Tatar'la ilgili plan açık...

Yayın Tarihi: 21/10/19 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz hafta sonuna doğru kaleme aldığım bir yazımda 'Tatar Aday' gibi bir başlık attım ve Tatar'ın aday olması halinde elde edeceği sonuçlar neticesinde kendisini bekleyen tehlikelere değindim. Üçüncü Cumhurbaşkanı ve UBP'nin Onursal Başkanı Derviş Eroğlu sonraki gün isim vermeden bana cevaben bir açıklama yaptı. Zaten Eroğlu'nun açıklama yaptığı gün kıyamet koptu ve Serden Hoca krizi yaşandı.

Öyle görüyorum ki Tatar adaydır, elbette ki halen şüphelerim yok değil. Zira siyasettir bu bir hafta da bir günde her şey bir anda değişir. Velev ki öyle de oldu. Akıncı'nın açıklamaları sonrasında bir Ahmet Çakar hakareti gündemi büsbütün değiştirdi.

Şimdi ortada yeni bir konjonktür mü var dersek yanlış olur; ortada yeni bir konjonktür yok yeni bir durum var ve bu durum yine değişecek, 4-5 ay sonra da ortaya konjonktür doğacak ve bu havaya göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaderi belli olacak.

Ancak ben Eroğlu'nun kimseye tuzak kurmadığı ve UBP'nin cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun tüm gücüyle destekleyeceği açıklamasına takılıp kaldım.

Çünkü ben yazımda bunun böyle olmayacağını ifade etmiştim.

Hafta sonu konuştuğum bazı UBP'li bakanlar ve partililer bana gelinen son aşamayı anlattı.

Tatar'la ilgili plan açık

UBP kabinesinden konuştuğum bazı bakanlar bana aday olması halinde UBP Genel Başkanı Ersin Tatar'ın seçime kısa süre kala pozisyonuna göre destekleneceğini ya da kesileceğini anlattılar.

Evet, yanlış duymadınız Tatar ile ilgili kurulan tezgâh böyle. Bildiğiniz gibi kısa bir süre önce bir işadamı tarafından gezici araştırma şirketine bir anket yaptırıldı. Bu ankette Akıncı'nın karşısına çıkabilecek tek adayın Tatar olduğu gösteriliyor. Durum gerçekten öyle midir bilemeyiz zira ortada henüz adaylar yok. Anketin doğruluğu tartışılır elbette ki ya da hangi işadamının bu anketi ne için yaptırmış olabileceği de ayrı konu ancak şu an UBP daha ciddi bir anket yaptırıyor. Bakalım onun sonucu ne çıkacak.

Şimdi başını Derviş Eroğlu'nun çektiği ekip dersem yanlış olacak, UBP'nin Tatar'ı devirip yerine hâkim olmak isteyen grup iki plan yapmış durumda.

Bunlardan birincisi şöyle ki; Tatar yapılan anketlerde iyi bir seyir izlerse ve halkın içinde Tatar'ın kazanmasına yönelik bir hava oluşursa Tatar'ı devirmek isteyen ekip tüm gücüyle çalışıp Tatar'ın seçilmesini sağlayacak. Böylelikle Tatar'ı saraya gönderip kurtulmuş olacaklar.

Eğer böyle bir hava oluşmamışsa da kaybetmesi için çalışıp başarısız olmasını ve seçimden sonra istifa etmesini sağlayacaklar.

Basit ve klasik geliyor ama tipik bir UBP taktiğinden başka şey değil bu durum.

Tatar erken seçime gidebilir

UBP içindeki güvenilir kaynaklarım bana Ersin Tatar'ın aday olup kaybetmesi ve ciddi bir istifa et baskısına maruz kalması halinde erken seçime gitmekten kaçınmayacağını net bir dille ifade ettiler. Tatar'ın seçimden sonra kabine değişimi ve erken seçim ihtimalini ciddi şekilde düşündüğünü öğrendim.

Hali hazırda bazı bakanların yanlış açıklamalar yapıyor olması Tatar'ın hayli canını sıkıyormuş. Bazı bakanlar belki bugün yarın değil ama zamanı gelince görevden alınacaklar.

Eroğlu'nu samimi bulmuyorum

Sn. Derviş Eroğlu'nun UBP'nin birlik ve beraberlik adına yapmış olduğu açıklamasını neden yaptığını halen anlamış değilim. Kendisinin UBP üzerindeki yanlış politikalarını halen neden kabul etmediğini de anlamış değilim.

Çok değil daha bir yıl önce UBP kurultayına ilişkin kaleme aldığım bir yazıyı hatırladım. Zira orada Eroğlu'nun UBP'ye süreç içerisinde neler yaptığını özetledim.

O yazımdan size bir kesit sunayım ki hem Ersin Tatar'ı hem UBP'yi hem de ülkeyi nelerin beklediğini daha iyi anlayasınız.

"Derviş beyin seveni sayanı çok olmakla birlikte operasyon yapabilme özelliği ve etkinliği neredeyse ortadan kalktığını hepimiz biliyoruz. Kendisinin siyasete kazandırdığı ve yetiştirdiği pek çok etkin UBP'li artık kendisini dinlemekten çok uzak.Burada asıl sorgulanması gereken başka konular da var. Derviş Bey İrsen Küçük'ü devirmek istediğinde ve bunda başarılı olamadığında UBP'yi bir onursal başkan olmasına rağmen ortadan ikiye bölmeseydi, hükümetten düşürecek ve erken seçime sürükleyecek çok ama çok yanlış tavırlar içine girmeseydi bugün her konuda uyarı yapma hakkına sahipti. Fakat son beş yıldır UBP'ye çok ciddi zarar veren bir onursal başkanın UBP hakkında söz söyleme hakkı var mıdır diye bunu UBP'lilerin iki kez düşünmesi gerekir. UBP'nin lideri olarak değerlendirebileceğimiz bir siyasinin sırf kendi istediği olmadı diye desteklediği siyasi seçilmedi diye partisini ikiye bölebilen ve DP'ye yama yapan sonrasında da DP'den UBP'ye transfer olmalarını sağlayan bir siyasi UBP için halen söz söyleyip samimiyet ifade etmektedir.

Kimse darılmasın benim düşüncelerim böyle. Derviş Beyin şahsına saygım büyük ancak İrsen Küçük kurultayı sonrasında UBP'ye bu kadar zarar veren bir siyasi lideri UBP'liler affetmiş midir diye sorduğumda yalnızca kendimde değil birçok insandan hayır cevabı alıyorum. Keza son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de binlerce UBP'linin, vekilin ve belediye başkanının başka adaylara oy verdiğini ve Eroğlu'nu desteklememeleri işte bu yazdıklarımın en bariz göstergesidir." http://www.kibrispostasi.com/c1-KIBRIS_POSTASI_GAZETESI/j160/a33620-Eroglunun-soz-soyleme-hakki-var-mi

İşte bu nedenle ben Derviş Beyin UBP için söylediği her sözü samimi bulmam. Ona ciddi bağlılığı bulunan vekiller vardır, sayıları da az değildir. UBP bir daha kolay kolay bölünmez ama Derviş Beye sadakati olan vekiller UBP'yi kendi içinde bölmek için her türlü eyleme çekinmeden girişirler.

İşte Başbakan Tatar'ın bu ekibe çok dikkat etmesi gerekiyor…

*****************

Günün Sözü

Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama… Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna…

Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana…

Câhit Sıtkı Tarancı

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları