Biz dostlarımıza böyleyiz

Yayın Tarihi: 31/03/12 09:59
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

80'li yıllarda Nürnberg Devlet Operası'nda sanatçı idim.

Konserden konsere koştuğum yıllar.

Bir gün operan'nın kantininde oturuyorum.

Prova arası idi. Sahne, orkestra herkes zor bir eserin verdiği yorgunluğun stresini kantinde biraz sohbet ederek gideriyor.

Yanıma birisi geldi. Sandalyeyi göstererek "boş mu?" dedi.

Evet.

"Barry Hanner"…. "Turgay Hilmi"… Tanıştık.

Amerikan.

Nürneberg Operası'nın Bariton Solisti.

Nürnberg Konservatuvarı'nda Şan Profesörü. Rejisör.

İlk yıllarım olduğu için Almancam iyi değildi.

İngilizce konuşan birisi ile tanıştığıma çok sevinmiştim.

Aradan yıllar geçti ve 1997'de Serdar Denktaş ile yıllarca hayal ettiğimiz Giuseppe Verdi'nin Otello Operası'nı sahneleme fırsatını yakalamıştık.

Salamis Antik Tiyatrosu'nda. Otello'nun orijinal mekanına birkaç kilometre mesafede.

Kolları sıvadık. Sanatçılar, sahne, kulis, Salamis Amfi Tiyatrosu, derken Almaya'dan 316 kişilik bir kadro ile 15 ay süren bir çalışmadan sonra 1998 Eylül'ünde Otello ile sahnede idik.

Barry mi?

Ülkemizde yapılan en büyük sanat organizasyonu olan ve hala daha konuşulan Otello'nun rejisörlüğünü üstlenmişti.

4500 biletli seyirci önünde kapalı gişe oynamıştı. 1000 kadar seyirci de girememişti.

Bütün dünya ise bizi BRT aracılığı ile naklen izlemişti.

Salamis'te bir kişinin bile oturabileceği yer kalmamıştı.

Barry bu güzel etkinlikten sonra ülkemize aşık olur ve Bellapais'te 11 tane villası olan bir sitede bir ev satın alır.

Yokuşun üzerindeki stadyum'un biraz ilerisinde.

Sık sık gelmeye başlar ülkemize. Benimle komşu.

Hem Kıbrıs'ta hem Almanya'da.

2000 yılında Almanya'dan gelen 180 kişilik bir kadro ile Girne Kalesi'nde Mozart'ın Saraydan Kız Kaçırma Opera'sını sahneler.

Ardından Bellapais'te yine Mozart'ın Sihirli Flüt Operası vs.vs.vs.

Eşi Helga ile çok mutlu ülkemizde.

Kaplumbağaları koruma projesine her yıl 500 Avro bağış yapmaya başladı.

Almanya'da başkanlığını yaptığım Kuzey Kıbrıs'ın Dostları Derneği'nin kurucu üyesi ve sanat danışmanım oldu.

Ortopedik özürlüler Derneği ve daha birçok kuruluşumuza Almanya'dan binlerce Avro katkının yapılmasını sağladı.

Almanya'dan vakit buldukça geliyorlar.

Almış oldukları ev'in koçanı teknik sebeplerden dolayı on yıl sonra çıktı.

Sitemizde ben dahil diğer yabancılar da bu duruma çok sevindik.

Tabii yabancıların mülk sahibi olabilmesi için bildiğim kadarı ile Bakanlar Kurulu ve Askeriye'nin de onayı olması lazım.

Gün geldi ve ilgili makamdan Barry'e cevap geldi.

Yapılan değerlendirme sonucunda Barry'nin mal sahibi olmasının sakıncalı olmasından dolayı izin çıkmadı.

Evin etrafında ne bir askeri tesis ne de Devletin herhangi bir gizlilik gerektiren tesisi var.

Sitemizde olan diğer yabancılar ise koçanlarını aldılar.

Barry 1998'de satın almış olduğu evini 2012 Mart ayında sattı. Ev eşyasını değişik kurumlara bağışladı ve istenmediği KKTC'den eşi ile birlikte ayrıldı.

Ülkemin insanı ve şahsım adına bu değerli insanın ülkemizin kültür ve sanat tarihin'de bırakmış olduğu emsalsiz miras'tan dolayı kendisine en içten teşekkürlerimi arz ediyorum.

Bu kadar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları