Bir kadın kaç kez ölür?

Yayın Tarihi: 21/11/18 07:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

Bir kadın kaç kez ölür?

Ülke gündemi tam rahatladı diyeceğiz ki peşi sıra cinayet ve intiharla sarsılıyor. Adeta insanın kanı donuyor. Yaşanan cinayet ve intihar şekillerini düşündükçe insanın asabı bozuluyor ve hiç kimse buna dur diyemiyor. Son birkaç ay içerisinde yaşanan cinayet ve intiharlar herkesi huzursuz etmenin ötesinde geride sırlarla kalan onlarca olayın dışında hiçbir şey olmuyor. Her zaman söylediğim bir şey var; aman dikkat cinayet ve intihar bulaşıcıdır ve ne yazık ki evet bu böyledir.

Anlayacağınız son bir ayda beş cinayet vakasıyla karşı karşıya kaldık.

Bu konuda en çok yazı kaleme alan bir gazeteci olarak Devletin hala kadınları koruma noktasındaki acizliğini gördükçe sinir oluyorum.

Bizim memleket böyle işte. Kaza olur 10 kişi ölür bir hafta sonra kim kazanır Lefkoşa'da seçimi. Delinin biri karısını öldürür ne olacak Girne de seçim. Bir çocuk öldürülür, devletin kendisi bu konuda uykuya yatır ve kimse konuşmak istemez bu konuları ama gelin görün ki ister cinayet olsun ister intihar bulaşıcıdır ve devam etme ihtimali taşır.

Demiyorum şimdi peşi sıra birileri çocuğunu öldürecek, insanın kendi evladını öldürmesi yenir yutulur bir olay değil. Tabii kimsenin öldürülmesi kabul edilecek bir durum değil ama 2017 yılına bir bakın ardı ardına üç kadın ya da dört kadın cinayeti gerçekleşti. İntihar vakaları deseniz sürekli oluyor ama sokaktaki vatandaş bunu öğrenmiyor.

Evet dostlar. İşte böyle kâbus gibi bir haftaya başladık.

Ağır ağır bu yaşananları da unutacağız belki. Ta ki bir yenisi gerçekleşene kadar.

İnsanlar delirdi diye yorum yapıyor herkes.

20 kadın ve üç çocuk öldürüldü

Yayınlanan istatistikler göre 2008 yılından bugüne kadar 35'i erkek, 20'si kadın ve 3'ü de çocuk olmak üzere toplam 58 kişi cinayete kurban gitti.

2008'de 4; 2009'da 4; 2010'da 5; 2011'de 4; 2012'de 7; 2013'te 5; 2014'te 6; 2015'te 5; 2016'da 1; 2017'de 8 ve 2018'in 19 Kasım gününe kadar 9 kişiyi cinayete kurban verdik.

Son 11 yılda en fazla cinayet işlenen sene olan 2018'de cinayete kurban giden 9 kişiden 5'i erkek, 3'ü kadın ve 1'i de çocuktu.

Kadın cinayetleri açısından rakam incelendiğinde; 2008'de 1; 2010'da 1; 2011'de 2; 2012'de 1; 2013'te 1; 2014'te 3; 2015'te 2; 2016'da 1; 2017'de 5 kadın cinayet nedeniyle yaşamını yitirirken, 2018'in 11 ayında bu rakam dünkü cinayetle birlikte 3 oldu.

Kadın cinayetlerinin son 11 yıldaki dağılımına bakıldığında, 2008'de 1; 2010'da 1; 2011'de 2; 2012'de 1; 2013'te 1; 2014'te 3; 2015'te 2; 2016'da 1; 2017'de 5 ve 2018'in kasım ayına kadar da 3 kadın cinayete kurban gitti. https://www.kibrisgazetesi.com/kibris/cinayet-rakamlari-korku-verici/53879

Cinayet bulaşıcıdır

Evet, yanlış duymadınız. Ardı ardına cinayet ve intihar yaşanmaya başladıysa bu bir süre devam ediyor; çünkü bu tür eğilimler bir günde çıkmıyor ortaya. Eğer bir insan intihar etmeyi kafasına koymuşsa bir süre bu düşünceyle mücadele ediyor ve sonrasında ya vazgeçiyor ya da intihar etmeyi deniyor. Eğer kendini öldürmeyi başarırsa olay bitiyor zaten ama öldürmeyi başaramadığı durumda bunu yaptığına çok pişman oluyor. Tekrardan deneyenlerin sayısı da az değil.

Keza cinayetler de öyle. Bir insan bir başka insanı bir günde vurmaya karar vermiyor meğerki ani bir sinir krizi yaşanmasın. Son yaşanan iki cinayet vakasında bir hafta önce olanı planlanmış bir cinayete önceki gece yaşananı ise bir sinir krizinin sonucuna bağlı gibi görünüyor.

Ama her ne olursa olsun cinayet de bir şekilde bilinçaltında şekillendikten sonra gerçekleşiyor.

En önemlisi de bu tür eğilimlere sahip olan insanların ciddi psikolojik sorunlarının ya da açmazlarının oluşu yatıyor bu olayın gerisinde.

Yani hiçbir cinayet ya da intihar bir anda olmuyor.

Defalarca kez yazdık antidepresan ilaçlarının satışında çok ciddi bir artış var, tedaviye ihtiyacı olan ancak kendini hasta görmeyen inanın binlerce insan var bu ülkede.

Çünkü intihar ya da cinayet aslında uzun süre devam eden fiziki ya da psikolojik şiddetin sonucunda gelişiyor.

35 kadın öldürüldü

17 yılda gerçekleşen 83 cinayette 35 kadın hayatını kaybederken, bu cinayetlerden bir kadının katili veya katilleri bulunamadı. Farklı nedenlerden dolayı çok sayıda kadın öldürülürken, bu cinayetlerde çoğunlukla tabanca ve bıçak kullanıldı.13 cinayet karı-koca arasında meydana gelirken, onlarca çocuk öksüz kaldı. 4 kadın ise, nişanlısı tarafından öldürüldü. Sevgilileri tarafından öldürülen kadınların yanı sıra evlatları tarafından da cinayete kurban gidenlerde yer aldı.

Gerek anlaşmazlıklardan gerekse kıskançlıktan eşleri tarafından öldürülen kadınların sayısı da az değil. Son 16 yılda 32 kadının bir şekilde öldürülmek suretiyle yaşamlarını kaybetmesi, toplumun nasıl bir travma ve kabusla karşı karşıya olduğunun bir göstergesi aslında.

Şiddet şekli ve oranı

2012 yılında yaklaşık bin evli kadınla yapılan bire bir anket sonrasında gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyan rakamlar çıkıyor karşımıza.

İlk olarak katılımcıların aile içi şiddet denilince ne tür bir şiddet algıladıkları ölçülmüştür. Beklenildiği üzere fiziki şiddet en fazla algılanılan tanım olarak ortaya çıkmıştır.

Katılımcıların aile içi şiddet denilince akıllarına gelen şiddet türleri şunlardır:

- Fiziksel şiddet: %61,4

- Psikolojik şiddet: %43,1

- Ekonomik şiddet: %37,7

- Özgürlüğün kısıtlanması: %34,9

- Cinsel şiddet: %20,6

http://www.yeniduzen.com/Ekler/gaile/241/kibris-in-kuzeyinde-aile-ici-siddet/916

Gazete sayfalarına yansıyan ve belli tarihlerde yapılan anketler bize sadece buz dağının üstünü gösteriyor, açıkçası bunu anlıyoruz.

Düşünsenize kıskançlık ya da şiddetli geçimsizlikten ötürü kocalar kendi eşlerini öldürebiliyor. Bireyin kıskandığı ya da geçinemediği hayat arkadaşını öldürme yolunu tercih etmesi, aramızda ruhsal bozukluk yaşayan belki de binlerce kadın ya da erkeğin olduğunu ortaya koymanın ötesinde, toplumun küçümsenemeyecek bir kesiminin psikolojik bakım ve ilaç tedavisine ihtiyacı olduğu gerçeğini koyuyor ortaya.

Antidepresanlarda patlama

Toplumun önemli bir kesim psikolojik tedavi almayı reddederken önemli bir kısmı da ilaçlara teslim olmuş durumda. Özellikle mutluluk hapı adı altında piyasaya çıkan ilaçların satışında ciddi patlama var. Bu ilaçları psikoz vakalarını iyileştiren diğer psikolojik ilaçlar takip ediyor.

Ülkede kullanılan antidepresan ilaçlarının başını Xanax çekiyor. Ülkede Xanax marka antidepresan ilacının kullanım oranı rekor seviyeye ulaşarak, aynı yıl 484 bin 870 adet Xanax marka ilaç kullanıldığı belirtildi. Diğer yandan Xanax marka ilacın yanı sıra ülkede yaygın olarak kullanılan antidepresan ilaçların arasında Diazem 177 bin 800 kutu tüketilirken, 300 bin kutu Cipram marka antidepresan ilacı kullanıldığı öğrenildi.

Bu kadar yaygın ilaç kullanımı toplumun psikolojik travma noktasında nerelerde olduğunu anlamamıza yetiyor da artıyor bile.

Küçük toplum ve devletin acizliği

Küçük bir toplum olmamız, halen örf ve adetlerin ağır bastığı bir düzende yaşamamız insanımızın kendi kendini ya da ailesini tedavi ettirmesinin önüne geçiyor. Devlet ise kendi içine halen kapalı olan bu toplum için aslında bir çözüm planına sahip değil.

******************

Günün Sözü

Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

NAZIM HİKMET

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.