim Bakanlığı o kadar bir hazırlıksız yakalanmış ki akıllara zarar. Koca Eğitim Bakanlığının meğerse yeni öğretim yılı için hiç ama hiçbir hazırlığı yokmuş. Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit aslında bir sendikacı ve öğretmen. Yani eğitim sisteminin doğrudan tüm sıkıntılarını biliyor. Böylesine tecrübeli bir siyasetçinin eğitim bakanı olmuş olması aslında eğitim adına büyük şans. Ancak gelin görün ki Cemal Hocanın bu tecrübesi eğitim alanına yansıyamadı. Hatta Bakan Özyiğit'in geçmiş yıllarda kişisel olarak yaşamış olduğu sıkıntıları da bilen birisi olarak Eğitim Bakanı olduktan sonra bu alanda kendini ispatlayacağını düşünmüştüm.

Gelin görün ki durum böyle olmadı ve Bakan Özyiğit hem siyasi alanında başarısızlık üzerine başarısızlık yaşadı hem de okulların eğitim sistemini düzeltmek olsun, iyileştirmek olsun tüm bunları bir yana bırakın, çocuklara bir kitap dahi veremedi. Yetmedi, okulların ihtiyaçlarını dahi velilerden dilenecek duruma düştü.

ÖĞRENCİLERİ OKULA ORTAK ETTİLER

Ne yazık ki tüm okulların kendi ihtiyaçlarını sağlama konusunda ciddi sıkıntıları var. Bu yıllardır değişmiyor. Bakanlığın sağlaması gereken bu ihtiyaçlar okul yönetimlerinin ve okul aile birliklerinin yardımlarıyla sağlanıyor.

Yavaş yavaş bu fiyaskolar ortaya çıkmaya başladı. Geçtiğimiz gün Dikmen İlkokulu'nun artık mecbur kalarak diyeceğim yaptığı bir ayıp çıktı orta yere. Okul yönetimi çocuklara size sunacak tuvalet kağıdımız yok, bu nedenle hacetlerinizi giderdiğinizde kullanmak maksadıyla kendi tuvalet kağıdını ve ıslak mendilinizi getirin dediler.

Bir okul adına ve Eğitim Bakanlığı adına ne kadar büyük bir ayıp.

Düşünebiliyor musunuz çocuklar tuvalete gittiği zaman ihtiyaçları olan temizlik malzemelerini evden getirecek. Yani koca okulun ve koca bakanlığın tuvalet kağıdı alacak parası yok.

TAM BİR FİYASKO

Dün gündeme düştü. Okul yönetimi öğrencilere bir liste dağıtarak okulun kendisinin sağlaması gereken temel temizlik malzemelerini evden getirmelerini istedi ve öğrencilere birer liste dağıttı.

Gerçekten ayıp, eğitim adına büyük ayıp.

Sıvı sabun adı da protex üstelik, ıslak mendil, domestos çamaşır suyu, bingo yüzey temizleyicisi, köpük tabak, bardak, çöp torbası, peçete, havlu peçete ve adet traş köpüğü. En komiği de son yazdığım. Yahu askere mi alıyorsunuz insanları yoksa okula mı alıyorsunuz. Ne yapacaksınız bunlarla? toplayıp bir tür kantin falan mı işleteceksiniz, market mi açacaksınız. Utanmazlığın geldiği son noktadayız. Hadi diyeli okulda tuvalet kağıdı yok anladık ve çocuklar hacetlerini gördükten sonra kullansın diye tuvalet kağıdı ve ıslak mendil getirsin. Temizlik malzemesi ve traş köpüğü de nerden çıktı? Çöp torbası da nerden çıktı?

Düşünebiliyor musunuz, yüzlerce öğrencinin getireceği bu malzemeler depolar dolusu malzeme yapar. Allah aşkına ne yapacaksınız bu kadar malzemeyi. Oldu olacak temizlik işini de çocuklara yaptırın. Okulun boya işlerini, tamirat işlerini de çocuklar yapsın.

Gerçekten şaşılacak bir durum. Çok merak ediyorum, O idealist Eğitim Bakanı bu duruma ne diyecek.

CEMAL HOCA BU İŞİ YAPAMIYOR

Bu yazılar daha uzar ve gider. Daha bakalım önümüzdeki günlerde nelere tanık olacağız. Sözün özü anlamış olduk ki Eğitim Bakanlığı Cemal Özyiğite göre değil. Yakından uzaktan bu işle alakası yok. Bu iş hocaya göre bir iş değil. Müsteşarı bile bir bakanı bırakıp kaçabiliyorsa anlayın artık sizin fotoğrafın iç yüzünü. Yeni öğretim yılına kitap hazırlayamayan, okulun temizlik malzemelerini çocuklara getirten bir bakanlık düşünemiyorum.

Hollywood Film dünyası sizi duysa hemen filminizi çekerdi hocam. Benden iyi senarist oldunuz diyebilirim.

HOCAYA ULAŞAMAMAKTAN ŞİKAYET ÇOK

Cemal Hoca'yla eskiye dayanan bir dostluğumuz var. Her buluştuğumuzda da kendisine yapıcı eleştirilerimi söylemekten kaçınmam, kendimce tavsiyelerde bulunurum, zira başarılı olmasını ve siyasetteki ömrünün uzun olmasını isterim. Hoca beni çoğu zaman dinler, çoğu zaman haklısın der ve en erken zamanda buluşalım der. Gelin görün ki, Cemal hoca artık ulaşılmaz bir dost oldu. Telefonlarına bakmıyor, yalnız benimkilere değil, kimsenin telefonlarına bakmıyor, kimseye randevu vermiyor.

Partilileri arasındaki duvar her geçen gün büyüyor, bununla ilgili de detaylı bir yazı kaleme alacağım yakında.

Kimseyle çalışmak istemiyor. Tek kelimeyle kendini yalnızlaştırmış durumda. Peki ne olacak bu işlerin sonu ben size söyleyim. Gün gelip bu hükümetçilik bittiğinde, ki bu çok uzak değil o zaman; kimse o TDP'nin kapısından içeri girmeyecek, koltuk gidince yalancı dostlar gidecek sahiciler de çoktan kırılmış ve uzaklaşmış olacak. Hocanın içinde kalmış bir uhdeydi Eğitim Bakanı olmak, oldu işte. Oldu ama ne yapabildi asıl mesele o. Kaç tuğla koyup bir ev yapabildi, onu incelemek lazım.

Eğitimde yapılması gereken çok ama çok iş var. Ve bu önemli işleri yapmak için yalnızca vizyon yetmiyor, para da şart, kaynak şart. Bu kaynaklarda artık hızla kısıtlamaya gidiliyor ve gidilecek.

Görüyorum ki hoca ne yazık ki ne yaptığını bilmiyor ve açıkçası üzülüyorum.

*******************

Günün sözü

Ateş karşısında bozulmayan altın, altın karşısında bozulmayan kadın, kadın karşısında bozulmayan erkek; kalitelidir.

Maksim Gorki

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları