Özersay ne konuştu... Onu söylesin!

Yayın Tarihi: 19/06/19 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Dışişleri Bakanı Kudret Özersay'ın Bakanlar Kurulu toplantısını yarıda keserek basına yaptığı açıklamayı izledim. Adeta karşımda nefes nefese kalmış, oldukça heyecanlı, gergin ve "sen da bana bunu yaptıydın" tarzında bir açıklama izledik.

Bildiğiniz gibi Dışişleri Bakanı Özersay'ın Rum Lider Nikos Anastasiadis ile görüşmesi Cumhurbaşkanı Akıncı tarafından tepkiyle karşılandı ve dün akşam saatlerinde gündeme damgasını vurdu.

Bakan Özersay'ın yapmış olduğu açıklamada eşiyle birlikte eşli katılan bir yemekte bir araya gelindiğini ifade etmesinin ardından öyle açıklamalar yaptı; aslında söylediği gibi kendi doğasında gelişen bir yemek yemeden çıkıp adeta Anastasiadis ile bir farklı görüşme yemeğini anlattı bizlere.

Olayı doğru anlamak doğru yorumlamak lazım ki akıllar karışmasın.

Özersay bir sosyal yemek ortamında Anastasiadis ile görüşmüş olmasını kimseye haber verme ihtiyacı hissetmemesini, "Cumhurbaşkanı da Akel lideri ile yemek yedi bana haber verdi mi, Guterres belgesi sunumu, harita sunumunu bana haber verdi mi? " tarzında yanlış bir savunma anlayışıyla sesi titreyen bir üslupla yapmasını yadırgadım.

Dediğim gibi olayları doğru yorumlamak lazım.

Ne zamandan beridir ülkenin Devlet Başkanı görüşme yapacağı Rum siyasilerle ya da üçüncü dünya ülkeleri temsilcileri ile yapacağı görüşmeleri Dışişleri Bakanına ya da Başbakana bildirmek durumundadır. Beyler bu bir edep meselesidir. Ne Denktaş Bey ne de Mehmet Ali Talat ne de Eroğlu bir devlet başkanı olarak Dışişleri Bakanına haber verip görüşmeye gitmemiştir, vermezde.

Bu nedenle Özersay kendini savunurken edep çerçevesinin çizgilerine dikkat etmesi gerekir. Acaba diyorum Denktaş Bey Cumhurbaşkanı iken Özersay bunu yapmaya cüret eder miydi? Ya da Talat Cumhurbaşkanı iken bunu yapmaya cüret eder miydi?

Bu soruları niye soruyorum; olayın vahametini anlayabilesiniz diye.

Akıncı bilgilendirme zaten yapıyor

Kıbrıs sorunuyla ilgili yaşanan birçok gelişmeyi hali hazırda zaten Cumhurbaşkanı hem Meclisle hem de hükümet ile paylaşıyor. Dahası Dışişleri Bakanlığı'nın personelinin de bu konular hakkında doğrudan bilgisi yok mudur?

Özellikle harita konusunda Özersay'ın da iddia ettiği gibi Cumhurbaşkanı Akıncı'nın bilhassa Türk Dışişleri ile birlikte hareket ettiğini ve görüşme masasında her olan biteni "durun bir dakika hükümete sorayım, bilgi vereyim" diyecek olduktan sonra müzakereleri yürütmesinde ne anlam kalmıştır.

Çocuk olmayın bazı ithamları yaparken.

Ortam bu kadar gerginken Özersay'ın bilgi vermesi gerekirdi

Gelelim Özersay'ın katıldığı sosyal yemeği Cumhurbaşkanına bildirip bildirmemesi gerektiğine. Akdenizde savaş gemileri gezerken Türkiye ile Rum tarafı adeta çatışma noktasına gelmişken, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili olarak AB çatısı altında iki devlet saçmalığı konuşulurken; usulen de olsa evet Dışişleri Bakanı Özersay en azından Cumhurbaşkanı Akıncı'ya böyle bir yemeğe katılıyorum diyebilirdi.

Sen bana karışaman mantığı yakışık almadı

Bakınız beyler; Özersay istediği herkesle görüşebilir. Zaten Rum lider Anastasiadis ile de o yemeğe bakan unvanıyla katılmadı, katılamaz çünkü Rum tarafı, Özersay'ın temsil ettiği makamı tanımıyor, vekilliğini tanımıyor. Özersay o yemeğe adı ve soyadı ile katılmıştır. Hiçbir temsiliyeti de yoktur, Kıbrıs sorununun kaderiyle ve geleceğiyle ilgili o yemekte hiçbir söz verme, kritik yapma, karar üretme ve müzakere etme yetkisi de yoktur. Velev ki kendisini o yemeğe birileri göndermiş olsa dahi.

Şimdi gelinen bu noktada KKTC Dışişleri Bakanı her aklı sıktığında "size ne ben istediğim Rum temsilciyle görüşürüm, kimseye de bilgi vermem, kendi başıma takılırım" havasına girerse bu hem Cumhurbaşkanının masadaki ağırlığını ortadan kaldırır, hem saygınlığını azaltır hem de Özersay'ın kendisine zarar verir.

Özersay kendi kalesine gol attı

Şunu da yeri gelmişken söyleyelim. Eğer gerek Türk Dışişleri gerekse Özersay hükümeti AB çatısı altında iki devlet propagandası yapacaksa bir kere en başından Rum tarafı bunu kabul etmez.

Kendi devlet başkanının kim olursa olsun itibarını sarsacak ve "beni kale alın yakın gelecekteki cumhurbaşkanı zaten ben olacağım, Ankara'nın da desteği benim yanımdadır" mantığıyla hareket edecekse bunun seçim günü geldiğinde karşılığı seçmenin hanesinde yoktur, yani bir diğer deyişle Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu tür atraksiyonlar oy getirmez. Hani bu tavırlar ben geliyorum artık beni dikkate alın ise prim yapmaz aksine aleyhine puan düşürür.

Bir kere Özersay bunu aklının bir köşesinde tutmalı.

Kimsenin Özersay'a filanla görüşme buluşma, yemek yeme deme hakkı yok. Buna Cumhurbaşkanı Akıncı da dahildir. Ama Kıbrıs sorunu bir bütündür ve bu sorun başta KKTC Devlet Başkanı ve Ankara Hükümeti arasındaki derin istişare ile yürütülmektedir. Biri Akıncı'nın bunun dışına çıktığını söyleyebilir mi?

Yıllardır bu mesele böyle yürütülüyor.

Sorun şudur ki Özersay'ın Rum Lider ile aynı pilava kaşık çalarken bunu bakanı olduğu devletin başkanından habersiz yapmış olmasıdır; yoksa ben eşimle yemek yedim sanane, sana ne söyleyeceğim meselesi değildir.

Özersay ne konuştu bilen var mı?

Gelelim en önemli soruya. Özersay'ın katıldığı bu sosyal yemekte Rum lider ile neler konuştuğu, neler tartıştığı yönünde herhangi bir bilgi vermemiş olması gözden kaçmadı. Bu durum son derece önemli. Hadi diyelim Cumhurbaşkanına "ben sana mı haber vereceğim nereye gideceksem" dedi ve kabalığını yaptı. Peki bir gazeteci olarak bu halk adına ben soruyorum; Rum Lider Nikos ile ne konuştunuz Sn Özersay?

Yoksa halkı ilgilendirmez mi ne konuştuğunuz? Yoksa basını ilgilendirmez mi?

Sizi seçip o makama getiren halkınıza karşı böylesine kritik bir süreçte Rum lider ile yapmış olduğunuz görüşme hakkında bilgi verme zaruretini kendinizde hissetmiyor musunuz?

Belki Cumhurbaşkanına haber vermeyerek usulen kabalık ettiniz ama halka bilgi verme mecburiyetiniz var.

Aksi takdirde kimseye haber vermeden karşı takımın patronuyla gidip yemek yiyen ve kapalı kapılar arkasında sohbetler yapan şüpheli bir dosta dönüşeceksiniz.

Bakınız tekrar soruyorum; Rum lider ile ne konuştunuz, ne değerlendirmeler de bulundunuz.

Bunu açıklamak zorundasınız!

***************

Günün Sözü

Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

Nazım Hikmet

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları