Gayrimaddi hakların vergilendirilmesi

Yayın Tarihi: 10/02/14 08:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+
Geçen haftaki yazımda gayrimaddi hakların hergeçen gün globalleşen dünyada büyük önem kazandığı, bu hakların işletmelerin bilançolarında yeraldığı ve hatta rehin olarak da kullanılabildiğini açıklamaya çalışmıştım. Bu nedenden dolayı bu hakların satışlarından, kiralanmasından veya başka şekilde kullandırılmasından dolayı yurtiçinden veya yurtdışından elde edilen gelirlerin KKTC vergi mevzuatındaki vergilendirme kurallarına değinmiştim.

Ayrıca, günümüzde hızla gelişen teknoloji dolayısıyla artmış olan gayrimaddi hak türlerinin vergilendirilmesinde Vergi Dairesinin dikkatli ve güncel bilgilerle donanmış olması gerektiğini anımsatarak, görevli personelin de her bakımdan mesleki eğitim vasıtasıyla yeterli bilgi düzeyine sahip olmasını vurgulamış ve gayrimaddi hak türleri hakkında bilgiler vermeye çalışmıştım.

Bugünkü yazımda gayrimaddi hakların vergilendirilmesi üzerinde biraz daha açıklama yapmayı uygun buldum. Gayrimaddi hakların kullanım hakkının belli bir süre devri birçok hallerde lisans olarak adlandırılmakta ve bu amaçla sözleşme düzenlemektedir. Bu kapsamda marka, patent, know-how lisansları ve benzeri konularda lisans sözleşmeleri düzenlenmektedir. Lisans verilmekle gayrimaddi hakkın sahipliği değil sadece kullanım hakkı devredilmektedir.

Dolayısıyla, lisans verme bir tür kiralamadır. Sözkonusu durum 24/1982 Gelir Vergisi Yasası kuralları bakımından da kullanım hakkının devrine ilişkin verilen lisanslar kiralama olarak kabul edilmektedir. Bu şekilde elde edilen kira geliri belli koşullar çerçevesinde taşınmaz mal sermaye iradı kabul edilerek vergilendirilmektedir.(1)

Buna ilişkin kurallar adı edilen yasanın 4(1)(h)(viii). ve 31(1)(d). ile 31(6). maddelerinde açıklanmıştır. Benzeri düzenlemeler TC Gelir Vergisi Kanunu'nun 70'inci maddesinde ve diğer birçok ülkenin vergi mevzuatında da mevcuttur. Yukarıda belirtilen haklar KKTC'de mukim bir işletmeye ait ise, bunların iratları hakkında yürürlükte bulunan ticari kazançların vergilendirilmesinde uygulanan yöntem ve kurallar uygulanır.

Bu hakların KKTC'de mukim olmayan bir işletmeye ait olması ve bunların kullanma hakkının KKTC'deki gerçek veya tüzel kişilere devredilmesi durumunda bu ülkeden elde edilen iratlar (gelirler) 24/191982 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nın 31(1)(d). maddesine istinaden sağlanan brüt iratlar üzerinden vergi sorumlusu sıfatıyla iradı KKTC'de mukim olmayan kişi veya işletmeye sağlayan tarafından %10 oranında kesinti yapmak suretiyle Vergi dairesine ödenmektedir.

Öteyandan, adı edilen Yasa'nın 4(1)(h)(viii) maddesi kapsamında yeralan hertürlü ihtira beratı, patent, telif, imtiyaz, ticari unvan, işletme, alametifarika ve sair hakların veya ortaklık haklarının veya şirket hisselerinin veya faaliyeti durdurulan işletmenin satışından veya kesin bir şekilde devredilmesinden dolayı KKTC mukimleri tarafından elde edilen kazançlar ticari ve mesleki kazanç gibi gerçek usulde vergilendirilir. Bu tür vergilendirmelerin "sermaye değer artış kazançları" (capital gains tax) sistemi uyarınca vergilendirilmesi gerekmektedir. Yıllardan beri diğer ülkelerin vergi hukukunda olduğu gibi bu vergilendirme türü KKTC'nin vergi hukukuna maalesef getirilememiştir.

Bahse konu gayrimaddi hakların kiralanmasından elde edilen gelir ise gayrimenkul sermaye iradı olarak vergilendirilmektedir. Telif hakları ve ihtira beratlarında ise müellif, mucit ve mirasçılar dışında kalan kimseler tarafından satış, takas ve başka şekilde elden çıkarılmasından doğan kazançlar ancak "sermaye değer artış kazancı" (capital gains tax) sayılmakta olup bu kapsamda vergilendirme işlemi diğer sistemde ve "uniter"(kümülatif) esasta vergilendirilmesi genelde daha avantajlıdır.



---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

  1. Musa Yıldem "Gayrimaddi Haklar ve Vergilendirilmesi" -2011 s.79

Diğer bir anlatımla, bahse konu gayrimaddi haklar bir işletmeye dâhilse, yani işletmenin bilançosunda yeralıyorsa veya bu hakların alım satımı ticari ve mesleki bir organizasyon kapsamında yapılıyorsa bunların satışından elde edilen kazançlar, sermaye değer artışı kazancı olarak değil, ticari mesleki ve tarımsal bir kazanç olarak vergilendirilmektedir.

KKTC'de mukim olmayan, yani "yerleşmemiş" olarak tanımlanan gerçek kişiler Gelir Vergisi Yasası'nın 3(1). maddesine istinaden sadece KKTC'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilmektedir. Mukim olmayan, (yerleşmemiş) gerçek kişilerin gayrimaddi haklarla ilgili vergilendirilmesinde, mukim (yerleşmiş) olan yükümlülerin vergilendirilmesinde çeşitli farklılıklar vardır.

KKTC'de mukim olmayan (yerleşmemiş) gerçek kişilerin bu ülkede ticari, tarımsal, serbest meslek, taşınır ve taşınmaz mal sermaye iradı ve diğer kazançlar ile iratları ve ücret elde etmesi mümkündür. Bu vergi statüsündeki gerçek kişiler KKTC'de işyeri veya şube vasıtasıyla kazanç elde edebilirler ve ticari işletmelerine dahil olan maddi hakların satışı veya kiralanması suretiyle elde ettikleri kazançları ticari kazanç veya taşınır ve taşınmaz mal olarak vergilendirilir.

24/1982 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nın 2(3). maddesi bir kişinin KKTC'deki vergi mukimlik (yerleşmişlik) ile ilgili kuralları şöyle açıklamıştır.

"İkametgahı KKTC sınırları içinde olan ve bir vergilendirme dönemi içinde KKTC'de sürekli olarak veya aralıklarla altı aydan (183 günden) fazla oturanlar KKTC'de mukim, yani yerleşmiş sayılır. Ancak, belli ve geçici bir görev veya iş için KKTC'ne gelen yabancılar, KKTC sınırları içinde altı aydan (183 günden) fazla kalmış olsalar dahi KKTC'de mukim, yani yerleşmiş sayılmazlar."

Gerçek veya tüzel kişilerin KKTC'de işyeri veya şube vasıtasıyla kazanç elde edebilmeleri için bu kişilerin Vergi Dairesine, Sosyal Güvenlik ve Çalışma Daireleri ile diğer ilgili kurum ve kuruluşlara gerekli tescili yapmaları ve KKTC yasalarının öngördüğü yükümlülüklerini yerine getirmesi zorunludur. Yurtdışındaki bir kişinin veya işletmenin bir sözleşme ile KKTC'de işyeri kurması veya şube açması yürürlükteki mevzuat uyarınca mümkün değildir. Ancak, bunların vergiden muaf tutulacağı anlamına gelmemektedir.

Özetle, KKTC'de mukim olan ve gayrimaddi hakların satışından veya kiralanmasından elde edilen kazançlar ticari, serbest kazanç veya sermaye iradı esasında vergilendirilmesi yasa gereğidir. KKTC'de mukim olmayan ve KKTC 'den gayrimaddi hak kazancı veya iradı elde eden gerçek veya tüzel kişiler Gelir Vergisi Yasası'nın 31'ci maddesinde ve diğer ilgili maddelerinde öngörülen kurallar uyarınca vergi kesintisi (stopaj) yöntemi ile vergilendirilmeleri zorunludur.

Yukarıda belirtmiş olduğum yasal dayanaklar ve olgular dikkate alındığında KKTC'de mukim olmayan, yani yerleşmemiş kişiler ile yasal ve idari merkezleri yurtdışında bulunan şirketlerin imtiyaz hakkı ve ruhsatı, marka, patent, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan, program, formül, sinema ve televizyon filimler, ses ve görüntü bantları, sanayi ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiş bir tecrübeye ait bilgiler (know-how), kullanma imtiyazı gibi haklar ile telif hakları ve benzeri gayrimaddi hakları kullanımının belli bir süre herhangi bir şekilde devretmeleri dolayısıyla elde ettikleri gelirler üzerinden %10 oranında vergi kesintine (stopajına) ve ayrıca bu ödemeyi yapan Vergi Sorumlusu sıfatıyla %16 oranında KDV hesaplanmak suretiyle ödenmesi de gereklidir. Gayrimaddi hak sahibi adına ödenen KDV yurtiçinden alınan hizmetler olduğu gibi Vergi Sorumlusu bakımından indirim konusu yapılabilmektedir.

Diğer bir anlatımla, KKTC'de mukim veya kayıtlı bir şirketin yurtdışından herhangi bir gayrimaddi hak alması halinde yurtdışında mukim kişi veya kayıtlı bir şirkete yapılan ödemeler yukarıdaki yasal dayanaklara istinaden ve belirtilen şekilde vergiye tabidir. Bu bedelin gayrimaddi hak sahibi kuruma bir defada veya sözleşmeye göre değişen miktarlarda ve sürelerde ödenmesi bu durumu değiştirmemektedir. Diğer önemli bir husus ise özel anlaşmaların vergi yasalarını ve uygulanmalarını bağlamadığı gerçeğidir. Vergiye tabi olan unsur veya olay faaliyetin esasıdır.

Bu gerçekler kapsamında Vergi Dairesinden beklentim yukarıda açıklamış olduğum yasal dayanakları dikkate alarak vergi güvenliğini sağlamak ve vergi kaybını önlemek için bu konuda gerekli önlemlerin alınmasını amacıyla Maliye Bakanlığının bu konuda yayımlayacağı kapsamlı bir tebliğ ile yurtdışından alınan her türlü hak ve hizmetlere karşı yapılan ödemelerin vergilendirilmesine etkinlik sağlamasıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.