KKTC battı ama konuşan yok!!!

Yayın Tarihi: 28/01/19 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Türk Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu'nun ziyareti kazasız belasız tamamlandı desek yeridir. Bir gerginlik bekliyordum, kafa yaran mesajlar olsa da karşılıklı sorunsuz geçti. Bildiğiniz gibi bir süreden beridir Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türk Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu arasında bir gerginlik var. Aslında bu gerginlik Sn. Çavuşoğlu'ndan ziyade öyle anlıyorum ki Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Akıncı arasında cereyan ediyor.

Açık konuşmak gerekirse öyle yazılıp çizildiği gibi ya da abartıldığı gibi bir kriz değil bu. Kıbrıs sorununun çözümüyle alakalı olarak Federasyon mu olacak yoksa adı başka bir şey mi olacak gerginliğidir bu yaşanan. Bunun dışında Cumhurbaşkanı Akıncı ile Ankara Hükümeti Kıbrıs sorununda birçok konuda aynı fikri paylaşıyorlar.

Hali hazırda Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'da Antalya'da yapmış olduğu basın toplantısında bunu net bir şekilde ifade etti. Önemli olan aynı noktaya gelebilmek dedi ve gelindiğini de ifade etti.

Akıncı ile Ankara kavga etsin isteyenler var!

Bunu da anlamak ilk bakışta güç gelse de bana normal geliyor. Bizim memlekette adettir. Herkes her şey olmak ister. Bizim siyasilerimizin adetidir bu. Bu siyasilerin destekçileri de menfaatleri icabı elbette ki bunu destekleyecektir. Ya da ideolojileri gereği bunu destekleyecektir ve Akıncı ile Ankara Hükümetinin kavganın da ötesinde deyim yerindeyse birbirlerine küfür edebilecek derece kavga etmelerini istemektedirler.

İşine gelenin gelir gelmeyenin gelmez bu yazacağım ama yanlış yapılıyor. Tekrar ediyorum yanlış yapılıyor; biz Kıbrıslı Türklerin en çok ihtiyacı olan şey Türkiye ile kavga etmek ya da seviyesiz bir ilişki çerçevesine oturmaktır. Bunu körükleyen arkadaşlar var, bunları anlamak lazım. Dediğim gibi herkes kendi oynadığı atın kazanmasını istiyor ama gelin görün ki değişmeyen ya da değişmeyecek gerçekler hep masanın üstünde olmuştur ve olacaktır. Bugüne kadar da böyle oldu.

Akıncı federasyon-Rum tarafı çözümsüzlük istiyor

Hadi konuşalım şu Federasyon meselesini. Kaç defa yazdık Federasyon bir Türk tezi. Türkiye'nin bizzat kendi tezi, şimdi Ankara Akıncı'nın bundan vazgeçmesi istiyor. Bu Türkiye'nin kendi kendiyle çelişmesi değildir de nedir, kimse kusura bakmasın.

Diyelim ki yarın sabah Akıncı kalktı ve dedi ki ben Konfederasyon istiyorum; bu mümkün olacak mı Allah aşkına?!

Yıllarca Merhum Denktaş Bey konfederasyonu savundu, iki ayrı devleti savundu. Sonuç? Koca bir hiç. Oldu mu Konfederasyon? Hayır! Yine olmayacak.

Efendim Rum lider Ananstasiades iki ayrı devletten bahsetmiş, yahu bu adam günde yarım şişe whisky içen bir adam yani siz Nikos'a inanıyor musunuz? Zaman kazanmak ve oyalamak için O her şeyi ister.

Hayatımda bu kadar samimiyetsiz ve yalancı bir toplum lideri görmedim. Rumlar bizimle ne adayı ne yönetimi ne de bir arada yaşamayı istemiyor. Bu bu kadar basit.

Yani Cumhurbaşkanı Akıncı sabaha kadar federasyon diye bağırsa Türkiye başka bir çözüm şekli diye bağırsa ne olacak? Söyleyeyim koca bir hiç.

Rumlar antlaşma istemiyor ve büyük devletler istemediği sürece de çözüm olmayacak, bu durum bu kadar basit.

Akıncı istifa etsin yerine Denktaş-Özersay gelsin…

Bunu da açık konuşalım. Var sayalım ki Akıncı istifa etti ve yerine Serdar Denktaş geldi. Ne olacak? çözülecek mi Kıbrıs sorunu? Hayır. Serdar bey bir ülkeyi yönetmekten uzak Mali açıdan geldiğimiz nokta belli ama bu devleti temsil edecek? Ne münasebet efendim.

Veya Özersay gelsin Akıncı'nın yerine. Ankara ne derse söylesin yapsın; ne olacak sanıyorsunuz, çözüm mü olacak? Daha çok mu itibar göreceğiz dünyada? Ya da Özersay konfederasyon deyince Rum tarafı "ooo hoş geldin bayım biz de bunu isterdik hadi bölelim Kıbrıs'ı siz onda biz bunda" mı diyecek sanıyorsunuz?

Nedir istenen ben anlamadım. Mesele Ankara ne diyorsa o olsunsa zaten her zaman öyle olmuştur ama zorla ama kolaylıkla öyle olmuştur.

Ne bekleniyor yani, buradaki bir toplum lideri kim olursa olsun hiç mi kendi görüşü ya da tavrı olmayacak?

Eğer beklenen buysa, bu KKTC Devlet Başkanından ziyade Kıbrıs Türk halkını rencide eder, aşağılar, bu tür tavırlardan vazgeçilmeli.

Şimdi tekrar mı yapalım yani Türkiye'nin açıktan ya da gizliden destek verdiği her aday seçimi kaybetti bu ülke de. Türkiye kimi kendi halkı önünde azarladıysa azarladığı siyasi daha da güçlenerek çıktı halkın içinden. Bu nedenle bu dengelere dikkat etmeli ve bazı çevrelerin gazına gelinmemeli.

Diyelim ki Akıncı aday oldu ve kazandı; kaç dönem daha bu görevi yapacak ya da kaybetti ve Akıncı'nın yerine değil federasyonu isteyen birinci sınıf bir faşist seçildi, ne değişecek Kıbrıs'ta? En fazla görüşmeler duracak ve bu mesele böyle kalacak.

Evet bu şekilde bir 40 yıl daha devam edecek. Neden 40 yıldır devam ediyor ve başka bir şey olmadı sanıyorsunuz. Çünkü bizim de elimiz kolumuz bağlı.

Konu net! Rumlar çözüm istemiyor. Biz hangi çözüm şeklini istersek isteyelim Rumlar bizimle çözüm yapmaz. Amaç Akıncı'nın gitmesiyse o başka. Buradan bakıldığında zaten algılanan da bu.

Seçim günü KKTC halkı Akıncı'yı evine gönderecekse de göndedir. Yerine de kimi seçerse seçer, ben sonuca bakarım ve sonuç aynı yerde saydığımızı gösteriyor bana.

Rumlar ne federal bir çözüme ne de iki ayrı devlete evet demeyecektir.

Asıl sorgulanması gereken biz nasıl bir KKTC yarattık sorusudur! Türkiye'den gelecek bir Türk lirasına muhtaç, üretimi sıfır, ihracatı yerlerde sürünen, suçluların saklandığı bir ülke burası.biz kendi kendimizi dahi adam edemedik.

KKTC battı çözüm şekli ne olsun!!

Yahu Allah aşkına biri de çıkıp şunu konuşmuyor; battı bu memleket battı. Ekonomisi dibe vurdu. Bütçe açığı 851 milyonmuş, çoktan 1 milyar lirayı bulmuştur. Mali protokol bir ihtimal martta imza edilecekmiş, edilse ne olacak bizim hükümet kendi içinde on tane hükümet barındırıyor, Türkiye'nin taleplerini hiçbir şekilde yerine getiremez bu hükümet. Bir bakın bakalım son 10 yıldır yerine getirdi mi ?

Bütçe açığı altı aya kalmaz 1,5 milyar lirayı devirecek, zam üstüne zam yapılıyor her şeye, pahalılık had safhada, insanlar geçinemiyor ve ilk kez bu kadar kötü durumda herkes ama Kıbrıs sorununun çözüm adı ne olsun? acaba Akıncı ile Çavuşoğlu küs mü değil mi? Ya da Akıncı gitsin yerine Özersay mı gelsin?

Farklı çözüm yollarımız var falan filan… Kardeşim bu ülkenin ekonomik refahını sağlayalım, insanlar sıfırı tüketti, şu küçücük ülkede 1900 hırsızlık vakası oldu, insanlar intihar etmeye başladı, bunu konuşan yok ama çözüm şekli acaba ne olsun? Adını ne koyalım…

Vazgeçin Allah aşkına… KKTC Battı kimse bunu konuşmuyor.

Ben söyleyeyim çözüm şeklini; ya bu ülkeyi zengin bir başka ülkeye satın ya da bağlayın Türkiye'ye bu iş bitsin…

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Kadını güzel yapan Tanrı, sevimli yapan ise şeytandır.

Victor Hugo

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları