Tapu'da çağdaşlaşma

Yayın Tarihi: 09/04/12 07:00
okuma süresi: 11 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz ayın basın bültenlerinde tapuda reform sürecinin başladığı ve pilot bölge olarak seçilen Lefkoşa Tapu Dairesindeki kayıtların dijital ortama alındığını, dolayısıyla da bilgisayar kullanımı yönetimiyle halka daha hızlı hizmetler sunulacağı konusunda Sayın Başbakan ile İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı'nın 14 Şubat 2012 tarihinde düzenledikleri basın toplantısındaki beyanatları yeraldı.

Sayın Bakanlar vermiş oldukları beyanatlarda hükümet olarak amaçlarının halka daha iyi ve hızlı hizmet vermek, yangın ve hırsızlık gibi durumlar karşısında güvenlik önlemleri oluşturmak olduğunu belirtmişlerdir. Bu görüşlerin ikinci kısmına katılmakla beraber daha iyi ve hızlı hizmet vermek konusundaki görüşlerine pek katılmıyorum. İyi ve hızlı hizmet vermek sadece bilgisayar ortamı ile mümkün değildir. Personelin bilgi ve yeteneği ile "kamu görevinin" ne olduğunun çok iyi bilinmesiyle de yakından ilişkilidir. Dolayısıyla personelin her konuda belli zamanlarda ve düzeylerde mesleki eğitime tabi tutulması personel tayin ve terfilerinin objektif kriterlere dayalı liyakat esası ile gerçekleştirilmesi suretiyle bu görevlilere hizmet üretim motivasyonu ile disiplinli ve vatandaşa eşit davranmaları da sağlanmalıdır. Esasında bu kriterler ve ilkeler tüm kamu görevlileri için gerçekleştirilmelidir.

Tapular bir milletin sahip olduğu toprakların belgelendirilmesin de en gerçekçi kanıtlardır. Tapu kayıtları özellikle Kıbrıs Türkleri için çok büyük önem taşımakta olup bu konunun gerek Kıbrıs müzakerelerinde gerekse sosyo-ekonomik kalkınma uğraşlarında önemli yer tutmakta olması gerçeğine rağmen gelmiş ve geçmiş iktidarlar maalesef bu konuya gerekli önemi vermediklerinden ve hiçbir alt yapı desteği sağlamadıklarından dolayı Tapu Dairemiz ve ilçelerdeki şubeleri vatandaşlara suratli ve etkin hizmet verememe durumuna düşürülmüştür.

Tüm ülkeler yıllar önce kamusal hizmetlerini elektronik ortama dönüştürmek suretiyle gerek vatandaşlarına hizmet sunumlarının süratlendirilmesini gerekse hizmet kalitesinin geliştirilmesini ve çeşitli güvenlik önlemlerinin alınmasını sağlamışlardır.

Bugüne kadar KKTC'deki tapu işlemleri en ilkel yöntemlerle ve el yazıları kullanılmak suretiyle yapılmaya çalışılmıştır. Bunlar yapılırken de tapu kayıtlarının topluca kayıtlı bulunduğu Tapu Kütükleri de asırlık zaman sürecinde tahribata uğradığı için tapu işlemlerinin daha da zorlaşacağı, belgelerin yanabileceği, kaybolabileceğini ve çalınabileceğini İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Sayın Nazım Çavuşoğlu 14 Şubat'ta verdiği demecinde belirtmişti. Sayın Bakan Lefkoşa Tapu Dairesinin pilot bölge olarak kayıtlarının ve belgelerinin dijital ortama geçirilmesi münasebetiyle basına vermiş olduğu demecinde acaba Mağusa Tapu Dairesinde kaybolan ve geçen hafta basının gündemine gelen Tapu Kütüğü hakkında önceden bilgisi varmıydı?

İlk kamu görevine 1962 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti Larnaka Tapu Dairesinde başlayan bir kişi olarak bu göreve başlarken ilk öğretilen konunun "StrongRoom" (Güvenli Arşiv Odası) diye adlandırılan ve Tapu Kütükleri ile kıymetli belgelerin muhafaza edildiği özel odaya müdürlük tarafından görevlendirilmiş tapu görevlileri dışında, değil yetkisiz kişiler ayni Daire görevlilerinin dahi girmelerinin kesinlikle yasak olduğunu ve bu odanın ve kütükler ile belgelerin güvenliğinden özel görevlendirilen kişilerin sorumlu olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Bu uygulamanın başlıca nedeni tapu kayıtlarının ve Kütüklerinin güvenliği ile gizliliğin sağlanması idi. Benzeri bir uygulamanın yıllarca KKTC Tapu Dairelerinde de uygulandığını biliyorum. Ancak, her konuda olduğu gibi bu Dairemizin ilçelerdeki şubelerinde de "ahbap çavuş" ilişkileri veya çeşitli nedenlerden dolayı bu uygulamanın sulandırıldığı hatta laçkalaşan kamu hizmetleri paralelinde olduğu olduğu gibi zaman içerisinde sözkonusu uygulamanın yürürlükten kaldırıldığı kanaatindeyim.

Gerek Sayın İrsen Küçük gerekse Sayın Nazım Çavuşoğlu'nın bu konudaki beyanatlarına bakıldığı zaman tapu kayıtlarının ve belgelerinin ne kadar önemli olduğunu bildiklerini görüyoruz. O halde neden bu kayıtların saklandığı yerleri yangına, kaybolmaya, hırsızlığa karşı veya gerektiği şekilde korunması için gerekli önemlerin alınması için yıllarca hiçbir uğraş göstermemişlerdir?

14 Şubat 2012 tarihinde Lefkoşa Tapu Dairesi'nin dijital ortamda hizmet vermeye başlaması dolayısıyla düzenlenen törende yetkililerin sanki her şeyi hükümet yapmış gibi sahiplenmeye kalkınmalarını işin göstermelik yönü olarak kabul ediyorum. Bu projeyi kim hazırladı? kim izledi ve sonuçlandırdı biliyormusunuz? Her ihtiyacımızı karşılayan veya karşılamak zorunda bırakılan ve hatta bazı siyasilerin sindiremedikleri TC Yardım Heyeti Yetkililerinin çabaları ve katkıları gerçekleştirmiştir. Konu ile ilgilendiğimde pilot bölge olarak ele alınan Lefkoşa Tapu Dairesinin odalarının ve arşivinin tamiratını gerçekleştiren, bilgisayar ekipmanlarını sağlayıp bu işin olabileceğini yetkililere ispat eden kişi TC Yardım Heyeti müşavirlerinden Sayın Hasan Kirman olduğunu öğrendim. Kendisi deneyimli teknik bir bürokrattır. Sayın Kirman, bu projenin gerçekleşmesi için her türlü kurumsal ve kişisel olanaklarını seferber etmiş, mesai saatleri kavramını dahi unutmuştur.

Tapu Dairesinin önceki bina ve lojistik destek yoksunluğunun durumunu bilen bir kişi olarak Lefkoşa Tapu şubesini bu emekli müdürlerinden Sayın Aygün Okray ile birlikte ziyaret ettim. Gerçekten bu şubenin temiz, düzenli ve bilgisayarla donatılmış vatandaşa güven veren bir ortama kavuşturulmuş olduğunu gözlemledim. Aygün beyin anlattığına göre doksanlı yıllarda bu Dairenin müdürüyken Tapu Dairelerinin dijital ortama geçmesi için hazırlamış olduğu projeye istinaden TC Yardım Heyetinden çeşitli lojistik ve diğer yardımlar elde etmiş olmasına rağmen hükümet değişikliği dolayısı ile müşavirliğe alındığı için dijital ortama geçme planları gerçekleştirilmemiş ve alınan bilgisayarlar yıllarca atıl kaldıktan sonra çöpe atılmıştır.

Bu konuda belirtmek istediğim şudur. Her hangi bir projenin veya işin başarıya ulaşması için öncelikle inanç, ciddiyet, kararlılık ve yakın izleme gerekir. Kimse bana hükümetimiz bunu zaten yapacaktı gibi bir mazeret söylemesin, çünkü KKTC'deki Tapu Dairelerinin bu kötü durumu son birkaç yılın problemi değildir. Bu durum yıllardan beridir her gün kötüleşerek devam eden bir gerçektir. Lefkoşa ilçesindeki tüm taşınmaz malların tapu kayıtlarının ve belgelerinin teker teker dijital ortama geçirilmesinde, kütüklerin aynen fotoğraflandırılmasında ve bilgisayara aktarılmasında Sayın Kirman üniversitelerde bilgisayar eğitimi gören öğrencilerden kısmi mesai (part-time) esasındaki hizmetlerinden çok makul bedeller karşılığında yararlanmasını bilmiştir. Böylece bu çalışmalar nedeniyle sonucunda hem amaca ulaşılmış hem de bir kısım üniversite öğrencisine bir miktar cep haçlığı da sağlamış olup benzeri uygulamaların diğer ilçelerdeki Tapu Dairelerinde de gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır.

Bundan sonra uygulamaya Gazimağusa ve kademeli olarak diğer ilçelerdeki Tapu Dairelerine geçileceğini Sayın Kirmandan öğrenme fırsatım oldu. Bildiğim kadarıyla Sayın Hasan Kirman'ın KKTC'deki görev süresinin tamamlanmasının yakın olması nedeniyle belki de tüm proje tamamlanmadan kendisinin ülkemizden görev gereği ayrılacaktır. İnşallah bu projenin mimarlarından ve uygulatıcılarından olan Kirman beyin KKTC'deki görevinden ayrılması en azından bu projenin tümünün tamamlanmasından sonra gerçekleşir. Bunun nedeni ise bir işin kararlı ve inançlı yöneticisi, denetçisi olmadığı zaman o projenin tamamlanma olanağı doğal olarak çok zayıflar hatta akamete uğramakla karşı karşıya kalır.

Sözkonusu proje sayesinde taşınmaz mal koçanlarına getirilen bir yenilikte ise bu belgelerde mal sahibinin resminin de bulunacağıdır. Bu nedenle mal sahiplerinin Tapu Dairesinde çekilecek resimleri koçanların sağ üst kısmında dijital ortamda yer alacaktır. Ancak, sadece otomasyona geçilmesi de yeterli değildir. Diğer yapılması gereken önemli bir husus ise 1974 öncesinden kalan mevcut ilçe Tapu Daireleri binalarının mekân ve hacim bakımından yetersiz olduğu için bu konuda yeni binaların da inşa edilmesi kaçınılmazdır.

Bugün yaklaşık 75 Milyon nüfusa sahip Türkiye Cumhuriyetinde bir günde kaliteli bir kâğıt üzerine bilgisayar çıktısında ve mal sahibinin resmini taşıyan taşınmaz mal koçanı veriliyorsa neden KKTC gibi 240 Bin nüfuslu küçük bir ülkede bu olmasın? Bahse konu projenin tamamlanması ile KKTC dâhilindeki her türlü taşınmaz mal işlemleri dijital ortamda izleneceğinden gerçekleşecek olan hizmetlerin geciktirilmesi için artık hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır. Bu işlemlerin dijital ortamda gerçekleştirilmesi sadece belge ve kayıt güvenliği bakımında değil ayni zamanda her türlü sosyo-ekonomik faaliyetlerin ve yatırımların gerçekleştirilmesine de büyük katkı sağlayacaktır. Keşke bu projeye 15-20 yıl önce başlanmış olsaydı. Ümidim bu projenin geciktirilmeden tamamlanabilmesi için hükümet yetkililerinin bu konuya her türlü idari katkıyı öncelikle koymaları olup bu konuda öncülük eden sayın Hasan Kirman yaptığı hizmetlerden dolayı vatandaş olarak tebrik etmeyi bir borç bilirim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.