Çağdaş vergi sisteminin özellikleri ve parametreleri

Yayın Tarihi: 02/01/12 09:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+

KKTC kamu maliyesinin ele aldığı konuların başında genellikle "vergileme" konusu gelmekte ancak mali ve zaman tasarruflarına maalesef gerekli önem verilmemektedir. Bunun başlıca nedeni siyasilerin yurtiçi, yurtdışı seyahatlerinden ve diğer kişisel ve popülist amaçlı harcamalardan ödün vermemeleridir. Diğer bir anlatımla, hükümet edenler kendilerinden başlayarak fedakârlık yapacakları yerde "cevizcinin çuvalından oynamaya" devam etmeleri ve bunun ceremesini, yani faturasının yaptıkları zamlarla halka ve işletmelere ödettirmeye çalışmaktadır.

Başka ülkelerde vergi ilkeleri, politikaları ve uygulamaları o ülkenin sosyo-ekonomisine yön vermede bir araç olarak kullanılırken maalesef KKTC'de bu ilkelere uyulmadığı ve vergi politikaları üretilmediği gibi vergi stratejileri konusunda da herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Tek yapılan uygulama, hükümetin harcamalarına kaynak yaratmak için mal ve hizmet maliyetlerini doğrudan artıran zamlar yapmaktır. Sonuçta da bu uygulamalar halkın alım gücünü azaltmakta, dolayısıyla da piyasada durgunluğa neden olmaktadır.

İşletmeler bu durgunluğun etkilerini azaltmak için çeşitli indirim ve promosyon kampanyaları yapma planları düşünürken buna pek cesaret edememe nedenlerinin başında hükümete olan güvensizliktir. Çünkü hükümetin herhangi bir zamanda ve özellikle 2012 yılında vergi, resim ve harçlara, hatta fonlara ne kadar ve yılda kaç defa artış yapacağının bilinmemesidir. Dolayısıyla da zarar etmeme ve "sermayeden de yememe" için kampanya yapmamayı bir önlem olarak sağlamaktadırlar. Hal böyle olunca da TL'nin EURO karşısında ne kadar değer kaybederse kaybetsin çok cazip kampanyalar dolayısıyla halkımızın alış-verişlerini Güney Kıbrıs'taki işletmelerden yapmayı daha uygun bulmaktadır.

Neden Güney Kıbrıs'taki ve dünyanın diğer ülkelerindeki işletmeler satış kampanyaları yarışı içindedirler? Bu sorunun en basit cevabı bu ülkelerdeki işletmelerin devletlerinin ekonomik ve vergi politikalarını çok iyi bilmekte ve onlara güvenerek kampanyalarını hazırlamaktadırlar.

Tekrar "vergileme" konusuna döndüğümüz zaman, vergileme ile ilgili tartışmalar genellikle vergi matrahının ve oranının ne olması gerektiği, enflasyon karşısında vergi sisteminin nasıl çalışacağı ve vergilerin refah, tüketim ve tasarruf üzerindeki etkilerinin araştırılması gibi hususlarda toplandığını görmekteyiz. Bu nedenle " sistemin" ne olduğunu herkesin bilmesine rağmen bunun basit bir sözlük tanımını aşağıda belirtmeyi uygun gördüm:

"sistemin, bir amacı gerçekleştirmek veya hedefe ulaşmak için birbirleriyle etkileşen veya ilişkili olan ve bir bütün oluşturan soyut veya somut cisim veya varlıkların bileşkesidir."

Bu konudaki çalışmalara bir vergi sisteminin dayanması gereken bellibaşlı parametrelerin neler olduğu ve bu sistemin etkinliğinin hangi parametrelere göre belirlenebileceğinin ve araştırılarak KKTC vergi sisteminin çağdaş vergi ilkeleri ile uygulamaları da dikkate alınarak bir değerlendirilmesinin yapılmasının artık zamanı gelmiş, hatta geçmiştir. Bu nedenle çağdaş vergi sisteminin niteliklerine ve önemli parametrelerine bakmak gerekir.

1. Çağdaş Vergi Sisteminin Nitelikleri:

Vergi sisteminin en önemli özelliği kamu harcamalarının yükünü topluma adil bir şekilde dağıtacak ve verginin toplum üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirecek şekilde düzenlenmesidir. Bu amacın sağlanmasına yönelik olarak zaman içinde oluşmuş olan uluslararası temel ilkeler aşağıdaki dört başlık altında toplanmaktadır.

(a) Vergilemede adalet ve ödeme gücü;

(b) Vergilemede eşitlik ve genellik;

(c) Vergilemede verimlilik ve etkinlik;

(d) Vergilemede belirlilik ve açıklık.

Bu temel ilkeler dikkate alınarak kurulacak, vergi sisteminin başarılı olabilmesi için bazı parametrelere ihtiyaç vardır ve bunların gayet iyi bilinmesi gerekir. Bir vergi sisteminin değişik ülkelere ve ülkelerin gelişme süreçlerine bağlı olarak bazı özel düzenlemeler içermesi normal olabilir; ancak hiçbiri bu ilkelerin üzerine geçmesi veya bu ilkelerden uzaklaşılması mümkün değildir. Bu ilkeler dışına çıkıldığı zaman vergi sisteminin sosyo-ekonomik verimliliğinden uzaklaşılmış olur. KKTC vergi hukuku ve uygulamaları da bahse konu ilkelerden büyük ölçüde uzaklaştığı için mevcut sistem güncelliği yanında etkinliğini de kaybetmiştir. Bu nedenle, KKTC vergi sisteminin bu ilkelerin çalıştırılmasını sağlayacak parametrelerin yeniden oluşturulması gerekmektedir.

2. Çağdaş Vergi Sisteminin Parametreleri:

Vergi hukukuna temel olan üç somut ve temel parametre gelir, servet ve harcamadır. Bu yaklaşım gelir, servet ve harcama vergileri şeklinde yapılan klasikleşmiş ayrımdan bir ölçüde farklıdır. Böyle bir ayırımla sözkonusu parametrelerin vergi türünü ayırmaksızın fonksiyonel şekilde kullanımı ile bir vergi sisteminin kontrol edilebilirliği ve uygulamada doğurabileceği sonuçlar açısından sağladığı olanakların gayet iyi bilinmesi gereklidir. Örneğin, servet ve harcama parametreleri gelir üzerinden alınan vergilerin yasal düzenlemesinde fonksiyonel olarak kullanabileceği gibi, bir servet vergisi düzenlenmesinde de harcama veya gelir parametrelerinin bir kontrol aracı olarak kullanılması mümkündür.

Dolayısıyla, normal bir vergi sisteminde sözkonusu üç ana parametreden yararlanabilmek için bazı alt parametrelere gereksinim vardır. Ana parametrelerin en genel ve etkin bir şekilde kullanılabilmesi için gerekli asgari alt parametreleri şu şekilde özetleyebiliriz.

(a) Yükümlülük, yükümlü statüleri ve özellikleri;

(b) İstisna ve muafiyetlerin kapsamı ve sınırları;

(c) Gelirin bütünlüğü ve ihtiyari toplamı;

(d) Hak arama ve bağımsız kurumların oluşumu ile yetkileri;

(e) Beyan esasının kapsamı ve zorunluluğu;

(f) Kanıtlama ve Belgelendirme yöntemleri;

(g) Yoklama, inceleme ve arama;

(h) Suç ve Cezaların kapsamı;

(i) Tahsilât Yöntemleri, etkinliği ve maliyet;

(j) Halkın vergi bilinci ve kültürü;

(k) Hükümetin güvenirliği;

(l) Vergi İdaresinin yapısı ve eğitim durumu;

(m) Vergilerin halka hizmet olarak dönüşü;

(n) Ülkelerin ekonomik envanteri;

Bu alt parametrelerin çok iyi tanımlanması ve zamanla anlam veya uygulama değişikliğine uğrayan ya da zaman içinde ortaya çıkabilecek yeni kavramların paralelinde sistemin güncelleştirilmesi gerekmektedir. Ancak, bunun sistemin istikrarını ve işleyişini bozacak şekilde gelişi güzel ayarlama yapılacağı anlamına gelmemelidir.

Özetle, başarılı bir vergi sisteminin sağlanabilmesi için bu sistem kapsamında mal ve hizmet üretiminin ne olacağının, nasıl işleyeceğinin, hangi sonuçların alınabileceğinin, sosyo-ekonomik yapı üzerinde oluşturacağı etkilerin ne olacağının önceden bilinmesi zorunludur. Aksi takdirde mali, ekonomik ve sosyal özellikleri bulunan dört ilke anlamını kaybederek devlet yükümlü çekişmesi ve kayıtdışılık konu olmaya devam etmek suretiyle adalet duygusu zayıflar.

Hatta bu konu siyasi otoritenin meşrutiyetinin sorgulanmasını bile gündeme getirir.
KKTC gerçeğine baktığımız zaman yıllar önce düzenlenmiş olan ve bugüne kadar yapılan çeşitli değişikliklerle güncelliğini ve etkinliğini gerek devlet, gerekse yükümlüler aleyhine kaybetmiş olan vergi hukukumuz, dolayısıyla da vergi sistemimizin uluslararası ilkeler ile sözkonusu parametreler ve çağdaş normlar paralelinde bir paket olarak yeniden düzenlenmesi kaçınılmazdır. Aksi takdirde sosyo-ekonomik kalkınmadan söz etmek yerine kayıtdışılıktan söz etmeye devam edeceğiz.

Esasında, ülkemiz genel sistemsizlikten bu duruma gelmiştir. Buna bir de denetimsizlik ve populizm eklenirse bu durum daha da vahim olur. Sistemsizlik tüm siyasilerin işine gelmektedir; çünkü, iktidar sistemsizlik dolayısıyla herşeyi "iki dudağı" arasında çıkacak fetvalarla yönetme olanağına sahip olurken, muhalefete de bunları eleştirmek için hergün malzeme çıkarmaktadır. Dolayısıyla, sadece vergi sistemini yeniden oluşturmak da yeterli değildir.

Bu ülkeyi yönetmekle görevlendirilen siyasiler ile diğer yetkililerin ve hatta eşlerinin halka artık hayal ettiklerini değil, gerçekleri söylemeleri ve bunların çözümlerini nasıl üreteceklerini somut verilerle söylemeleri gerekmektedir. Her konuda çağdaş normlar kapsamında çalışan, şeffaf ve denetlenebilir sistemler oluşturulmadığı takdirde halkın siyasilere olan güveni azalmaya devam edecektir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.