Şapel için yaygara

Hayırdır bir Şapel yıkıldı diye herkes ayağa kalktı.

Millet bir anda tarihi eserlerin bekçisi oldu.

Esas iş Katedral yıkmaktır. Lala Mustafa Paşa Camii, Selimiye Camii. Bunlar zamanında katedraldi. Onları yıksalar anlarım. Ama onlar da yakında kendi kendine yıkılacaklar.

Azize Thekli Şapeli zaten 200 yıldır orada duruyor umurumuzda bile değildi.

Kimsenin haberi bile yoktu.Yık(tırılın)ınca da ateşlendik.

Boşverin yahu. Değer mi bir Şapelcik için?

Bir hafta sonra başka bişey olur unuturuz biter.

Arkeologların raporunda, damında çatlaklar vardı diye yazılmış. Sene 2009

Durumu tehlike arz etmekteydi denilidi.

Eski Eserler dahil kimseden ses çıkmadı.

Madem ki yık(tır)ıldı ülkemizde bir tehlike azalmış oldu.

309 tane Şapel de yıkılmak üzereymiş. Hangi birine yetişelim.

Dört tane arkeoloğumuz gitmiş ve Şapeli zamanında yerinde incelemiş.

O yatırım koordinatörü de yanlarındaymış.

Dört arkeoloğumuzun imzalarını taşıyan yazıdan bir paragraf...

"Deniz kıyısında, denize çok yakın mesafede konumlandırılan Şapelin bilinçli bir şekilde yıkım yoluna gidilmemesi konusunda Yatırım Koordinatörü Gürel İnan ile prensipte fikir birliğine varılmış ve Şapelin KORUNUP, restore edilerek kullanıma verilmesi konusunda da fikir birliği edinilmiştir"

Gördünüz mü 4 tane arkeoloğumuz Şapelin Yatırım Koordinatörü tarafından "bilinçli" bir şekilde yıkılma yoluna gidilmemesi konusunda hemfikirmişler.

Fakat kimse "Bilinçsiz" olarak yıkılma yoluna gidilemez demedi.

Şapeli restore ettirip içinde turistik eşya satmayı da planlamış koordinatör efendi.

Ne duygusal bir bakış açısı. Muhteşem bir tablo.

Elişi, dokuma, turistik eşya satacakmış.

Şapel yok oldu.. Artık turistik eşya satmak için başka bir Şapelcik bulması lazım biçare efendinin.

Zavallı Şapel "korunup" restore edilecekti.

Tarihi bir eseri düz bir inşaat işçisi mi restore edecekti? Hangi bilgi ile. Adam için duvar duvardır.

Neyse artık Şapel yok.

Aklıma birkaç tane soru takıldı.

Şapelin olduğu arazide otel inşaatı izni verilirken "uzman" kişiler bölgeye gidip de orada başka kültürlerlerden kalma eserler olabileceğini düşünerek inceleme yapmışlar mı?

Muhakkak yapmışlardır. Hiç sadece ufak bir Şapel için gidilir mi taaaa Bafra'ya..

Nuhun Gemisi'nin veya Kaya Artemis'in yapımında da "bilir" kişiler ne yaptılar?

Kimbilir ne tarihi eserler gümbürtüye gitti de haberimiz olmadı.

Girne Liman Otel şartlı olarak gözümüzün önünde yıkıldı ve yeniden yapılıyor.

Eeee ne oldu.. HİİİİİİİİÇÇÇ.. Hava..

Salamis harabelerinin yanında yapılacak inşaat için şartlı izin verilmiş.

Ortalık tarihi eser katliamı kokuyor..

Sonuç: Ülkemizde tarihi eserler şartlı izin alınarak yıkılabilir.

Sonra da yanlışlık oldu kusura bakmayın..

Kimse heyecanlanmasın herşey yolunda.

Makamlarımız da görevlerini şartlı olarak yerine getiriyorlar.

Şapeli yıkan dozercinin de ilgili makamdan şartlı izni varmış..

Şimdi noldu? Dozerci birkaç gün içerde kalıp çıkacak.

Yatırımcının ne suçu var? (mı?)

Biz nereden baksanız Avrupalılardan daha pratik düşünürüz.

Adamlar şehirlerini ve tarihi eserlerini yerle bir edip tekrar inşa etmek için ikinci dünya savaşını çıkardılar.

Biz tarihi eserlerimizi bir dozer, bir inşaat şirketi (başkaları da var mı bilmem) ile yıkıp tekrar inşa ediyoruz.

Bombalamaya, harbe gerek yok.

Soğuk bir su içelim, derin bir nefes alalım ve yaşamaya devam edelim.. Hepimize geçmiş olsun..