Tatar mı kazandı yoksa Eroğlu mu?

Yayın Tarihi: 31/10/18 07:30
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün'ün bu cumartesi gerçekleşecek olan UBP Kurultayının ikinci turunu beklemeden yarıştan çekilmesi dün gündeme damgasını vurdu. Birçok çevre tarafından olumlu karşılanan bir tavır oldu bu. Dün sabaha kadar elimizdeki bilgiler Özgürgün'ün ikinci yarışa katılmayı düşündüğü yönündeydi ki dün gün ilerledikçe aslında Özgürgün'ün daha kurultay gecesinden çekilmeyi düşündüğü ancak yakın çevresinin buna olumlu bakmadığını ve bu konuda Özgürgün'e baskı kurduğunu öğrendik. Tüm kurmaylarıyla ve vekillerle geniş bir değerlendirme yapan Özgürgün çekilmeye karar verdi ve öğleden sonra 14:30'da partiye gelmesi için Ersin Tatar'ı davet etti, zaten ardından da saat 15:00'de düzenlediği basın toplantısıyla yarıştan çekildiğini ve görevi Ersin Tatar'a bıraktığını açıkladı.

İkinci turda Tatar'a destek açıklayan Atun ve Sucuoğlu'nun ardından zaten başka türlü davranması da beklenemezdi.

En önemli gerekçelerden bir tanesi kötü bir yenilgi alacak olması ama daha da önemlisi 300-400 bin liralık maddi bir harcama olacak olmasıydı.

Öğrendiğime göre Özgürgün partiyi gereksiz bir masrafa da sokmak istemedi.

Özgürgün son derece olgun ve yerinde bir davranış gerçekleştirdi. Unutmamak lazım ki UBP her defasında Özgürgün'e "gel partinin başına geç " demiştir. İlerde bu yine böyle mi olur bilinmez ama en azından Özgürgün'ün kendisine yakışan bu olgunluğu göstermesi son derece yerinde olmuştur.

Otomatik olarak Ersin Tatar, UBP Genel Başkanlığını kazanmış oldu. Gelin görün ki Tatar'ın başkanlık koltuğuna oturacak olması başka önemli bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

Tatar'ın seçimi birinci sırada bitirmesi kendi başarısı mı yoksa Derviş Eroğlu'nun mu başarısı diye.

Vekiller Eroğlu algısından rahatsız oldu

Bu tartışma o kadar bir alevlendi ki Ersin beyi dahi rahatsız etti. Bu akşam Kıbrıs Genç TV'deki programıma konuk olacaktı ama iptal etmek durumunda kaldı. Aramızda teklif yok ayarlarız dedik ama bu durumdan dolayı duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve bana " bu benim başarım" dedi.

Derviş beyin, Tatar'ın iyi bir oy almasında hiç katkısı olmadı dersek yanlış söylemiş oluruz. Elbette ki Sn Eroğlu'nun da katkıları olmuştur ama bu başarının esası Tatar'ın kendisine aittir.

Derviş beyin üye üzerinde eski etkisinin olmadığını diğer adaylarda teslim ediyor.

Gelin görün ki ortaya öyle bir tablo çıktı ya da öyle bir algı yarattılar ki, Tatar'a seçimi Eroğlu kazandırdı ve bundan sonra partiyi Eroğlu yönetecek. Hatta kendine yakın birkaç adamını da Tatar'ın yanına taktı şeklinde dün gün boyu yorumlar yapıldı.

Bazı UBP'li vekillerle dün yaptığım konuşmalarda bu algıdan ciddi anlamda rahatsız olduklarını ve bunu bizzat Tatar'a ilettiklerini anlattılar bana.

Yine öğrendiğime göre bu algıdan dolayı Ersin beyde ciddi anlamda rahatsız.

Eski siyaset geri dönmemeli!

UBP üzerinde yapılan tüm yorumlarda Derviş beyin yönetimi yeniden ele alacağı ve Tatar üzerinde baskı kurarak istediğini yaptıracağı yönünde. Tatar'ın söz dinlememesi halinde ise Hasan Taçoy'u ilk kurultaya hazırlayacağı yönünde. Tabii bunların bir kısmı ille ki gerçek bir kısmı ise büyük ihtimal dedikodu.

Ancak bir gerçek var ki Derviş bey bu kazanımdan kendine büyük bir pay çıkararak parti yönetimine müdahil olmaya çalışacaktır.

Parti içindeki genel düşünceye göre Tatar'ın kendi prensipleriyle hareket etmeye özen göstermesi ve kendi sistemini kurması yönünde.

Parti içerisinde uzun süredir var olan hoş görü ve demokrasiden taviz verilmemesi gerektiği aksi takdirde partinin olağanüstü bir kurultayla karşı karşıya kalabileceği dün birçok çevre tarafından zikredildi.

Tatar için önemli bir şans ve sınav

Tatar'ı hepimiz tanırız. Bilgi ve birikim açısından son derece değerli bir siyasetçi olmasının ötesinde insan ilişkileri oldukça iyidir. Kimseyle kavgası olmadığını ve herkese yakın ilişkiler kurmaya çalıştığı da bir gerçek.

İşte bu hoşgörü ve herkesi kucaklama siyasetiyle bu dönemde başarılı olup uzun yıllar başkanlık koltuğunda oturabilir. Dahası kendisine yapılabilecek bir operasyona karşı da güçlü olmuş olacaktır.

Bu dönem Tatar için önemli bir şans olduğu gibi öte yandan önemli de bir sınav.

Tatar'ın Ankara hükümetiyle de ilişkilerinin son derece iyi olduğunu ve Maliye Bakanlığı döneminde Ankara hükümetiyle başarılı çalışmalar gerçekleştirdiğini biliyoruz.

Fakat Tatar'ın önüne bu sefer de Eroğlu engeli çıkabilir.

Eroğlu yüzünden hükümet engeli çıkabilir

Hepimiz Üçüncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile iyi ilişkileri olmadığını, siyasi görüş olarak AK Parti'ye değil de CHP'ye yakın olduğunu, başkanlığı döneminde CHP ile iyi ilişkiler kurduğunu iyi biliyoruz.

İşte bu noktada Eroğlu çatısı altına girebilecek olan Tatar'ın Ankara ile arasının açılacağını ve bu sefer de Eroğlu yüzünden UBP'nin hükümet dışı kalabileceğini net bir dille ortaya koymak lazım.

Bu nedenle Ersin beytüm bunlara azami dikkat etmesi gerekiyor.

HP ile hükümet ihtimali

Bir başka önemli iddia ise HP Genel Başkanı Kudret Özersay ile iyi ilişkileri olan Derviş Eroğlu'nun çok yakın zamanda Kudret Özersay'la olası bir UBP-HP koalisyonunu konuşacağı ve Özersay'a bu koalisyon karşılığında ortak Cumhurbaşkanı adaylığı teklifini getireceğini duyduk. Ne kadar doğrudur bilemeyiz ama bu uzun süredir üzerinde konuşulan ve dedikodusu yapılan bir konu.

Öyle tahmin ediyorum ki gerçeklik payı da var.

Ancak gelin görün ki Halkın Partisi'nin UBP ile bir koalisyon kurma fikrine yaklaşmayacağı ve mevcut koalisyonda kalmaya devam edeceğini düşünüyorum ben.

En azından bu hemen şimdi pek olası gözükmüyor.

Öte yandan UBP ile ilgili dokunulmazlık kaldırma, mahkeme de dava dosyalama gibi işlerin peşinde koşan bir Özersay ile koalisyon kurma, sırf hükümete gelinsin diye UBP tarafından kabul görür mü o da ayrı bir konu.

Ama bir gerçek daha var ki UBP her zaman hükümette olmaya sıcak bakmış bir parti olarak böylesi bir teklife Özersay tarafından bugüne kadar uğramış olduğu hakaretlere rağmen evet de diyebilir.

Öyle tahmin ediyorum ki iç dinamikler açısından UBP'yi de hayli sıkıntılı günler bekliyor olabilir.

İşte tüm bunları masaya koyduğumuzda Tatar'ı oldukça iyi yönetmesi gerektiği bir süreç bekliyor önümüzde.

***************

Günün Sözü

Bilirsin günahları yazan melek soldadır. Hatta bundandır kalbin solda olması. Çünkü belki de aşk, yaşanılan en büyük günahtır.

Aziz Nesin

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları