Bir gaşık zeytinyağı ve cennet

Yayın Tarihi: 23/01/11 08:44
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Hepimizin elinde birer kaşık zeytin yağı var.

Onu gezdiriyoruz.

Ne alaka demeyin.

Gerçekten öyleyiz.

Beyinlerimiz, hergün bir haber karmaşasıyla allak bullak oluyor ve kilitleniyor.

Trafik kazaları.

Ne yuvalar yıkılıyor.

Gencecik gelinlerimizi, çocuklarımızı, kardeşlerimizi, insanlarımızı yitiriyoruz.

Gazete manşetlerimiz hep ayni.

Biz de hergün ayni şeyleri okuyacağımızı bilerek alıyoruz.

Kıbrıs Sorunu deye bir şey var ama sorunun tam nerede olduğunu daha kimse anlamadı.

Medyamızda, kim, olayları olduğundan ne kadar daha kötü gösterebilir yarışı var.

YYK tüzüğünün ve kanunların sınır çizgisine ayak ucuyla hafif dokunarak.

Herşeyimizde olduğu gibi galiba basında da dünya rekoru bizde.

Medyamız sağolsun, sayelerinde insanlarımız birer saatli bomba haline geldiler.

Çocuk, büyük herkesin psikolojisi bozuldu.

Hepsi zincirde arslan.

İnsanlarımızın en acılı anları tam sayfa manşet yapılıyor.

Kim nasıl ağladı, kim nasıl feryat etti.

Utanmasalar kefenleri de açıp resim çekecekler.

E bugadar da olmaz be gardaş.

Kusura bakmayın ama, yakında sağlam kalmayı başaranlarımızı, nesli tükeniyor diye koruma altına alacaklar.

Pek ümit olmadığını bile bile Başkanların görüşmeleri.

Sanki ilk defa görüşüyorlarmış gibi basında bir da yaygara.

Telefon bağlantıları, heyecan..

Nasıl gave içdiklerini biliyoruz artık.

Bir da fala bakdırsalardı..

Rahat bırakın gennerni yahu. Çözüm bulurlarsa yazarsınız.

Basınla dalga geçmek ancak böyle olur.

Bir kere da basın gitmeyerek onlarla dalga geçse..

Otellerde, eğlence yerlerinde hangi şarkıcı, türkücü "vücudunun orasını" en az kumaşlakapatmayı başardığını yazmakta ve görüntülemekte üstümüze yok.

Eğlenenler çıldırmak üzere. Deşarj oluşumuzun belgelenmesi.

Bazı okuyanların ağzından köpükler gelince de ona buna saldırmaya başlarlar.

Akrabasının yaptığı bir yolsuzluğu amcasının, dayısının nasıl örtbas etmeyi başardığını yazmamakta ve görüntülememekte de üstümüze yok. Sebebi malum.

Lüks arabalar, yatlar, villalar ter temiz kazanılmış paralarla alınıyor. Onu da yazan yok.

Mafiaya laf etmek şey isder.

Sicilya mafiası arık bunalıma girmiş.

Bizmkilerden ders almaya gelirlermiş.

İhtiyar bin tane viagra ile yakalanmış. Manşet.

Adamın, belki uyurken dönerek yataktan düşme hastalığı var.

Doktoru da ona, her gece bir tane alırsan dönmeni engeller ve yataktan düşmezsin, demiş olamaz mı?

Suç mu yani?

Yukardakiler ve benzerleri tabii ki yemlik haber.

Basının görevi de bunları toplum ile paylaşmak.

Hayranı olduğum ve yazılarını hiç kaçırmadığım aydın gazeteci yazarlarımız var.

Ben ise bir sanatçıyım. Ne gazeteciyim ne de yazarım.

Duygu ve düşüncelerimi dinleyicilerime müziğim ile anlatıyorum.

Gazetelerimizin manşetlerini alıp da notalara döksem ne mi olurdu?

Nefesli çalgıları çalanlar nefes darlığından giderlerdi.

Kemancılar arşeleri kılıç olarak kullanırlardı.

Kemanları kafalarında patlatırlardı.

Senfoniyi yönetmeye kalkan orkestra şefi ise ilk ölçüden intihar ederdi.

Dinleyiciler birbirine saldırırdı.

Yani "senfoni" değil "kakafoni" olurdu.

Yazımın başlığına gelince....

Cennet denince aklımıza güzelliklerin olduğu bir yer gelir.

Adamın biri cennetin kapısında.

Melek adama bir kaşık zeytin yağı vermiş.

İçeri gir dolaş ama bir damlasını bile dökmeden geri getir demiş.

Adam bir saat sonra gelince, melek ona cennette neler gördüğünü sormuş.

Adam "bak, ben zeytin yağını bir damla bile dökmeden geri getirdim, gözüm hep onun üsdündeydi ve dediğini yaptım" demiş.

Biz de ayni durumdayız. Gözümüzü kaşıktaki zeytin yağından ayırmadığımız için etrafımızdaki güzelliklerin farkında bile olamıyoruz.

Eminim "güzellik kaldımı" deyenlerimiz olacak. Onu bulmayı da size bırakıyorum.

Nice güzel manşetler dilerim...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları