Naylon gitti sakkulli geldi

Yayın Tarihi: 03/12/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Turizm ve Çevre Bakanlığı çevre kirliliğini azaltmak için marketlerdeki naylon kullanımını 0,25 kuruştan satılmasına olanak sağladı. Buradaki amaç vatandaşın naylon kullanmak yerine farklı daha büyük bir çantayı beraberinde gezdirmesi. Hani çocukluğumuzda dedemizle markete gittiğimizde sakkulli adını verdiğimiz büyükçe bir çanta taşırlardı. Sonrasında naylon popüler oldu.

Çevre Bakanlığının bu uygulamasını eleştirmiyorum; dünyanın birçok ülkesinde kullanılan bir uygulama. Eğer yanınızda çanta yoksa mecburen parasını ödeyip naylon çanta alıyorsunuz. Peki, bizim ülkemizde bu ne kadar işe yarayacak.

Bu uygulama başarılı olamayacak

Şunu net olarak söylemek lazım, Çevre Bakanlığı bu uygulamasında sanıldığının aksine başarılı olamayacak. En azından kısa süre zarfında bu uygulama sonuç vermeyecek. Belki bakanlık dünyada yapılan uygulamaya uyum sağlamak ve çevre kirliliğini azaltmak yerine bu uygulamaya geçti ama gelin görün ki küçük toplumlarının alışkanlıkları öyle kolay değişmiyor.

Küçük toplumluların değişmesi zor alışkanlıkları vardır. Birkaç gündür şahit oluyorum. Vatandaş meyve reyonundaki naylonlar ücretsiz olduğu için meyve reyonundan birkaç naylon alıyor yanına ve eşyalarını bu naylonlara koyuyor.

Örneğin kendimden örnek verecek olursam yaklaşık dört naylon işimi görecekse bir lira fazla verip durup uğraşmayı tercih etmiyorum. Benim gibi yapan birçok da vatandaş var.

Sonuçta uzun yıllardır marketten aldığımız naylonları hepimiz sokağa atmıyoruz. Bu naylonları evimizdeki çöpleri atmak için de kullanıyoruz hepimiz.

Şimdi marketten eşyalarımızı içine doldurup eve götürdüğümüz naylonlar paralı. Peki, ne yapacak vatandaş; market tipi naylon satın alıp yine evindeki küçük çöpleri atmak için kullanacak.

Anlayacağınız Bakanlık her ne kadar doğru bir uygulama başlatmış olsa da bu uygulamanın normal hayatımızda uygulanması öyle kolay olmayacak hatta kısıtlanır gibi gözükse de başarılı olamayacak.

Hepimiz birçok eşyamızı taşımak için market naylonlarını kullanıyoruz, bundan vazgeçmek mümkün mü?

0,25 Kuruşlar ne olacak?

Bildiğim kadarıyla bu paraların bir kısmı bir fona gidecek ve çevre temizliği için kullanılacak bir kısmı da market sahibinin giderini karşılayacak. Bu açıdan bakıldığında işin pozitif yönde bir tesellisi var.

Tabii vatandaşlar arasında market sahiplerine naylonların parasını ödüyoruz diyenler de yok değil.

İşin içine çevre temizliği girince eleştirmek yanlış oluyor ama keşke Bakanlık market sahiplerine kaliteli çanta satışını da yaptırmış olsaydı. Bu memlekette kaç yüz bin insan yaşıyor. Uzunca bir süre vatandaşın naylon kullanımını bırakıp da ellerinde deyim yerindeyse sakulliyle gezmesi zor olacak.

Dedik ya alışkanlıklar.

Bir sektör darbe alacak

Her ne kadar basit görünse de Çevre Bakanlığının bu uygulaması naylon üreten ya da ithal eden ve bunu marketlere sağlayan iş insanlarına ciddi bir darbe vuracak zira yavaş yavaş naylon satan işletmeler kapanma yoluna gidecek. Bu da uygulamanın ekonomik anlamda negatif bir sonucu olacak.

Eğer vatandaş hızlı bir şekilde naylon kullanımından çanta kullanımına geçiş yapabilirse ne ala aksi takdirde bu uygulamanın pozitif sonuçlarından çok negatif sonuçları olacağını net olarak ortaya koymak lazım, kabul etmek lazım.

Konuyla ilgili Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu'nun herhangi bir açıklamasına rastlamadım ama bürokratları bu uygulamayı bir milad olarak yorumluyorlar. Umarım öyle olur.

Tepki beklediğim oranda değil, bu negatif oy olarak da Bakanın kendisine yansımaz ama her ne kadar önceden duyuruları yapılmış olsa dahi keşke market eşyalarının taşınması için alternatif çantalarda piyasaya sürülseydi.

Hala geç değil.

***************

Vergi dairesinin kalkanlı'nın dikkatine

Memlekette öyle bir sektör var ki daha düne kadar bu adamların vergi kaçırdığını hiç düşünmemiştim. Bu yazım bizzat Vergi Dairesi Müdürü Özdemir Kalkanlı'nın dikkatine olsun. Hepimiz evimize hazır su alıyoruz. Kapımıza kadar sular getirilip bırakılıyor. Parasını da ödüyoruz ama bu ödediğimiz paraya karşılık hiçbir su dağıtıcısı bize herhangi bir fiş kesmiyor. Her ne kadar bir su firmasının ne kadar su sattığı bellidir dense dahi su firmalarının vergi kaçırması çok olası. Bir başka kepazelikten daha bahsedeyim.

Tüp gaz dağıtıcıları. Bildiğiniz gibi Tüp gazın son fiyatı 74 lira. Hafta sonu bir tüp gaz satın aldım. Kaç para dedim adama telefonda "80 lira abi" dedi. Dedim eskiden komisyonunu daha ucuz alırdın ne oldu da 6 lira komisyon uyguluyorsun. Adam sinir oldu ve bir güzel devlete sövdü saydı.

Adamın kim olduğunu bilsem direk vergi dairesine şikâyette bulunacağım. Vergi dairesinin gözünü dört açması lazım. Herif 74 liraya aldığı gazı 80 liraya satıyor, arada taşıma ücreti alıyor. Buraya kadar güzel, pahalı geliyorsa gider marketten alır evinize siz taşırsınız ve şikâyette etmezsiniz.

Buraya kadar sıkıntı yok ama bu aldığımız hizmetin fişi nerede? Vergi dairesi nereden bilecek tüp gaz satıcılarının ne kadar gaz sattığını. Bu adamlar düpe düz vergi kaçırıyor.

Gazı getiriyor parasını alıp gidiyor; peki ya bu hizmetin karşılığında fiş?

Bir hizmetin fişi ya da faturası olması lazım. Bunu su ve gaz konusunda tüm ülke geneline yayarsanız, bu adamların devletten ciddi vergi kaçırdığını söyleyebiliriz. Bir şey de söylediğiniz de size öyle bir ağlıyorlar ki aklınız durur. Umarım vergi dairesi bu işe el atar.

**************

Günün Sözü

Ne kadar seviyorsan, o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin.

Nazım Hikmet

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.