Muhasebenin tanımı, amacı ve ülkemizdeki durumu (1)

Yayın Tarihi: 06/05/13 07:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+
Yazının başlığını okuduğunuz zaman belki de "bunu bilmeyen mi vardır?" diye soracaksınız.

Maalesef birçoğumuz gerçek anlamda ve uluslararası literatür ile uygulamada "muhasebe biliminin" ne olduğunu ülkemizde gerçek anlamda bilenlerin çok az sayıda olduğu, bazıları bilmiş olsa dahi pek işlerine gelmediği için bunun çok basit bir konu olarak görmektedir. Hatta muhasebe mesleğinin eğitimle değil çıraklık yöntemiyle öğrenileceğine inananların sayısı da oldukça fazladır.

Görevleri sadece fatura düzenlemek, para tahsil etmek, çek düzenlemek, dekont hazırlamak, bankaya para yatırmak olanların yaptıkları bu işleri "muhasebe" olarak tanımlamak, dolayısıyla da kendilerini "muhasip" olarak tanıtmaya çalışmak gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Bu hatalı görüşten hareket edildiği zaman KKTC nüfusunun büyük bir kısmının gerçek anlamda muhasip olması gerekir; yani ülkemizde muhasebeci enflasyonu vardır demektir. Ancak, muhasebe bilimine gerçek anlamda sahip meslek sahibi aramaya kalktığınız zaman maalesef bu evsafa haiz çok az sayıda kişi bulabilirsiniz. Özellikle de, günümüzün ekonomik faaliyetleri dolayısıyla sektörel bazda ihtisaslaşma gerektiren muhasebe uygulamalarında bu olasılık daha da azalmaktadır.

Yukarıdaki nendeler ve gerçek anlamdaki muhasebe mesleğinin daha iyi anlaşılması amacıyla muhasebenin tanımını ve bir kişinin muhasip olarak yetişmesi için gerekli çalışmaların neler olduğunu ilgilileri ile yetkililerin bilgisine getirmeyi veya anımsatmayı her bakımdan yararlı gördüm.

Muhasebenin Özet Tanımı:

İnsanlar ihtiyaçlarını ya doğrudan yada dolaylı olarak işletmelerin üretimlerinden karşılarlar. İşletmeler ise kar amacıyla mal ve hizmet üreterek ve katma değer yaratmak amacı ile kurulan ekonomik organizasyonlardır. Ekonomik faaliyette bulunan kişi ve işletmeler kaynaklarını en verimli şekilde kullanmak isterler. Bu amacı gerçekleştirmek için işletmeler hesap kayıt ve veri tekniklerinden yararlanmak zorundadırlar. Kullanılan hesap teknikleri ile veri türleri çeşitli işletme sektörüne göre daha komplike ve özelliklidir. Bu bağlamda işletmelerin ekonomik ve mali faaliyetlerini tesbit, izleme ve karşılaştırarak yorumlamaya olanak veren veri ile tekniklerin tümü muhasebe biliminin sektörel ihtisaslaşmasının uğraş alanını oluşturur.

Muhasebenin bir bilim mi yoksa bir teknik mi olduğu konusunda birleşemeyen bazı bilim adamları, bu olguya paralel olarak muhasebenin tanımını da farklı şekillerde yapmaktadırlar. Bu durum, muhasebenin sektörel durumuna, içeriğine, işlev ve amacına bakış açısındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda muhasebeyi, "Tamamen yada kısmen mali niteliği olan ticari işlem ve olayların para cinsinden ve anlamlı bir biçimde saptanması, derlenmesi, kaydedilmesi, gruplandırılması, raporlandırılması ve bunların sonuçlarının analiz ve yorumlanmasına muhasebe denir." şeklinde tanımlayanlar vardır.

Diğer bir tanımlama ise, "Muhasebe değer ve niceliğe ait bazı rakamları belirli yöntemlere göre kayıtlara geçiren belli bir dönemin hesabıdır. Daha basit bir ifade ile muhasebe, bir veya birçok kişiler tarafından girişilen ekonomik faaliyetlerin kaydını ve verilerini sağlayan kuralları öğreten bir ilimdir." şeklinde ifade edilmektedir. Bütün bu farklı yaklaşımlara rağmen genel olarak muhasebeyi, "işletme sektörlerinin (ticari, sanayi, tarımsal, finansal v.b.) özelliğine göre ekonomik işlemlerin kaydedilip, sınıflandırılmasını, bunların raporlara bağlanmasını ve sonuçların yorumlanmasını sağlayan bir bilimdir", diye tanımlayabiliriz.

Muhasebenin Temel Amaçları:

Özellikle ekonomi, maliye, işletme, hukuk, istatistik v.b. bilim dalları için gerekli olan verileri sağlayan muhasebe kayıtlarının temel amaçlarını şöyle özetleyebiliriz:

  • İşletmenin sahip olduğu sermaye ile ekonomik kıymetlerin mevcut durumunun saptanması ve yönetim ile denetiminin sağlanması;

  • İşletmenin ve işletmeyle ekonomik ilişkisi olan hissedarların ve iş yapan kişi, işletme veya kuruluşların izlenmesi ve karlılık potansiyelinin bilinmesini sağlamak;

  • Faaliyet sonuçları ile ilgili mali tabloların ve dönem sonu sonuçlarının işletme sahiplerine, yöneticilerine, finansal kuruluşlara ve diğer ilgililere ekonomik performans değerlemesi yapmaları için olanak sağlamak;

Günümüzde mal ve hizmet alımı, satımı, üretimi, kredi alma ve kredi verme gibi çok çeşitli ve boyutlu faaliyetlerde bulunan kişi veya işletmelerin, bu faaliyetlerini düzenli bir şekilde izleme, yürütme ve devam ettirebilmeleri için muhasebe bilimi ve onun tekniklerinden yararlanmaları kaçınılmaz bir zorunluluktur. Maalesef, ülkemizde muhasebeye verilen önem genellikle vergi ve şirketler yasalarının zorunlu kıldığı kurallar ile sınırlı ve gerekli görülmektedir. Halbuki, başka ülkelerde muhasebenin önemi işletme sahiplerinin ve yöneticilerinin faaliyetlerini izleme, değerlendirme ile strateji belirleme istemine ve gereğine bağlıdır.

Bu nedenle, muhasebe biliminin ülkemizdeki gerekliliğini göz önünde bulundurarak bu meslek dalına azami önemin verilmesi ekonomik kalkınmamız ve kamu kurum ve kuruluşları bakımından kaçınılmazdır. Dolayısıyla, ister devlet sektöründe isterse özel sektörde olsun, gerçek anlamda uluslararası standartlar kapsamında ki muhasebe sistemini uygulayacak bir muhasebe elemanının teorik eğitimi yanında pratik tecrübeye de sahip olması ve bu meslek dalında meydana gelen gelişmeleri de sürekli izlemesi gereklidir. Bu vasıflara sahip olmayanların çalıştıkları işletmelere ve kurumlara gerektiği gibi verebilecekleri etkin hizmetleri olamaz. Olsa olsa bu kişiler kartvizitlerine veya CV'lerine (özgeçmişlerine) sadece uydurma bir "muhasebeci" unvanı ekleyip hava atabilirler.

İngiliz muhasebe uygulamalarına bakıldığında Türkçe'de "muhasip" olarak tanımlanan bu mesleğin iki değişik statüde yürütüldüğü açıkça görülmektedir. Bunların biri "Book-keeper", diğeri ise "Accountant'dır". Birincisinin her ne kadar da Türkçe'de somut bir tanımı yoksa da bu statü "Muhasebe Kayıt Elemanı" veya "Muhasebe Kâtibi" olarak ifade edilebilir. Dolayısıyla, "muhasip" tanımı "Accountant" tanımı ile eşdeğer anlam taşımamaktadır.

Muhasebe kayıt elemanı (book-keeper) sadece ekonomik faaliyetlere ilişkin fatura, makbuz ve benzeri belgeleri muhasebe defterlerindeki ilgili hesaplara kaydeden kişidir, yani muhasebe kâtibidir. Halbuki, muhasebeci (accountant) bu kayıtları yapanların sonuçlarını çıkaran ve ilgili mali tabloları (Bilanço, Kar-Zarar v.s.) düzenleyen ile yorumunu yapacak eğitim düzeyine ve tecrübeye sahip kişidir. Bu açıklamadan da görüleceği gibi başarılı bir muhasebeci olarak yetişmek için bu mesleğe muhasebe kayıt elamanı (book-keeper) eğitiminden başlanmalı ve alınacak ilave eğitimlerle ancak gerçek anlamda "muhasip" yeteneğine ve unvanına sahip olunmaktadır. Maalesef bu konuda Türkçemizde böyle bir mesleki ayrımı ifade eden bir tanım olmadığı için yukarıda ikinci paragrafta belirttiğim işleri yapanlar veya muhasiplik mesleği ile ilgili hiçbir pratik eğitim veya uluslararası özel sınavlarda başarılı olmayanlar kendilerini "muhasebeci" (accountant) olarak tanıtmaya çalışmaktadırlar.

Bir yandan KKTC'nin ekonomik kalkınması için çeşitli yatırım teşvikleri ile projeler hazırlanırken gerek yatırımcılara gerekse finansal kuruluşlara ve devletin yararlanması için hazırlanması gerekli olan mali tabloların hazırlanmasında ve yorumlanmasında büyük rol oynayan gerçek muhasebecilerin yetiştirilmesine büyük ihtiyaç vardır.

Gerek muhasebe kayıt elemanı (bookkeeper), gerekse muhasebeci (accountant) yetiştirilmesi için eğitim kurumlarımıza da önemli görevler düşmektedir. Bunlardan en önemlisi de her şeyi bilgisayar programına bağlayarak teorik eğitim verme yanında uygulamalı eğitime ve ciddi mesleki staja da gerekli önem verilmeli ve muhasebe derslerinin seçmeli yerine asli ders olarak ve daha uzun süreli verilmesine özen gösterilmelidir.

Öteyandan, KKTC'deki birçok mesleğe ilişkin meslek yasaları yürürlüğe konmuş olmasına rağmen hala daha muhasebe ve bağımsız denetçi mesleğini düzenleyen uluslararası standartlar kapsamında bir yasanın yürürlüğe geçirilmemiş olması çok garip hatta düşündürücüdür. Nedeni ise zannedersem çok basittir; çünkü bu meslekleri ifa eden ve çok değişik eğitim, tecrübe ile statülerdeki kişiler vardır ki bunların bugünkü çeşitli çıkarlarının korunması sözkonusu olmaktadır. En büyük temennim ilgili yasanın yürürlüğe girmesiyle belki "muhasebe kayıt elemanı" ve "muhasebeci" ile "bağımsız denetim" mesleği ve unvanı gerçek anlamına ve ciddiyete kavuşturulur.

Gelecek haftaki yazımda muhasebe biliminin kapsamı, bölümleri ve önemi konularında da bazı bilgiler vermeye çalışacağım. Amacım, meslek seçme ve/veya geliştirme konusunda gençlerimize ışık tutmak ve onlara "muhasebe" mesleğinin potansiyeli konusunda bilinçlendirmek suretiyle onların birer aranan eleman olma özelliğine kavuşturmaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.