Vergi yükümlü hakları bildirgesi 1
Öğretim kurumlarında genellikle kullanılan "Kamu Maliyesi" kitapları incelendiğinde, vergilerin gerek dünyada gerekse ülkemizdeki mali sonuçları ile ekonomik sonuçları değerlendirme konusu yapılırken, vergilerin sosyal sonuçlarına ve psikolojik sonuçlarına önem verilmemektedir. Ancak, mali bir işlem gibi görülen vergi ödeme ve vergilendirme işlemleri esasta kişiler ile devlet arasında meydana gelen ve vergi ödeme psikolojisi üzerinde çeşitli etkilerin oluşmasına neden olan bir olgudur.
Bu olgu nedeniyle temel insan haklarının da korunması gerekli olmuştur. İnsan hakları tanımı, kişilerin yasalar karşısında cins, ırk, din, yaş, vatandaşlık ve düşünce farkı gözetmeksizin eşit oldukları ve insan olmak sıfatı ile doğuştan, devredilemez doğal bir takım haklara sahip oldukları esasını içermektedir. Kişi hakları ise insan kişiliğine bağlı, doğuştan dokunulmaz, devredilmez haklardır. Her iki kavramı bir arada dikkate aldığımızda insan haklarının kişi hakları ile birlikte diğer siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik hakları da kapsadığını görmekteyiz.(1)
Maliye ile ilgili kitapların pek çoğunda verginin tanımı, "Devletin egemenlik gücüne dayanarak kamu giderlerini karşılamak amacıyla halktan zora dayalı vergi tahsilatı" şeklinde yapılmaktadır. Feodal devlet düzeninden kalma bu tanım klasik devlet anlayışının vatandaşa bakış açısının en somut örneğidir. Çağdaş devlet anlayışı ile birlikte kamu maliyesini yönetenler "Vergi, devletin etkinliğini sağlamış ve şeffaf kamu giderlerini sağlamadaki (ki bunlar adalet, eğitim, sağlık, iç ve dış güvenlik ve altyapı harcamalarıdır) ekonomik faaliyetleri en az etkileyecek şekilde adalet, eşitlik ve yasallık ilkeleri çerçevesinde, toplumsal uzlaşmayı sağlamak koşuluyla almış olduğu parasal değerler olarak tanımlanmıştır. (2)
Bu bakış açısının gelişmiş ekonomilerde model olduğunu görmekteyiz. Nitekim, Türkiye'nin de üyesi olduğu ve 22 üye ülkeden oluşan OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) üyesi ülkelerin Vergi İdareleri tarafından yayımlanan "Mükellef (Yükümlü) Hakları Bildirgeleri" "Taxpayers Bill Of Rights" veya "Taxpayers Charter" de bu görüşün en somut örneğini oluşturmakta olup günümüzde vergi yükümlülerinin bir takım vergi ödeme zorunluluklarının oluşmasına paralel olarak bir takım haklara da kavuşturulmuş bulunmaktadırlar.
Dünyada yeralan bu değişiklikler sonucu ülkeler kendilerine özgü koşulları da dikkate alarak bu konuda yayımlamış oldukları bahse konu Bildirgelerin temel amacı, vergi yükümlülerinin Vergi İdaresi karşısındaki haklarını belirlemek ve korumaktadır. Ülkelerin yayımlamış olduğu Bildirgelerin içeriği incelendiği zaman en az aşağıdaki 5 temel hakkın tüm Bildirgelerde yeraldığını görmekteyiz.(3)
Bilgilendirme, yardım ve haber hakkı,
Başvuru hakkı,
Verginin gerçek tutarını ödeme hakkı, kesinlik hakkı,
Gizlilik hakkı.
Bazı ülkeler bu bildirgelerini yasa olarak hukuk sistemlerine dâhil etmişler, bazıları ise değişik mevzuatlar altında düzenlemişlerdir.
1990'lı yılların başından itibaren tüm dünya ülkelerinde gündeme gelmeye ve Yükümlü ile Vergi İdaresi ilişkilerindeki haklar dengesinin uygulanmaya başlanan "Yükümlü Odaklı Vergi İdaresi Esasına" geçişte önemli bir unsur olan "Mükellef Hakları Bildirgesinin" 2012 yılında Türkiye Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yayımlamış olması Türkiye'nin bir OECD üyesi olarak büyük takdir kazanmış ve gerek yurtiçi gerekse yurtdışı yatırımcılara vergi adaleti, eşitliği ve yasallığı ilkeleri konusunda önemli güvenceler sağlamıştır. Yayımlanmış olan bahse konu Bildirgenin sureti bilgi amacıyla aşağıda belirtilmiştir:
T.C. |
Bu Bildirgeleri yayımlayan ülkeler Vergi İdarelerinde gerekli reform düzenlemelerini yapmışlardır. Nitekim, bu konunun amacına uygun kullanıldığını izlemek amacıyla diğer ülkelerde olduğu gibi "Mükellef Hakları ve Gelişim Müdürlüğü veya Amirlikleri kurulmuştur. Lütfen bu Bildirgeyi iyi okuyunuz ve kendi kendimize sorunuz bu Bildirgenin hangi genel ve özel kurallara KKTC'de önem veriliyor?
Kanımca, ister adı Bildirge isterse başka bir mevzuat türü olsun, esas olan bu yasal belgelerde öngörülen kuralların uygulayıcı her kademedeki tüm kamu görevlilerinin sadece Resmi Gazete'de yayımlamak suretiyle bilgisine getirilmesi yeterli olmamalıdır. Bunun yanında tüm kamu görevlilerinin ilgili konularda etkin bir eğitimden geçirilmeleri gereklidir. Aksi takdirde, yapılan bütün yasal düzenlemeler geçmişte olduğu gibi kâğıtlar üzerinde kalırken kamu hizmetlerindeki verimsizlik ve başıboşluklar da devam eder.
(1),(2),(3) Nazmi KARYAĞDI
"Mükellef Hakları Ne Demektir" / www.vergialgi.net
(DEVAMI GELECEK HAFTA)
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.