Devletin itibarı sıfırlandı

Yayın Tarihi: 10/06/19 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Devleti ve polis teşkilatını küçük düşürücü oldukça kötü bir soygun olayına şahit olduk. İki hırsız Girne'de bir kuyumcuyu darp edip soyduktan sonra gün boyu elini kolunu sallayarak ülkeyi gezdi ve sonrasında da Ercan Havalimanından çıkıp gittiler. Sonradan ortaya çıktı ki Polis teşkilatı soruşturmayı sürdürürken Ercan havalimanına bilgi vermeyi unutmuş. Şimdi tutun bu olayı da neresinden isterseniz yazın artık. Ya da konuyu nereye çıkarırsanız çıkarın bu konunun bu ayıbın, devletin itibarını sıfırla çarpan bu olayın izah edilebilir bir yanı yok.

Elbette sorulması gereken sorular var ve bunları sormak sorgulatmak lazım ama öncesinde Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu'nun bu soruşturmayı sürdüren hangi subay ya da hangi ekipse derhal açığa alması gerekiyor. Ortada ciddi bir suç var ve hırsızlar Ercan havalimanından bilgi verilmediği için kaçıp gidebiliyorlar.

Polis suça ortak olmuş oldu

Bir kadın ciddi şekilde darp edildi, öldürülebilirdi de. Hırsızlar birçok kameraya takıldı, eşkâlleri, yüzleri belliydi ama polis her nedense bir türlü bulamadı. Sonrasında her nasıl olduysa Havalimanına talimat verilmedi.

Peki kim yardım etti bu hırsızlara? Kim? İçlerinde polis var mı? Umarım yoktur, olmadığına inanmak istiyorum ve diyorum ki polisimiz iyi eğitilmemiş, diyorum ki polisimiz dikkatsiz, diyorum ki polis uyuyor olduğu yerde, diyorum ki polis işini ihmal etmiş ve havalimanına bilgi vermemiş ve demek istemiyorum polis yardım etmiş bu hırsızlara.

Şimdi bunun altında yatan ilk soruyu ben size net olarak söyleyim, sokaktaki vatandaşın da düşüncelerini paylaşayım "ya polis iş yapmak istemiyor ya da göz yumuyor".

Hani ben ilkini düşünmek istiyorum. Çünkü bu konuda birinin bir izahat yapması lazım. Polis teşkilatından birileri suç örgütleriyle işbirliği mi yapıyor ?

Kaçmalarına bilinçli olarak mı göz yumuldu ?

Eğer tüm bu soruların cevabı hayırsa neden hava ve kara çıkış limanlarına bilgi verilmedi.

Devletin itibarı bitti

Polis Genel Müdürü Manavoğlu'nun bilmesi gerekiyor ki başında olduğu teşkilat hem kendisinin hem devletin saygınlığını bir dakikada ortadan kaldırdı. Bugüne kadara Manavoğlu'ndan hep övgüyle bahsetmişimdir ama üzülerek görüyorum ki ya teşkilatın içindeki çürük elmaları ayıklayamıyor ya da teşkilatta korkusuz bir şekilde işgüzarlık yapan bir takım polislere sahip.

Bakınız beyler yaşanan bu mesele öyle basit bir mesele değildir. İki tane hırsızın gün boyu boy boy fotoğrafları yayınlanacak ve buna rağmen havalimanına bilgi verilmeyecek, adamlarda kaçıp gidecek. Olacak iş değil.

Başbakan zayıf kaldı

Yeri gelmişken şunu da söylemek lazım. Başbakan Tatar'ın her iki lafından biri KKTC devletiyse bu devlete böyle basit bir klişe açıklamayla sahip çıkılmaz. Genel Müdürden soruşturma talep etmesi gerekirdi. Öyle görüyorum ki basit bir açıklamayla geçiştirdi. Daha sert olması gerekirdi. Polis her ne kadar Başbakan Tatar'a bağlı değilse de bu ülkenin Başbakanı Ersin beydir.

Ersin Bey de buradan eksi puan aldı. Polisten daha dikkatli olmasını istemek oldukça naif kaldı.

Polisin geçtiğimiz gece surlar içinde bir operasyon düzenlemesi de halk tarafından göstermelik tedbir olarak algılandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı'dan da böylesine devletin itibarını sarsan bir konuda tepki vermesini beklerdim doğrusu.

Askere çok iş düşüyor

Bakınız olayı bir de böyle değerlendirin. Ülke genelini değerlendirelim. Kuzey ve Güney arasındaki ara bölgede ciddi bir güvenlik zafiyeti var. Sürekli et kaçakçılığı olmakla birlikte, Kuzey'de suç işleyenler askeri bölgeyi ihlal ederek Güneye geçiyorlar ve işledikleri suçlar çoğunluk la yanlarına kalıyor.

Demek ki sınırlarımız sandığımız gibi güvenli değil. Bu noktada Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının ciddi tedbir alması lazım.

Hepimiz polisin GKK'ya, GKK'nın da Barış Kuvvetleri'ne bağlı olduğunu biliyoruz. Eğer uzunca bir süredir KKTC'de suçlar işleniyor ve bu suçları işleyenleri polis tespit etmede gecikiyorsa, yeterli takip imkanlarına sahip değilse, teşkilatın içinde çürük elmalar varsa Asker'in gereğini yapması ve Polis teşkilatının toplum içindeki güvenilirlik algısını sağlamlaştırması lazım.

Aksi takdirde yarın bir gün silahlı bazı grupların sınır ihlali yapıp Güneyden Kuzeye geçerek bir sürü insanı öldürmeyeceği ne malum.

Öyle anlaşılıyor ki dostlar KKTC'nin genel anlamda bir güvenlik zafiyeti var.

Ya bunu Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı giderecek ya da Polis sivile bağlanacak, siyasiler bu işe el atacak.

Aksi takdirde yakın gelecekte asla güvenilirliği sarsılmaması lazım gelen Güvenlik Güçlerine ve Polise hiç güven kalmaz.

Teşkilat zayıf bırakıldı

Hükümette bu teşkilatı güçlendirsin. Kullandıkları araçlar kaç yıllık bir sorun bakalım, mesailerini alıyorlar mı bir sorun bakalım!

Motivasyonları yerinde mi, bu işi yapmaktan mutlu mular bir sorun bakalım. Alacağınız cevap hayır olacaktır. Polis konuşamaz, açıklama da yapamaz, ben yazıyorum işte buradan.

Bütçe belli diyorlar; kardeşim her şeyi Türkiye'den istediğiniz gibi yapın bunun da bütçesini gidin bunu da Türkiye'den isteyin. Otursun başbakan ile Polis Genel Müdürü ve önümüzdeki on yılı planlasın. Kaç polise ihtiyaç var, nasıl araçlara ihtiyaç var, mevcut imkanlar ne kadar güncel ve yeterli.

Beyler bu ülke de her şey bir anda karışabilir. Olmaz bizim memlekette öyle şeyler değil mi? Olursa da asker ne güne duruyor ellerinde silahlarla o müdahale eder. Olacak iş değil. Askerin yeri kışlası, polisin yeri sokaklardır.

Asker ülkeyi dış saldırılara karşı korur savunur, polis iç huzuru sağlar. Bakın bakalım KKTC ne kadar güvenli bir yer. Bakın bakalım yılda kaç kaza, kaç cinayet, kaç olay yeri kurşunlama oluyor.

KKTC değişti fakat devlet gelişmekte ve bunu yakalamakta gecikiyor.

Umarım Başbakanımız bu işe erken zamanda bir el atar.

Biz hâlâ ala franga yaşıyoruz.

****************

Günün sözü

Sevmeye layık olmayanı hatırlayarak değerli etme! Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma; sevgi yürekli olana yakışır.

Şems Tebrizi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları