Bağımsız denetimin önemi, gerekliliği ve yararları

Yayın Tarihi: 18/02/13 07:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
Defalarca yazdık ve söyledik. Bir ülkede denetim mekanizması yoksa, hele bu denetim mekanizması bağımsız bir statüye sahip değilse ister işletme olsun, isterse kamu kurum ve kuruluşu olsun bu oluşumların yönetsel ve mali konulardaki performansı her zaman yorumlara açıktır.

Zaten bu ülkenin başına gelenler hep yönetsel ve mali yolsuzluklardan veya siyasi rant uğruna yapılan usulsüz uygulamalardan meydana gelmedi mi? Bir ülke düşünün ki Kıbrıs Türk Hava Yolları, Lefkoşa Belediyesi ile kamu hizmetleri ile kurumlarının iflas etmesine göz yumuluyor veya iflas aşamasına dönüştürülüyor. Ancak, ne hal ise bunları bu duruma düşürenlerden hiç hesap sorulmuyor. Üstelik de Anayasamızın 72. maddesini tanımlayan "Kamu Görevine Girme Hakkı" başlıklı kuralların (2)'ci maddesinde "kamu hizmetine alınmada, ödevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrımın gözetilmeyeceği" ilişkin açık ifade bulunmasına rağmen. Ayni maddenin (1)'ci fıkrası ise "her yurttaşın, kamu görevlerine girme hakkına sahip olduğunu açıkça belirtmiş olmasına rağmen bu hususta ne münhal ilanında ne de Çalışma Dairesindeki işsizlerin kayıtlarına ve yaşları ile eğitim düzeylerine bakılmadan yandaşlar istihdamına devam ediliyor.

Çağdaş yönetim anlayışına göre "İşletme Yönetimi" diye isimlendirilen yönetim kararlarının oluşumunda, kaçınılmaz olarak muhasebe kayıtları tarafından üretilmiş ve denetlenmiş "GÜVENİLİR YÖNETİM BİLGİLERİNE" ihtiyaç vardır. Bu nedenle, hemen hemen her işletme ve büyük bir işletme olan devletin "Bağımsız Denetime" tabi tutulması gereği bilinçli bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Muhasebe bilgileri bir devletin, işletmenin veya kamu kurum ve kuruluşun yönetsel ve mali çıkarlarını yansıtan bir alan olup bu bilgilerin güvenilir olmasına birçok yönden gereksinme vardır. Güven ise ancak bağımsız denetimle sağlanır.

KKTC'deki denetim mevzuatına bakıldığı zaman tamamen siyasi mülahazalar çerçevesinde görev ifa eden Maliye Teftiş Kurulu ile Başbakanlık Denetim Kurulu'nun mevcut olduğunu ancak başta siyasi etkiler altındaki bu kurumların etkin, güvenilir ve genellikle yargıya sevkedilecek düzeyde görev yapmadığını veya gerekli raporları düzenlemediğini görmekteyiz. Sayıştay ise her ne kadar da yürürlükteki mevzuata bağımsız bir kurum olarak yeralıyorsa da kadro ve lojistik destek ve diğer olanaklar bakımından hükümetler tarafından gerektiği gibi desteklenmediği için etkin ve geniş kapsamlı denetim yapma olanağı bulunamıyor. Ombudsman kurumu ise yıllardan beri başıboş bir durumda zaman zaman halkın marko paşalığını yapmaya çalışmakta, düzenlediği ve Meclise havale ettiği şikâyet raporları tozlu raflarda farelere yem olarak sunulmayı beklemektedir.

İşletmelerin ve vergi yükümlülüklerinin hesaplamalarını denetlemekle yetkilendirilen "Bağımsız Yetkili Muhasip-Murakıpların" ise meslek yasaları hala daha yok. Bunun da esas nedeni yine siyasi rant beklentilerinin devamıdır. Bütün bu olumsuzlukların en büyük nedeni iktidarda hangi siyasi parti olursa yasalardaki başıboşluklar ve eksikliklerin devamı onlara yönetsel ve keyfi davranışlar kapsamında koltuklarını muhafaza etme olanağı tanımakta olup yeni yasal düzenlemeler veya değişiklikler yapma siyasilerin işine gelmemektedir. İşlerine gelmiş olsa idi devlet kaynaklarından doğrudan sirkat edilen (çalınan) paraların ve dolaylı elde edilen menfaatler ile bazı ekonomik kıymetlerin önlenmesi amacıyla her kurumun bünyesinde "Dahili Denetim" (Internal Audit) mekanizması çoktan oluşturulmuş olurdu.

Her toplumda ekonomik kararlar, kararın verildiği andaki mevcut bilgilere dayanmak zorundadır. Örneğin işletmeler arası ticari ilişkilerde veya bir kredi işlemlerinde karar verilmesi o işletme ile daha önce olan mali ilişkilerine, şirketin mali tablolarında görülen duruma ve diğer bilgilere dayalıdır. Kararların, kararı verenlerin amaçları ile tutarlı olabilmesi için karar verme esasında dayanılan bilgiler güvenilir olmalıdır. Aksi takdirde karar vericilerin kendileri ve toplum için zararlı olabilecek bir kaynak kullanımı sözkonusu olmaktadır. Bir işletmenin, kurumun finansal kuruluşun veya hatalı mali tablolara dayanarak, geri ödeme kapasitesinden yoksun bir işletmeye kaynak kullandırılmasının bir diğer sakıncası ise, ülkenin sınırlı olan ekonomik kaynaklarını kullanabilecek ödeme yeteneğine sahip diğer işletmelerin bu olanaktan mahrum kalma durumunda bırakılmalarıdır. Tabii ülkemizde kamu bankalarının verdikleri kredilerde kredi talep eden kişi veya işletmelerin mali tablolarının içeriğinden çok bu işletmenin veya sahiplerinin siyasilere olan yakınlığına ve özel veya siyasi ilişkilerine olan yakınlığına bağlıdır.

Çağdaş ülkelerde olduğu gibi faaliyet gösteren birçok banka ile kurumlaşmış bazı işletmelerin kredili işlemlerinde bağımsız denetimi yapılmış mali tabloların kullanılmasına özen gösterildiği gözlenmektedir. Anlaşılacağı gibi, bağımsız denetimin önemini gerektiren ve artıran başlıca neden güvenilir bilgi sağlama ve edinme işlevidir.

Bağımsız denetimi önemli kılan unsurlardan bir diğeri ise, düzenlenen mali ve/veya finansal tablolar vasıtasıyla işletme yöneticileri ve yönetim kurallarına ve hükümetlerle ilgili konularda görüş, veri, analiz, kontrol ve ekonomik planlama hazırlama gibi konular üzerinde geleceğe ait kararların saptanmasında yol gösterici olmasıdır. Ayrıca, bağımsız denetimden geçmiş mali ve/veya finansal tablolar işletme kapasitesinin artırılmasında, işletmelerle olan devlet ilişkilerinin durumunda, rekabet ortamının derecesinde, insan faktörünün öneminde en büyük etkeni oluşturur.

Bağımsız denetimin denetlenen işletmeye veya kamu kurum ve kuruluşlarına sağladığı yararları aşağıda belirtildiği gibi özetlemek mümkündür:

  1. İşletme veya ilgili kamu kurum ve kuruluşun kayıt ve belgelerine dayalı olarak yürürlükteki mevzuata istinaden düzenlenen mali ve/veya finansal tablolar ile bunlar karşılığında elde edilen veya tahakkuk eden gelirlerin ve giderlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı saptanır;

  2. İşletme veya kamu kurum ve kuruluşunun faaliyetlerinin yasal düzenlemeler kapsamında yapılıp yapılmadığına ilişkin araştırılması ve saptaması yapılır;

  3. İşletme veya ilgili kamu kurum ve kuruluşunun yönetimi ile personelinin hile, usulsüzlük ve sahtekârlık eğilimlerinin kısıtlanmasına veya önlenmesinde büyük etki sağlar;

  4. Denetlenmiş mali tablolar, işletme veya kamu kurum ve kuruluş yöneticilerinin alacağı kararları güvenilir veriler sağlamak suretiyle analizler yapılması hususunda ilgililer ile yetkili makamlara tam ve güvenilir bilgiler içermesi nedeniyle artırılmasında ve ekonomik ilişkilerin gelişmesinde büyük katkı sağlar;

  5. Vergi Beyannamelerine eklenecek mali tabloların bağımsız denetimden geçirilmiş olması devlet tarafından yapılacak denetimler için harcanacak zamanı ortadan kaldırır veya azaltır;

  6. İşletme veya kamu kurum ve kuruluş çalışanlarının çalışma performanslarının ve kara sağladıkları katkının ölçülmesinde ve değerlendirmesinde Bağımsız Denetim sonuçları büyük yararlar sağladığı gibi çalışmaların etkinliğini ve mesleki disiplini sağlar;

  7. İşletmelerin veya kamu kurum ve kuruluşlarının iç kontrol sisteminin gerektiği gibi çalışıp çalışmadığı Bağımsız Denetim yöntemiyle denetlenmesi halinde bu sistemin daha etkin çalışmasına katkı koyar.

Bu aşamaya kadar özetlemeye çalıştığım bağımsız denetimin yararları hakkındaki görüşlerim dikkate alındığı zaman bu uygulamanın ve uygulayıcıların denetim görevlerini daha ciddi, etkin, bağımsız ve disiplinli yapabilmeleri için ivedilikle gerekli düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır. Bu konuda daha da geç kalınırsa devlet olgusu veya devlet güvenirliğini yitirecektir.

Yukarıda bağımsız denetimin işletmelere veya kamu kurum ve kuruşlarına sağlamış olduğu faydalara ilaveten bu tür denetim işlemlerinin ve raporlamaların kamuya ve devlete sağladığı faydalar hakkındaki görüşlerime gelecek hafta devam edeceğim.

(DEVAMI GELECEK HAFTA)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.