Suç gelirlerinin önlenmesinde mali mevzuat eksikliği (3)

Yayın Tarihi: 25/07/11 08:41
okuma süresi: 13 dak.
A- A A+

Suç gelirlerinin önlenmesine ilişkin alınması gereken ek önlemler ve yasal düzenlemeler hakkında geçtiğimiz haftalarda yayınlamış olduğum Tebliğimin son konusu da şiddet kullanılmadan suç sayılan yöntemlerle elde edilen ve el konulmamış gelirlerin vergilendirilmesi gereği hakkındaki görüş ve önerilerin aşağıda belirtilmiştir.

5. Hileli Vergi Suçlarının Cezalandırılmasında İzlenen Yöntem:

Vergi Usul Yasası'nın 246. maddesine istinaden cezalandırma işlemlerine ilişkin yöntem şöyledir:

1.1. Yaptıkları inceleme sırasında, hileli vergi suçunu veya bu suça teşebbüsü saptayan vergi incelemesine yetkili memurlar tarafından durumun Başsavcılığa bildirilmesi zorunludur.

1.2. Hileli vergi suçunun işlendiğini başka şekillerde bilgi edinen Başsavcılık, durumu hemen Vergi Dairesine bildirerek inceleme yapılmasını ister. Kamu davasının açılması, inceleme sonucunun Savcılığa bildirilmesine kadar ertelenir.

1.3. Hileli Vergi Suçu veya Hileli Vergi Suçuna teşebbüs cezasına çarptırılmış olmak vergi kaybı ile ilgili kaçakçılık, kusur veya usulsüzlük cezalarının ayrıca uygulanmasına engel olmaz.

1.4. Ceza Mahkemeleri tarafından verilecek kararlar öngörülen vergi cezalarını uygulayacak makam ve mercilerin işlem ve kararlarına etkin olmadığı gibi, bu makam ve mercilere alınacak kararlarda ceza yargıcını bağlamaz.

1.5. Ayrıca, vergi kaybı dolayısıyla kesilen kaçakçılık, kusur ve usulsüzlük cezaları ile Ceza Yasası'nda ve diğer yasalarda öngörülen cezalar içtima ve tekerrür kuralları açısından birleştirilemez. Keza, Vergi Cezası kesilmesi, Ceza Yasası uyarınca kovuşturma yapılmasına engel oluşturmaz.

6. Mali Eylem Görev Gücü (Financial Act Task Force) tarafından Belirlenen Suç Gelirleri Kategorileri:

Uluslararası bir kuruluş olan FATF'ın belirlediği suç gelirleri aşağıda özetlenmiştir.

1.6. Kaçakçılık Suçları

- İnsan Ticareti ve Göçmen kaçakçılığı

- Uyuşturucu ve madde ticareti

- Silâh kaçakçılığı

- Eski eser kaçakçılığı

- Çalıntı mallar kaçakçılığı

1.7. Diğer Suçlar

- Cinsel Sömürü

- Yolsuzluk ve rüşvet

- Dolandırıcılık

- Korsan ürün taklidi ve üretimi

- Fidye

- Hırsızlık

- Gasp

- Sahtecilik

- Korsanlık ticareti ve piyasa manipülasyonu

Bu kategorilerin tümü yasalarla yasaklanmış eylemler olup özellikle şiddet içermeyen bu faaliyetlerinden KKTC'de yerleşmiş (mukim) olanların elde ettikleri ve adli merciler tarafından elkonulmamış her türlü servet ve gelirleri cezai işlemlere ek olarak yukarıda açıklamış olduğum yasal dayanaklara istinaden gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

7. Denetim ve KKTC Denetim Kurumları:

a. Denetimin amacı, her türlü faaliyetlerin, mali ve idari yolsuzlukların, suçların ve kayıtdışılığın önlenmesidir. Sosyo-ekonomik kalkınmanın temellerinden bir tanesi kamu ve özel sektör işletmeleri ile Sivil Toplum Örgütlerinin iç ve dış denetimidir. Maalesef Sivil Toplum Örgütlerinin bağımsız denetim kapsamı dışında tutulmasına devam edilmektedir. Bu denetimler ne kadar ciddi, sık, bağımsız ve bilimsel yapılırsa sonuçları da o kadar yararlı olur. Bu konuda şunu belirtmek isterim ki yüksek tahsil gerektiren tüm serbest meslekler için Meslek Yasaları yürürlüğe geçirilmiş olmasına rağmen maalesef ülkemizde Yetkili Muhasip-Murakıp, yani Muhasiplik ve Bağımsız Denetçilik mesleğinin disiplin altına alınması için gerekli olan meslek yasası halen yürürlüğe geçirilmemiştir. Bu konudaki kurallar 1949 yılından beri yürürlükte olan kural ve uygulamalar ile bunlardan oluşan idari tasarruf veya takdir yetkileridir. Bu kapsamda daha önceki iktidar bu konuda yaklaşık 250 kişiye sınav hatta mülakat yapmadan yetkiler dağıtmıştır. Bu durum da mesleğin ciddiyetini, kalitesini ve disiplinini büyük ölçüde bozmuştur.

b. KKTC'de mali ve idari denetimle ilgili aşağıdaki kurumlar mevcut olup her türlü denetim etkinliklerinin artırılması için bu kurumların yetenekli personel ile takviye edilmeleri, her türlü lojistik araçlarla donatılmaları ve aralarındaki işbirliği, dayanışma ve koordinasyon sağlanmalıdır.

i. Maliye Teftiş Kurulu;

ii. Başbakanlık Denetleme Kurulu;

iii. Sayıştay Başkanlığı;

iv. Şans Oyunları Maliye Bakanlığı Denetçileri;

v. P.G.M. Mali Suçlarla Mücadele Birimi;

vi. Merkez Bankası Denetleme Kurulu.

c. Gelir ve Vergi Dairesi ile Gümrük ve Rüsumat Dairesi'nin de kendi görev alanlarına giren konularda kaçakçılığı ve vergi kaybını önlemek için yasal bakımdan yoklama, inceleme ve araştırma yetkileri bulunmakta olup Kurul, bu kurumların inceleme ve denetim raporlarından ve bulgularından da yararlanmalıdır.

d. Son aylarda Polis Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulmasına karar verilen "Mali Suçlarla Mücadele Biriminin" faaliyete başlamasıyla çok yönlü mali denetimler etkinleştirilmiş olacağından mali suçlarda azalma, bu suçlardan elde edilen birçok gelirin vergilendirilmesiyle de devlet gelirlerinde artış olacaktır. Yeter ki sözkonusu bu kurumlar arasındaki gerekli işbirliğinin, bilgi alışverişinin ve sürekli koordinasyonun mevzuatta yapılacak gerekli düzenlemeler ile sağlanmasına olanak sağlanmış olsun.

8. Görüş ve Öneriler:

a. Bugün itibarıyla KKTC'nin Kamu maliyesine kaynak sağlayan her kurumun sadece kendi yasalarının öngördüğü mevzuatı uygulamaya çalışmakta olduğunu, dolayısıyla da kayıtdışılığı veya suç gelirlerinin önlenmesindeki başarı oranının pek yüksek olmadığını görmekteyiz. Halbuki, devletimiz bir bütündür ve gerek kayıtdışılığın ve suç gelirlerinin önlenmesi, gerekse bu eylemlerden elde edilen servet ve gelirlerin vergilendirilmesi suretiyle kamu maliyesine kaynak sağlanması, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının mevzuata dayalı işbirliği, istihbarat ve koordinasyon düzeni içerisinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çağımızın elektronik ve iletişim olanaklarından da yararlanarak mevzuata dayalı bir plân çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarının belirttiğim esaslar çerçevesinde çalışmalarına olanak sağlanması halinde her türlü kayıtdışılığı ve yasadışılığı büyük ölçüde önleyecektir. Özellikle de bu düzenleme T.C. ve diğer ülkelerle de gerçekleştirilirse bu faaliyetler daha da etkinlik kazanacaktır.

b. Yukarıda özetlemeye çalıştığım hususlar genellikle mevzuat düzenlemelerine ve eğitimli insan kaynaklarına dayalı görüşlerimdir. Ancak, bu hususlar yerine getirilmiş olsa dahi bundan büyük oranda verim beklemek mümkün değildir. Bu nedenle, aşağıdaki hususlarda da gerekli düzenlemelerin yapılması ve önlemlerin alınması gerekmektedir.

i. Kısıtlı kaynaklarla Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı İşleri Dairesi bünyesinde faaliyet göstermeye çalışan "Mali Bilgi Edinme Birimine" gerekli mali kaynak, lojistik destek, eğitimli ve yetenekli personel takviyesi yapılmalı, mesleki ihtisaslaşmaya önem verilmelidir;

ii. "Mali Bilgi Edinme Birimi" ve "Kurul" bağımsız bir yapıya kavuşturulmalıdır;

iii. Belirtmiş olduğum nedenlerden dolayı Kurul üyeliğine Gelir ve Vergi Dairesi temsilcisi de dâhil edilmelidir;

iv. "Mali Bilgi Edinme Birimi", "Kurul Üyeleri" ve diğer kurum ve kuruluşların yetkilileri, suç gelirlerinin önlenmesi konusundaki yurtiçi ve yurtdışı sürekli eğitimlere ağırlık verilmeli ve Polis Genel Müdürlüğümüz ile TC Emniyet Genel Müdürlüğü arasında imzalanan "Terörizmle Mücadele ile Mesleki Eğitim ve Sosyal İlişkiler Alanında İşbirliği Protokolü" gibi andlaşmalar gerçekleştirmelidirler;

v. Bugüne kadar bağımsız denetim kapsamında bulunmayan Sivil Toplum Örgütlerinin de bağımsız denetim kapsamına alınmalıdır;

vi. "Şüpheli İşlem" olarak Kurul tarafından Başsavcılığa havale edilerek Mahkemeye intikal ettirilen davaların erken sonuçlandırılması için Şahadet Yasası kuralları ülke gereksinimlerini karşılamak üzere dünyadaki gelişmeler paralelinde ele alınarak ihtiyaca cevap verecek şekilde düzenlenmesi ve adaletin erken tecellisi için gerekli önlemlerin alınması ve düzenlemeler yapılmalı, adli ihtisaslaşma gerçekleşmelidir ;

vii. KKTC'ni yegâne tanıyan ülke olan Türkiye Cumhuriyeti ile istihbarat bilgileri temini ve diğer hususunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımızın da andlaşmalar yapmaları, varsa güncelleştirilmelidir. Ayrıca, 49/1988 sayılı KKTC-TC arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaybını Önleme Andlaşması'nın "Bilgi Değişimi" (Md.25) kuralları da ele alınarak güncelleştirilmelidir;

viii. Kayıtdışılığı asgariye düşürmek ve kamu maliyesi kaynaklarını artırmak amacıyla çağdaş normlar paralelinde gerekli vergisel düzenlemeler yapılmalı, 1977'li yıllardan beri güncelleştirilmeyen özellikle Vergi Usul Yasası ve diğer vergi hukuku düzenlemeleri çağdaş uygulamalar paralelinde süratle ve eşzamanlı olarak gerçekleştirilmelidir;

ix. Beyana dayanan tarhiyat türü haricindeki her türlü vergi tarhiyat, ceza kesme, itiraz sonuçlandırma işlemleri, başka ülkelerde olduğu gibi, yasa ile düzenlenecek bağımsız statüdeki kurumların veya komisyonların yetkisine verilmek suretiyle halkın vergi ve buna ilişkin uygulamalara karşı menfi görüşü ve güvensizliği giderilmelidir;

x. Çeşitli vergi mevzuatı arasındaki çelişkiler veya uyumsuzluklar giderilmelidir;

xi. Yukarıdaki düzenlemelere karşın vergi hukukundaki cezalar da güncelleştirilmelidir;

xii. Belli rakamlar üzerindeki yurtiçi parasal işlemlerin ödemeleri Bankalarla yapılmalıdır;

xiii. Maliyenin olmazsa olmazlarından olan "Yetkili Muhasip ve Murakıp" (Bağımsız Denetçilik) mesleğinin bağımsız ilkelere dayalı kurumlaşması suretiyle mesleki disipline kavuşturulması ve etkinliğinin artırılması için meslek yasasının uluslararası standartlar ve uygulamalar paralelinde yürürlüğe geçirilmelidir;

xiv. Suç Gelirlerinin Önlenmesi Yasası uyarınca Mahkemeye sevkedilen davaların görüşülmesinde ilgililerin çeşitli nedenlerden dolayı makul sürede politik veya sair nedenlerle KKTC'ne gelmeme nedeniyle şahitlik yapmaktan veya bilgi ve belge vermekten kaçınanların neden olduğu dava sonuçlandırma sürelerinin sınırlandırılması ve şüpheli işlem kapsamında olanlar için tedbir konan mal varlıklarının ve paraların hazineye devredilmesi amacıyla ilgili Yasa'da düzenleme yapılmalıdır;

xv. Her ülkede olduğu gibi asrın vebası olan kayıtdışılığı ve mali suçları önleme konusunda gerekli önlemlerin alınması ve düzenlemelerin yapılması için sözkonusu kurumların çalışmalarına etkinlik kazandırılması amacıyla Maliye Bakanlığı nezdinde mesleklerinde uzman kişilerden oluşan "Kamu Maliyesi ile ilgili Strateji Belirleme ve Geliştirme Kurulu" oluşturulmalıdır.

Sonuç

Özetle, KKTC'de yerleşmiş (mukim) olan kişilerin hangi yöntemlerle olursa olsun kaynağı gizlenen gelirlerinin vergilendirilmesi her bakımdan ve özellikle adalet ilkeleri bakımından zorunludur. Vergi dışı bırakılan bu gelirlerin veya servetlerin yasal olmayan yöntemlerle elde edilmiş olması bunların vergilendirilmesine engel oluşturmamalıdır. Bu işlemin en etkin şekilde gerçekleştirilmesi için ilgili tüm kurumların işbirliğini ve koordinasyonu sağlayacak gerekli idari ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Kayıtdışılıkla, yolsuzluklarla ve suç gelirlerinin aklanmasının en erken zamanda önlenmesi, tüm vatandaşların, işletmelerin ve sivil toplum örgütlerinin bilgi, belge v.s. yöntemlerle yardımcı olmaları ile mümkündür.

Tüm bunları Kıbrıs sorununun çözümüne bağlamak da çok hatalıdır. Hükümetimiz bu düzenlemeleri sanki hiç çözüm olmayacakmış gibi süratle yerine getirmelidir. Bu yapıldığı takdirde KKTC'nin yurtdışı itibarı artmış olacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.