"Küçük" sessiz sedasız giderken…

Yayın Tarihi: 11/03/19 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Bana uzun gelen bir aradan sonra yeniden herkese merhaba. Bugüne Berlin Fuarının önemli detaylarını yazmayı planlarken dün sabah Eski Başbakanlardan, büyük siyaset adamı İrsen Küçük'ün vefat haberiyle güne başladık. Hep gidecektik hep ziyaret edecektik. Bir türlü olmadı, gidemedik. En son rahatsızlığının iyiye gittiği haberini aldık, artık iyiydi güya. Bugün yarın gidecektik dostlarla birlikte ziyaretine. Gelin görün ki klasik laftır ama hayat ertelemeye gelmiyor. Bunun için kendime kızgın ve ayrıca çok üzgünüm.

Kıymetli Eşleri Gülin Küçük hanımefendi ile zaman zaman telefon sohbetlerimiz oluyordu, ya da karşılaşıyorduk. Selamlarımızı her zaman iletiyorduk iletmesine ama çok iyiliğini gördüğüm koca yürekli adam İrsen Küçük'übizzat gidip ziyaret etmem gerekirdi. İnsanlar en çok da bu zamanlarda vefalı dostlara ihtiyaç duyar.

İrsen Küçük deyince benim aklıma hep kaybettiği oğlu gelir. O'nun derin üzüntüsünü yüreğinde taşıyan bir baba gelir. Allahım kimseye evlat acısı vermesin. Bu nedenle İrsen Beyin yeri benim kalbimde hep ayrı olmuştur.

Baba olan herkes her babanın gülen yüzünün arkasında evladı için ağlayan bir kalbi olduğunu bilir.

Babalar belki sessiz ağlar, göz yaşlarını gizleyerek ağlar ama çok ağlar.

Özellikle Başbakanlığı döneminde danışmanı olarak çalışmaktan ve kirlenen bu siyasetin içerisinde bu temiz adamı kıyasıya bir gazeteci olarak savunmaktan her zaman gurur duyduğumu ifade etmek isterim.

İrsen Bey oldukça onurlu bir siyasetçiydi. Maddi olarak varlıklı olmasından ötürü değil paraya hiçbir zaman önem vermezdi. Tek bir derdi vardı, insanlar mutlu olsun ve iyi yaşasın. Türkiye ile mali konularda ciddi sıkıntılar yaşadığımız şu dönemde Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile mükemmel bir dostluğa sahipti. Tayyip Bey, irsen Beyi çok sevmesinin ötesinde çok iyi bir iletişime ve dostluğa sahiptiler.

Bu nedenle rahatlıkla diyebiliriz ki Türkiye ile KKTC arasında birçok konuda en iyi ilişkiler İrsen Bey döneminde kurulmuştur.

Facebookta aktif siyaset döneminde arkasından iş çeviren bazı kimselerin O'na başsağlığı dileyip, mesaj yayınlayanları görünce garipsemiyorum artık. Siyaset kirlidir ama bizim siyasetimize siyaset demek siyasetin sözlük anlamına bile hakaret olur.

Birçok fakire yardım ettiğine şahit olmuşumdur, el açıp isteyeni hiç geri çevirdiği görülmemiştir. Bin bir türlü siyasi oyuna göğüs gererek aktif siyasetini noktalamıştır.

İrsen Bey için çok zor olduğunu tahmin ediyorum bu tür durumların. Kendi çevresindeki siyasiler tarafından seçim kaybetmesi için her türlü oyunun oynandığı günleri çok iyi hatırlıyorum. UBP gibi büyük bir partinin kendi başkanının seçim kaybetmesi için uğraşanları, partisini menfaat uğruna bölenleri bir yurttaş olarak Allaha havale ediyorum.

Dedim ya bizdeki siyaset falan değil. Siyasetin böyle yapıldığı ülkeler ancak diktatörlerin yönettiği ülkelerde olur. İşte bu temiz yürekli insan hep bu tür insanlık duygusunu kaybetmiş insanlarla da uğraşmıştır hayatında.

Tanrı'nın bir kuluna çektirebileceği en büyük acı evlat acısıdır. İrsen Bey bu acıyı sonuna kadar yaşadı. Umarım Allah ödül olarak kendisine Cennette evladıyla buluşma şansını tanır.

Demem o ki İrsen Bey hayattayken bir kez ölmüştür. Bu acıyla yaşamını tamamlayan temiz yürekli bir insanın önünde saygıyla eğiliriz ancak.

İrsen Küçük, Sessiz sedasız bu hayattan ceketini alıp giderken umarım insanlığından ve siyaset adamlığından herkes payına düşeni alır.

Makamı Ali olsun.

Öyle tahmin ediyorum ki en son canlı yayınını benimle yapmıştır yine. Buna emin olmamakla birlikte Kıbrıs Genç Tv'de 14 Mart 2015 tarihinde kendisiyle birlikte yaptığımız en azından benim son söyleşimi linkiyle birlikte yayınlıyorum. Arzu edenler izleyebilir. Kendi facebook hesabımdan da paylaştım. https://www.youtube.com/watch?v=6P4skQkZBSs

Yine Sn Başbakana yazdığım onlarca köşe yazısından birinden kısa bir kesiti sırf anmak adına paylaşıyorum…

12 Ekim 2012 tarihli yazım…

http://www.kibrispostasi.com/c1-KIBRIS_POSTASI_GAZETESI/j160/a16611-Basbakan-irsen-Kucuk

Başbakan "İrsen Küçük"

Günlerdir tüm kamuoyunun yoğunlaştığı ve hayatın her alanında konuşulan kurultay en nihayet dün gece sonuçlandı. Baştan sona yazılacak önemli gelişmeler oldu kurultayda. Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun kendisi de adaymış gibi konuşmasından tutunda Ankara'ya atılan laflara kadar.

Başbakan İrsen Küçük 14 oy farkla yeniden Genel Başkanlığı kazandı. Ahmet Kaşif'in bu kadar oy almasının tek sebebinin de Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun müdahalesi olduğunu hepimiz biliyoruz.

Bugün iki açıdan önemli. Birincisi Sayın Eroğlu ile Başbakan Küçük arasında yaşanan yarışın uzun yıllar sonra ilk kez Eroğlu tarafından kaybedilmesi, bir diğeri ise artık UBP'de yeni, ve genç bir dönemin başlamış olması.

Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun kelime anlamıyla kendini ortaya koyduğu ve Kaşif'in kazanması için inanılmaz bir mücadele verdiği yarışın ardından çok dikkatli izlenmesi gerek bir süreç doğmuştur.

UBP öyle sanıldığı bölünmez, parçalanmaz. Ama 3-5 milletvekili meclisi protesto edip gitmezlik yapacak. Bu da işin raconu. Her ne karda onlar herkesten daha çok UBP'li olsalarda Başbakan Küçük'ün imajının dolaylı olarak da UBP'nin imajının sarsılması için ciddi bir çaba içinde olacaklar.

Hali hazırda ÖRP-DGP UBP'ye katılmak için bekliyor. Umarım bu katılımlar biran önce olur çünkü geciktik sonra kabak tadı verdi.

İrsen Beyin aldığı oya da bakarsanız UBP'de delegenin artık yenilik istediği, değişim istediği ve korkmadığını anlamış olursunuz.

Hükümetin yürüteceği çok soruşturma var şimdi sırada.

********************

GÜNÜN SÖZÜ

Ölüyorum Tanrım, bu da oldu işte. Her ölüm erken ölümdür. Biliyorum Tanrım. Ama, ayrıca, aldığın şu hayat. Fena değildir...Üstü kalsın...

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları