Gözler ve anne sevgisi

Yayın Tarihi: 29/12/10 10:14
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Sevginin içinizde neleri harekete geçirdiğini hiç düşündünüz mü?

Ne kadar çok yönlü bir duygu.

Anne sevgisi, evlat sevgisi, bir sevgiliye karşı olan güzellikler, doğa ile müzik ile karıştırınca daha da yoğunlaşıyor.

Renkleri tarif etmekten daha da zordur sevginin çok yönlülüğü.

Bazen "SESSİZLİK"in de sevgiyi, duyguları ifade etmenin bir yolu olduğunu da görüyorum.

Bu gün paylaşmak istediğim, bir annenin yüreğindeki evlat sevgisinin nasıl hissedilebilirliğidir.

Dört veya beş hafta önce medyada, İngiltere'de yaşayan 18 yaşındaki gencimiz Ediz Seymen'in üç yıldan beri, halk dilinde Kan Kanseri olarak bilinen Lösemi'ye karşı verdiği mücadeleyi okudum.

Hastalık kaybolur gibi oldu fakat Kasım başında tekrar ortaya çıktı.

Londra'daki doktorlar Ediz'e uygulayacakları kemoterapi ile onu iki hafta, en fazla iki ay daha hayatta tutabileceklerini söylediler.

Ediz, kabullenemedi. "Oturup ölmeyi bekleyemem" dedi.

Bir ümit ışığı Almanya'nın Würzburg şehrindeki Üniversite hastanesinden geldi.

En kısa süre içerisinde yardım kampanyaları başladı, Ediz ve annesi 6 aylığına Würzburg'a geldiler.

Hemen yanlarına gittim.

Araba ile 150 km'lik bir mesafe.

Ediz hastanede, annesi arkadaşı ile otelde.

Tedavisi başladı Ediz'in. Kemoterapi'nin yeni bir türü. İngiltere'de henüz uygulanmayanı.

Annesi Hülya'nın yüzündeki çizgiler ve özellikle gözleri, son üç yılda yaşamış olduklarını gayet net bir şekilde anlatıyordu.

Etrafına çelişkili ve şüphe ile bakarken adeta gülümsemekten bile korkuyordu.

Oğlunun iyileşmesini ümit etmekten başka çaresi yokken eriyip gidiyordu.

Diğer iki çocuğunu, evini, işini bırakarak. dilini, örf ve adetlerini bilmediği bir ülkede hayata büyük bir güçle bağlı kalmaya çalışan oğluna eşlik ediyor.

Onu bir an bile yalnız bırakmak istemiyordu.

Israr ettim.

Hülya ve arkadaşı Jerry ile hastanenin restoran'ına indik.

Londra'daki sıcacık yuvalarını, hayatlarını anlatmaya başladı

Ediz'in okulunu, arkadaşlarını, kardeşlerini.

Herşey çok uzaktı.

Anlatırken heyecanı da artıyordu ve bir ara durdu.

Aklından birşeyler geçiyordu.

Sadece baktı ve daldı.

Hayatımda bir insanın gözlerinde bu kadar etkileyici ve değişik ifadenin ayni anda olabileceğini ilk defa gördüm.

Kaşları birbirine yakın olduğu yerden hafif kalkarken gözlerindeki sevgi ile karışık korku bir anda çaresizliğe dönüştü.

Dudaklarını sıktı, ağız kenarları gülümsemekten korkarak gerilirken gözlerinin pınarlarından gelen yaşlar yanaklarından süzüldü.

Nefesini kontrol etmeye çalışırken gözlerinde hayata yalvaran bir ifade vardı. "oğlum"..

"SESSİZLİK"...

Anne Sevgisi'nin gözlerle ifade edilen en etkileyici örneklerinden birine şahit olmuştum.

Ona bakarken kendimi zor tutuyordum.

Birkaç hafta içinde Ediz'in vücudu yapılan tedaviye karşılık verdi.

İlikteki Lösemi yüksek bir miktardan yüzde beşe düşmüş.

Doktorları çok mutlu.

Annesi Hülya ise duygularını henüz bir düzene koyamıyor.

Hayal kırıklığı yaşamak istemiyor.

Noel'den önceki Pazar günü tekrar yanlarındaydım.

Ediz'in tedavi sürecinde kalacakları evlerine götürdüm onları.

Arabamla kar manzaralı köylerden, vadilerden geçtik, gezdik, yemek yedik şakalaştık.

Ediz yaptığı esprilerle bizi çok güldürmüştü.

Bu günlerde Ediz, Würzburg'a kendisini ziyarete gelen kardeşleri ve arkadaşı ile yılbaşı'nı kutlamaya hazırlanıyor.

Daha nice yıllara Ediz ve Hülya...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları