Taçoy'un başkanlık yolu açılacak

Yayın Tarihi: 14/11/18 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Taçoy'un başkanlık yolu açılacak

UBP Genel Kurulunun ardından bugün 14.30'da UBP Parti Meclisi 110 üyesiyle genel sekreteri seçmek için toplanacak. UBP genel Sekreteri Dursun Oğuz ile UBP Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy bu göreve aday. Ancak genel sekreter seçilecek adayın önemi ilk kez UBP için bu kadar önemli.

Ortada değişik iddialar var, bugünkü yazımızda bu iddiaları konuşacağız. Neticede Dursun Oğuz, Genel Başkanlık seçiminde Hüseyin Özgürgün'den yana tavır almış ve bu seçimlerde Özgürgün'ü desteklemişti. Oğuz'un seçilmesi halinde halen Özgürgün'ün parti içinde önemli bir gücü olduğu ortaya çıkacak deniliyor ama bence bu böyle değil.

UBP'de Eroğlu döneminde başlayan bir teamül var. Genel Başkan bir ilçedense Genel Sekreter bir başka ilçeden oluyor. Bugüne kadar bu böyle geldi. Ama bugünkü seçimde bu durum değişebilir. Elbette ki değişmeye de bilir. Her iki adayında siyasi pozisyonunu değerlendireceğiz.

Yazının başından söylemekte fayda her iki adayla da kişisel bir problemim yok ama kimse de gerçekleri yazmamdan rahatsız olup da alınganlık yapmasın.

Dursun Oğuz denge olacak

Dursun Oğuz her ne kadar UBP kurultayında Hüseyin Özgürgün'ü desteklemiş olsa ve bugünkü seçimde Özgürgün'ü destekleyenlerden oy alacak olsa dahi aslında parti içi bir denge unsuru olarak duruyor karşımızda.

Bunun iki önemli nedeni var.

Birincisi Dursun Oğuz seçilmesi halinde, Tatar aleyhine oy kullanmış üyeler de kazanılmış olacak. Bu saatten sonra Özgürgün'ün parti başkanlığı için sahneye çıkma ihtimali son derece uzak. Ancak parti içi huzur ve barış ortamı için, yakın gelecekte partinin bölünme ihtimalinin de ortadan kalkmaması için Dursun Oğuz bir denge.

Gelelim ikinci ve çok önemli gerekçeye; Dursun Oğuz aslında hem Ersin Tatar hem Faiz Sucuoğlu hem de Sunat Atun için önemli bir garanti. Hepimiz biliyoruz ki Tatar uzun yıllar UBP Başkanlığı yapmak istiyor. Sucuoğlu ile Atun da yakın gelecekte UBP Genel Başkanı olmak istiyor.

İşte Taçoy yerine Dursun Oğuz'un seçilmesi söz konusu üç siyasi aktöre derin bir nefes aldıracak ve Taçoy'un parti içi güçlenmesi engellenmiş olacak.

Bu nedenle gizliden gizliye her üç aday Oğuz'a destek verirse şaşmayın. Çünkü Oğuz'un herhangi bir başkanlık hesabı yok ama Taçoy'un var.

Taçoy'un başkanlık yolu açılacak

Gelelim Hasan Taçoy'u değerlendirmeye. Taçoy, Tatar, Sucuoğlu ve Atun için çok ciddi bir tehlike. Taçoy'un genel sekreterliğe seçilmesi halinde Özgürgün'ü tasfiye edenler hızlı bir şekilde Taçoy'un başkanlığa gelmesini sağlamak isteyeceklerdir. Tatar öyle sanıldığı gibi kontrol edilebilen ve ne denirse yapacak bir başkan değil. Hani Eroğlu'nun kontrolü altına girecek deniliyor ya göreceksiniz bir süre sonra Tatar-Eroğlu gerginliği doğabilir partide.

İşte bu gerçekleştiğinde Eroğlu, elindeki manevi evladı ve sadık öğrencisi Taçoy'u sahneye sürmekten ve ona seçim kazandırmaktan çekinmeyecektir. Dahası Taçoy'un genel sekreter seçilmesi Eroğlu'nun parti içindeki elini daha da güçlü bir konuma getirecektir.

Bu anlattıklarım öyle çok uzun bir süre sonra olmayacaktır bunu da söyleyeyim. İlk kurultay değilse bile bir yıl sonra UBP bir şekilde olağanüstü kurultaya götürülebilir. Ben tarihe not düşüyorum günü geldiğinde yine konuşuruz.

Devam edelim.

Taçoy, Eroğlu'na sadık ama UBP'ye değil

Taçoy hiç bu sözlerime alınmasın ama yakın siyasi süreçte Taçoy'un UBP'ye ihaneti affedilebilir gibi değil. Hatırlayın İrsen Küçük-Ahmet Kâşif kurultayını. Kurultayı İrsen Küçük kazandığında; Eroğlu'nun istediği aday kazanmadığı için UBP'ye çok sağlam bir operasyon düzenlenmiş ve UBP tek başına iktidarken hükümetten düşürülmüştü. Bu operasyonun içinde Hasan Taçoy da vardı. Sonrasında DP-UG kuruldu, UBP'yi hükümetten düşürüp DP'yi oldukça iyi bir vekil sayısına ulaştırmışlardı.

Taçoy, Demokrat Parti'de da Genel Sekreterlik görevinde bulunmuştu. Sonrasında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı görevine getirilmişti Serdar Denktaş tarafından.

Bakanlık görevinden alınınca da DP'den istifa etmişti.

Sonrasında da UBP'ye operasyon düzenleyenler aynı operasyonu DP'ye yapmış ve Taçoy ile birlikte gidenler UBP'ye geri getirilmişti.

Kimse kusura bakmasın ama bu yaşananlar UBP siyasi tarihi açısından ciddi bir ihanetti. Şimdi UBP'ye bu ihaneti yapan başta Derviş Eroğlu olmak üzere Sn Taçoy, Eroğlu'nun tam desteğini alarak Genel Sekreter olmak istiyor.

Bu yapının tekrardan UBP'ye hakim olması ve parti yönetimini yavaş yavaş ele geçirme eylemleri politika adına son derece hazin bir durumdur.

Eğer UBP Parti Meclisi üyeleri bu oyuna gelecekse buna kimsenin diyecek bir şeyi olmaz. Demokrasi çarkları çalışır ama bu çark siyaseten UBP'ye yakın gelecekte zarar verir.

Resmiye Canaltay daha doğru bir isim olurdu

Gelelim benim gönlümde yatana. Derviş beyle siyaseten hiçbir zaman ortak noktada buluşmadık, bu asla da olmayacak. Kendisine saygım baki. Ancak Sn Eroğlu'nun kızları ile hep yakın dostluklarım olmuştur. Örneğin UBP Gazimağusa Milletevekili Resmiye Canaltay'a.

İsmi ortaya genel sekreterlik için atıldığında tepki toplamış, sonrasında kendisi aday olmayacağını tepkisel bir şekilde açıklamıştı.

Keşke aday olsaydı. Resmiye hanım kendini iyi yetiştirmiş çok değerli bir insan. Hiçbir şekilde babasının gölgesi altında yaşamamış, kendi etkin çevresini kendisi yaratmıştır. Resmiye hanımın partiye genel sekreter olması hem teamüller açısından doğru olurdu, hem de kadın siyasetçi olarak ülkede pozitif etki yaratırdı.

Hani korkulanı da yazayım yeri gelmişken, Resmiye hanımı tanıyan biri olarak UBP'ye başkan olma hayalleri kuran biri olduğunu da hiçbir şekilde düşünmüyorum.

Yani Resmiye Hanım siyasi entrikaların içinde koşuşturacak, oyunlar düzenleyecek bir kişiliğe sahip değil. UBP'ye de ilerleyen süreçte ciddi katkılarının olacağını düşünüyorum.

Bu nedenle UBP Genel Sekreterliğine aday olması ve kazanması halinde bu gelişme Derviş beyin değil Resmiye hanımın kendi iradesi ve gücünü simgelemiş olurdu.

Unutulmaması gereken bir gerçek var onu da ifade edelim; kim başkan, kim genel sekreter olursa olsun. 110 kişinin seçtiği bir genel sekreter ya da 3500 kişinin seçtiği bir genel başkan toplum tarafından % 40 oy alacak demek değildir.

Halk hükümetin karnesine baktığı gibi UBP'yi kimlerin nasıl yönettiğine de bakar ve öyle oy verir.

Seçmen başkanı ve partisini yeterli görmezse yine mevcut hükümete oy verir. Bu da herkesin aklında olsun.

Seçilecek Genel Sekreterin UBP'ye hayırlı olmasını dilerim bu arada…

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Hangi ülkeye gitsem oranın başkenti sensin

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları