Ricayla Meclis açma dönemi!

Yayın Tarihi: 16/10/18 07:30
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Kıbrıs'ın Kuzeyinde her ne yaşarsak yaşayalım kısa bir tepkinin sonrasında neden hiçbir şey olmamış gibi davrandığımızı hep düşünmüşümdür. Örneğin feci bir kaza sonrasında 10 kişi hayatını kaybetmiş olsa dahi, tam bir hafta sonra olası bir hükümet değişimi ya da olası bir kabine değişimi haberiyle ülkenin tüm gündemi buna dönebiliyor.

Kaldı ki bunu kaç kez de tecrübe ettik. Sanki de hiçbir şey olmamış gibi önümüze bakıyoruz. Niye böyle bir giriş yaptım; ülke siyaseti de böyle de ondan. Hatırlayın TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ne demişti; " gelen giden aynı diyorsunuz, bir de bizi seçin ve değişimi, farkı görün, bu ön yargı değişmeli" demişti.

Cemal hocayı sırf örnek olsun diye verdim. Ya da Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ne sözler vermiş ne restler çekmişti. Bakınız Cemal hocayla birlikte her ikisi de hükümet ortağı oldular.

Ne değişti ? Koca bir hiç.

Meclis, iki CTP'li bir de UBP'li vekilin yurt dışındaki bir toplantıya katılmaları ve izinli olmaları gereğince açılamadı. Çoğunluklu olarak YDP'nin nisabıyla açılıyordu meclis. Neyse ki YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı artık çok gerekmedikçe destek vermeyeceklerini açıkladı. Buna da birazdan geliriz.

Nerde kalmıştık; değişmeyen alışkanlıklar diyorduk. Hiçbir surette UBP'nin olmayacağı bir hükümet modeli üzerinde bir koalisyonda dört partinin uzlaşması sonrasında bugünkü hükümet kuruldu.

Kötü de bir dönemde hükümet etmek kısmet oldu her birine ve yaşanan bu süreç bu dört partinin siyaseten sonunu da ağır ağır hazırlıyor aslında.

Erhürman Hükümeti'nin mecliste nisap sorunu yaşaması ne bir ilk ne de son olacak. Belki de çoğu zaman meclisi toplamayan bir şekilde idare edecekler. Geçmiş dönemlerde UBP'de aynı sıkıntıları çok yaşadı. Vakti zamanında da CTP, UBP'ye yardım etmemişti.

Ama mesele bu değil, mesele alışkanlıklar; "bir hükümet kuralım sayı sıkıntılı olsa dahi ne olmasa bir yolu bulunur" mantığıyla hareket ediliyor olması. Yani siyaseten değişen bir mantık yok.

YDP BU DESTEK İŞİNDEN VAZGEÇMELİ

Öyle de oluyor zaten bir yolu bulunuyor; bu sefer de böyle bir siyasi yapının yardımına YDP koşuyor, en azından bugüne kadar koştu. Fakat Erhan başkan bu noktada son derece hatalı ve yanlış davranıyor.

YDP bu ülkenin hızla büyüyen bir partisi konumundayken, ayakta durmakta zorlanan ve sürekli birbirlerine sadakat yemini eden dört ortağın destekçisi olmamalı, kendi vizyonunu ve siyasetini sergilemelidir. Aksi takdirde seçim günü geldiğinde kendini toplum önünde savunamaz.

Erhan başkan budesteği Ankara destekli mi yapıyor bilemiyorum.

ANKARA, HÜKÜMETE TAM DESTEK NOKTASINDA !

Yeri gelmişken şunu yeniden söylemekte fayda görüyorum. Şu an ki Hükümetin, Ankara nazarında her ne kadar bazı sorunlar yaşıyor olsa dahi yeri çok ama çok sağlam.

Başbakan Tufan Erhürman ile Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay'ın Ankara'daki kredi notunun yüksek olduğunu daha önce yazdım, şimdi yine yazıyorum. Ama bilinmesinde fayda var, Ankara size sadece bazı konularda yardım edebilir, hükümette başarılı olmak ve bu halkın yeniden güçlü desteğini alabilme noktasında kapasiteniz neyse onu yaparsınız.

Bu hükümetin her bir başkanı olası bir seçimde karşı karşıya olduğu sandıkta kalma ya da küçülme riskinin ne denli büyük olduğunun çok iyi farkındadır diye düşünüyorum.

Birbirlerine karşı sürekli güven sorunu yaşıyorlar ve sürekli "tamam mıyız" diye sorguladıklarını, birbirlerini kontrol ettiklerini, aralarında geçen bazı diyalog ve söz vermeleri çok iyi bildiğimi söyleyebilirim. Gün gelir onları da yazarız.

Aytaç Çaluda MESELESİ

Meclisin dünkü oturumunda UBP Milletvekili Aytaç Çaluda'nın dokunulmazlık tartışması gündem olacaktı. Gelin görün ki bu toplantı bugüne ertelendi. Ama işin en ilginç tarafı ise hükümet kurulduğu günden beri ülkeye hizmet etme azmini bir yana bırakıp nasıl hırsız avlarımın peşine düşmesi ve bunu yaparken nisap anlamında UBP'ye muhtaç olup yardım talep etmesi, yardım göremeyince de sitem etmesidir.

İşte biz bu tür olaylara da alıştık. Biz de siyaset böyle oldu. HalbukiUBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile vekil Aytaç Çaluda'nın peşine düşen Sn Özersay'ın hükümet içindeki birçok iddianın da peşine düşmesini beklerdim ben.

Ama ne halse bu olmuyor. Anlıyor musunuz yaşadığımız siyasi çıkar dünyasını ?

UBP ÇOK PASİF

Ulusal Birlik Partisi istese şu anki hükümeti ortaya koyacağı ciddi dokümanlar ve belgelerle sarsabilir ama her ne halse bu yapılmıyor. Geçmişe dönük olarak mevcut hükümetin eski vekil ve bakanlarının bazılarının pek de ak kaşık olmadıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. İşte bu noktada UBP ağır muhalefet yapabilme konusunda yetersiz kalıyor.

BİR YILA KALMAZ CUMHURBAŞKANLIĞI KAVGASI BAŞLAYACAK

Bunu bende dile getirdim ve hala aynı görüşteyim. Bu hükümetin ömrü uzun değil. Uzun olması zaten doğasına aykırı. İki parti uzlaşamayıp 2 yılda bir ayrılıyorlar, dört parti nasıl uzlaşacak diye sorgulayabiliriz. Evet uzlaşamayacaklarda.

Düşünsenize; önce CTP-UBP, sonra CTP-DP, sonra UBP-DP ve sonrasında daha beş yıl dolmadan erken seçim. Bu yapının içinde sadece UBP yok ama CTP-DP ve iki fazladan parti var. Daha iki yıl önce CTP, DP ile anlaşamamış şimdi nasıl anlaşacak diye soruyor herkes. Doğrudur bende soruyorum bunu nasıl anlaşacaklar?

Elleri mahkûm anlaşacaklar, anlaşmayıp da ne yapacaklar ama nereye kadar? O bir yer neresi peki?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 7-8 ay kalaya kadar. Peki Cumhurbaşkanlığı seçimleri ne zaman? 2020'de. Yani ne kadar ömrü varmış bu hükümetin? En fazla 2019 haziranına kadar.

Şimdi anladınız mı? Evet hükümetin ömrü uzun olmayacak. Çünkü cumhurbaşkanlığı seçimleri için dört parti de kavga edecek, parçalanacak ve ittifaklar oluşacak. Bu nedenle bu hükümet kurulmak zorunda, bu zaruri, çünkü dört partinin de şu an birbirine ihtiyacı var. Dört parti de ciddi düşüş yaşıyor ve bir araya gelip bu düşüşü durdurmak zorundalar. Yoksa birbirlerini zerre kadar haz ettikleri yok, niye haz etsinler ki dört partinin de ideolojisi ve dünyaları farklı.

Anlayacağınız bu işler böyle sürüp gidecek. Bir süre bu koalisyona şahit olacağız bir süre sonra belki başka bir koalisyona ama kuvvetle muhtemel gelecek yıl yeni hükümete merhaba diyeceğiz.

Kendi kendime sormuyor değilim bu hükümet dört yıl sürer mi? Bu şekilde neyle nasıl ? !

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Önce menfaatler sonra fikirler çatışır

Viking Atasözü

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları