Sakın okumayın

Çok meraklı bir toplum olduğumuzu hiçbirimiz inkar edemeyiz.

Bir tabelanın üzerine "Bakmak Yasaktır" yazıp bir yere dikin.

Bakmazsak çatlarız.

Eminim ben daha cevabını yazmadan siz aklınızdan geçirdiniz.

Herzaman kuralların tersini yapmak isteriz.

Ve başardığımızda da sırıtırız.

Ama bu öyle bir tebessümdür ki, dudaklarımız kapalı iki yana çekilmiş, kaşlarımızın altına saklanan gözlerimiz parlar.

"Ben senin bilmediğim birşeyi biliyorum" der gibi bir ifade olur yüzümüzde.

Büyük zevk alırız.

Yasak olanı yapmak, yapmamaktan daha yasal olmaya başladı.

Ülkemizde neden bu kadar yasak var ki?

Kaldırın yasakları herkes rahatlasın.

Restoranlarda, kapalı alanlarda sigara yasağı çıktığından beri vakıttan sonra içilen sigaranın tadı bir başka güzel olmaya başladı.

Trafikte kurallara sadece radarların olduğu yerde uyulur. Bir de karşıdan gelen araçların selektör yaparak polis kontrolü olduğunu haber verdikleri zaman en örnek sürücüler oluruz.

Trafik ışıklarında boşluk bulup aralardan diğer bekleyen arabaların önüne geçmek büyük hüner.

Zeki insanların açıkgözce yapmış olduğu cahillik.

Nedense arka koltukta kemer takma alışkanlığımız yoktur. Zeki insanların kahramanca yapıtğı cahillik.

Arka koltuklara neden emniyet kemeri konduğunu henüz anlamış bir toplum değiliz.

Çünkü kaza arabanın arka koltuğunda değil, ön koltuğunda olur diye düşünüyoruz.

Geçenlerde bir bebeğimizi takside kaybettik. Nedeni ise arabada onu korumak için herhangi bir önlem yoktu. Veya sağlanmadı.

Bebekten heralde kendi başına kemer takmasını kimse bekleyemezdi..

Taksiye binecek olan her bebekli yolcu, acaba bebeği için özel bir koltuk da istiyor mu?

Taksi ve özel araçlarda bebek koltuğu uygulaması var mıdır?

Arka koltukta kemer takma zorunluluğu var mıdır?

Süratli araba kullanma konusunda bir türlü kendimizi kontrol edemiyoruz.

Benim elimde yetki olsaydı ülkedeki bütün araçları 80km'yi geçemeycekleri bir mekanizma ile donatırdım.

Singapurda görmüştüm..

İş araçlarının üzerinde sarı ışıklar monte edilmişti.

Öngörülen sürati aştıkları zaman yanıyorlar ve şöför kendi kendini ele veriyor.

Sürat yapanların ölümlü bir kazaya sebebiyet vermeden önce cezalandırılmaları gerek.

Sürat tahditinin 10 km üstüne mi çıktın? 1 hafta hapis. 20 km 2 hafta hapis. Vs.

Kırmızı plakalılar dahil. Onlar da insan.

Cezalar asgari ücretin 10% u gibi hesaplanıyor. Yanlış..

Bence suç işleyenin aylık gelirinin 10% u olarak hesaplanmalı.

Asgari ücret alanın canı yanar ama aylık geliri 30 bin TL olanın umurunda bile değil.

Yazımı yazarken Almanya'da uygulanmaya konacak yeni bir gelişmeyi öğrendim.

Alkol alan birisi direksiyona oturunca motor çalışmayacakmış.

Yakında duyarız.

Derneklerimiz çöpten kaplumbağa heykelleri yapmaya başladı.

Ülkemizin yeni sanat tutkusu.

Geçenlerde bir rüzgar...

Yol kenarındaki ve tarlalardaki "boş" poşetler uçup ağaçların üzerinde asılı kaldılar. Noel ağacı gibi. Rengarenk.

Çöpten, moloz yığınlarından boğuluyoruz.

Bazen düşünüyorum...

Ülkemizi, şerefimizi, gururumuzu simgeleyen bayrağımız bize seslenebilseydi acaba şöyle dermiydi?

"Ben, hırsızı, ırz düşmanını, mafyayı, yasa dışılığı, trafik katillerini ve çöplük farelerini temsil etmekten usandım bıktım. Süresiz tatile çıkıyorum. Alın bir kumaş parçası, üzerine bir çöp poşeti bir de pet şişe yamayın ve bayrak diye onu kullanın."

Yakışır..