Seyrüsefer ruhsatları neden teşhir edilmiyor?(2)

Yayın Tarihi: 17/09/12 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Geçen haftaki yazımda geçmiş hükümetin Motorlu Araçlar ve Yol Trafik mevzuatında seyrüsefer ruhsatlarının ödeme tarihleri ile ilgili olarak yapmış olduğu ve 24 Nisan 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olan uygulama sorunlarından bir tanesi de bu ruhsatların motorlu araçlarda sürekli teşhir edilmesi zorunluluğunun kaldırılmış olmasının yaratmış olduğu sonuçlar hakkında bilgiler vermeye çalıştım. Bu yazının nedenlerinden biri birkaç hafta önce Sn Maliye Bakanının basına yaptığı açıklamada seyrüsefer ruhsatlarının büyük bir kısmının ödenmediği hususundaki şikâyeti olmuştur.

Ne hikmetse özellikle Bakanlarımızın ve iktidardaki siyasilerin en büyük özelliklerinden biri, gördükleri ve bildikleri kamusal düzensizliklerle ilgili acil önlemler almaları yerine şikâyetlerini halka duyurma yöntemini seçmeleridir. Halk bu kişileri mevcut düzensizlikleri düzeltmek, halkın yaşamını kolaylaştırmak ve refah seviyesini yükseltmek için iktidara getirmiştir. Bakanların bu konuda şikâyet etme hakları hiç yoktur. Onların asli görevi yasaların kendilerine verdiği yetkileri adalet ilkeleri içerisinde uygulamak suretiyle halkın yaşam düzeyini yükseltmek ve ülke ekonomisini iyileştirmektir.

Sn. Maliye Bakanının vergilerin veya seyrüsefer ruhsatlarının büyük bir kısmının ödenmediğinin halka şikâyet etmesinin hiçbir mazereti olamaz. Herhalde Sn. Bakan seyrüsefer ruhsatlarının ödenmemesinin nedenini yeterince araştırmamış olacak ki bu beyanatının sonrasında Lefkoşa'daki Motorlu Araçlar Kayıt ve Ruhsatlandırma Şubesine bir POS cihazı takılmasını bu konuya çözüm olarak görmüş olacak ki her zaman yaptığı gibi basının önünde ve törensel bir ortamda açıklamış ve bu cihaz dolayısıyla gelirlerin artacağını ifade etmeye çalışmıştır.

POS cihazı kullanma bugün o kadar yaygın ve basit bir hale gelmiştir ki en küçük işyerlerinde bile kullanılmakta, hatta "take-away" hizmeti veren motosikletli yiyecek dağıtıcıları dahi bu cihazları "ekmek-su" gibi kullanmaktadır. Eminim halkımızın günlük hayatını kolaylaştıracak bu tür düzenlemelerin süratle ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarında uygulamaya geçirilmesi Maliye Bakanının esas görevlerinden biri olup bunu yaparken de daha gerçekçi davranılmalıdır. Tabii kamu kurumlarına POS cihazları takılması devlet gelirlerinin artacağı anlamına gelmez, çünkü ödeme yapacak olanın mali durumunun iyi olması gerekir ki ödeme yapabilsin. Bu da ekonominin iyi olması ile çok yakından ilgilidir.

Sn. Tatarın seyrüsefer ruhsatlarının büyük bir kısmının ödenmediği durumunu irdelerken bunun nedenini ve niçininin daha iyi araştırmasını ve bunun sorumluluğunun tümünü Polis Trafik Müdürlüğüne atmaması gerekirdi. Yürürlükteki mevzuata göre, bahse konu ruhsatlar kamu alacağı türünde olduğu için bu alacakların "Tahsilâttan Sorumlu Daire" tarafından da yapılmasının 48/1977 sayılı Yasa kuralları uyarınca mümkün olduğunu mali müşavir kökenli bir kişi olarak bilmesi gerekir.

Sözkonusu ruhsatların ödenmemesinin esas nedenlerinden bir tanesi motorlu araç sahiplerinin ödeme sürelerini tam olarak hatırlayamamaları ve bunu onlara hatırlatılacak veya denetimi kolaylaştıracak ve ödemeleri pratikleştirecek önlemlerin eksikliğidir. Bu uygulama hakkında halkımız arasındaki yaygın kanıya göre bu önemli eksikliğin nedeni araç sahiplerinin ödeme tarihlerini unutmalarına olanak yaratmak suretiyle ruhsata ilaveten gecikme zammı ve/veya ceza da tahsil etmektir.

Seyrüsefer ruhsatlarının niçin ödenmediğine ilişkin diğer bir neden ise, KKTC ekonomisinin büyüdüğü iddiasının doğru olmadığını kanıtlayan açık bir göstergenin varlığıdır. Bu nedenle, çağımızın iletişim teknolojisinden de yararlanılarak ödeme ile ilgili denetimleri kolaylaştırmak ve ödemeleri pratikleştirmek amacıyla seyrüsefer ruhsatlarının motorlu araçlarda sürekli teşhirini sağlayacak düzenlemenin ve dönemsel ödeme kolaylıklarının yeniden yürürlüğe geçirilmesiyle birlikte vergi memurlarının da bu konuda görevlendirilmesi için gerekli organizasyon yapılmalıdır. Yok, efendim bu ruhsatlar güneşten solarlarmış! Yok okunamazmış! Yok, ön camı kirli gösterirmiş gibi mazeretler geçerli değildir. Bugünkü teknoloji bunları çözmede yeterlidir. İngiltere, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve diğer ülkeler buna çözüm bulduklarına göre KKTC neden çözüm bulamasın? Yeter ki niyet ve ciddiyet olsun.

Açıklamaya çalıştığım husus sadece özel mülkiyet kapsamında olan araçlar için uygulanmamakta bu ruhsattan muaf olan kamuya ait araçlar için de uygulanmaktaydı. Nitekim, bu seyrüsefer ruhsatlarının üzeride muaf anlamına gelen "M" harfi mevcuttu. Hatta Denetimleri kolaylaştırmak amacıyla her yıl sözkonusu ruhsatlarının basımı değişik renklerde yapılıyordu.

Özellikle son zamanlarda hükümet yetkililerinin kamu hizmetlerinde bozulan düzen hakkında sadece durum tespiti yaparak bunu halka duyurmaları yeterli değildir. Bunun doğrusu sorunlara objektif, pratik, makul ve mantıklı çözümler üretmek ve gerekli organizasyonları gerçekleştirmektir. Bugünkü hükümet yaklaşık üçbuçuk yıldan beri iktidardadır. Neden geçmişte yapılan hataların düzeltilmesi için hala daha etkin çalışmalar yapmadığının ancak şikâyete devam etmesinin nedenini anlamak mümkün değildir. Esasında halkımız bunun nedenlerini gayet iyi biliyor. Nedeni siyasiler için önemli olan koltukta kalmaya devam etmek ve bu amaç için popülizm içerikli icraatlarda bulunmak, halkımıza hayali tablolar çizmek ve gerçek dışı beyanatlar vermektir.

Özetle, 21/1974 sayılı Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasası'na istinaden yayımlanan Tüzüğün "Motorlu Araç Seyrüsefer Ruhsatlarının Asılması ve Taşınması" yanbaşlıklı 22'ci maddesi 24.04.2003 tarihinde değiştirilerek (RG Sayı 276, AE.281) seyrüsefer ruhsatlarının, yani halk tabiri ile "değirmi" veya "yuvarlak" olarak tanımlanan seyrüsefer ruhsatının yerine geçen makbuz nitelikli belgenin motorlu araçların ön camında, motosikletlerin ise uygun yerlerinde sürekli asılması ve taşınması zorunluluğu hiçbir makul ve mantıklı gerekçeye dayandırılmadan yürürlükten kaldırılmıştır.

Yine zamanın üstün zekâlı! Kılavuzlarından olsa gerek adı edilen Tüzüğün 22'inci maddesi tadil edilirken, yasa tekniğinin zorunlu kıldığı ilgili maddenin yanbaşlığı maalesef yazılmadığı gibi Tüzüğün bu konuya ilişkin 17(5). maddesinin ise değiştirilmemiş olması son dönemlerde KKTC'deki kamusal hizmetlerin ne kadar laçkalaştığını ve her geçen gün arttığını gösteren önemli örneklerden biridir.

Yukarıda belirtmeye çalıştığım hususların yapılması için izolasyonlar ve maddi olanaksızlıklar engel teşkil etmemektedir. Gerekli olan bilgi, vizyon ve kararlılıktır. Geçmişte yapılan hatalı düzenlemelerin ülkemize hiçbir şey kazandırmayacağına göre bu konuda süratle gerekli önlemler alınmalıdır. Denetimi tamamen kayda ve maddi delillere dayanan seyrüsefer ruhsatlarını bile tahsil edemeyen bir yönetim, daha karmaşık, teknik bilgi ve özellik içeren diğer vergi türlerinin gerektiği gibi tahsilâtını yapması maalesef mümkün değildir.

Ne demiş ilim ve bilim adamları: "YENİLEMEYEN ŞEYLER ÇÜRÜMEYE MAHKÛMDUR". Gördüğüm kadarıyla KKTC'de çürüme başlamış ve her gün hız kazanmaktadır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.