Tasdik memurları yasası değiştirilmelidir

Yayın Tarihi: 24/02/14 08:00
okuma süresi: 12 dak.
A- A A+
Geçtiğimiz haftalarda özellikle Haberal Kıbrıslı Gazetesinde bir süre manşet olan bazı yolsuzluk fiillerine Tasdik Memuru veya tamamen gayriyasal olarak kullanılan "Noter" tanımı unvanı altında faaliyet gösteren birilerinin de karışmış olduğu hususundaki haber üzerine bana Fasıl 39 Tasdik Memurları Yasası'nın yeni baştan ve dünya standartlarına göre düzeltilmesi gerektiğine ilişkin 16 Temmuz 2012 tarihinde Kıbrıs Gazetesi'nin Ekonomi ekinde yayımlanmış olan yazımı hatırlattı. Bu nedenle, bu konudaki sözkonusu yazımı bir defa daha yayımlamak suretiyle hem hükümet yetkililerini hem de ilgilileri bir kez daha bilinçlendirmeyi ve belki bu kez birileri böylesi önemli bir görevi dikkate almak için bu bilgilerden yararlanmak suretiyle gerekli yasal düzenlemeyi hazırlamak zahmetinde bulunur.

1949 yılından beri Kıbrıs'ta yürürlükte bulunan Fasıl 39 Tasdik Memurları Yasası'nın geçerliliğini kaybetmiş olan bazı önemli kurallarını özetlemek ve gerektiği durumlarda görüşlerimi bildirmeye, ayrıca, bu nedenle bahse konu Yasa'nın ne olmadığı ve ne olduğu hususunda da halkımızı bilinçlendirmeye çalışacağım.

  1. Tasdik Memurları Yasa'nın esas amacı, belgeler üzerindeki "imza ve mühürleri tasdik edecek" şahısların atanmasını, kullanacakları unvanı, sorumlulukları, tasdik koşullarını ve bunlara aykırı hareket edilmesi halinde uygulanacak (ancak güncelliğini kaybetmiş) cezaları düzenlemektedir. Diğer bir anlatımla, bu yetkiye sahip kişilerin ilgili belgeler üzerindeki imzalara ve mühürlere bir tür şahitlik etmelidir. Bu kişilerin belge düzenleme gibi bir yetkileri olmadığı gibi belgeleri arşivleme zorunluluğu yoktur.

İşte bu nedendir ki Tasdik Memuru olarak atanan kişilerde eğitim ve tecrübe koşulu aranmamaktadır. Kaldı ki resmi tasdik hususunda Muhtarların da çeşitli tasdik yetkileri vardır. Ayrıca, yürürlülükteki Sözleşmeler Yasası'na göre de imzalar iki şahit imzasıyla da tasdik edilmesi yeterli olmaktadır.

  1. Bakanlar Kurulu bu Yasa'nın 3'cü maddesine istinaden sabıkasızlık durumu dışında hiçbir kriter aramadan uygun göreceği kişileri veya KKTC makamını veya memurunu "Tasdik Memuru" olarak atayabilmekte, atanan kişiler Maliye Bakanının imzalayacağı bir atama belgesiyle ve vereceği mühür ile görev yapmaya başlamaktadır. Bu şekilde yapılan atama Bakanlar Kurulu tarafından ayni şekilde sona erdirilebilmekte olup üstelik bu konuda hiçbir gerekçe gösterilmesi de öngörülmemiştir.

Dikkat edilecek olursa Bakanlar Kurulu hiçbir kriter aramadan "uygun göreceği kişileri" atayabileceği gibi hiçbir gerekçe göstermeden de bu yetkiyi ayni makam geri alabilmektedir. Böyle bir yetki iktidardaki siyasiler için tam anlamıyla "ballı börek" ve kaçırılmaması gereken sınırsız bir yetkidir.

Nitekim, gerek bir önceki iktidar gerekse bundan önceki iktidar bu konuda birçok yandaşlarına bu yetkiyi siyasi oy popülizm ve/veya oy uğruna vermişlerdir.

  1. Yasa'nın 5'inci kuralları uyarınca Tasdik Memurlarının, atama belgesinde belirtilen belirli bir yer veya bölge de görev ifa etmesi için atanmakta ve sadece o bölge içinde görev yapmaları öngörmektedir.

Acaba bu uygulama böyle mi? Bunun denetimi nasıl yapılır? Bu kurala uymayanların tasdikleri geçersiz mi olur? Bu konuda hiçbir uygulama veya kural yoktur.

  1. Yasa'nın 10. maddesi ise 1972 yılına kadar Kıbrıs Cumhuriyetinin para birimi olan 100 mils (Kıbrıs Lirasının onda biri) Tasdik Memurlarına ücret ödenmesini öngörürken, 1972 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti tarafından yapılan 13/1972 sayılı değişiklikle bu miktar harç şekline dönüştürülerek tasdik edilen belgenin üzerine damga pulu şeklinde yapıştırılması suretiyle ödenmesi kurala bağlanmıştır.

Bugüne kadar bu miktarın Türk Lirasına ve günümüz koşullarına uyarlanması için hiçbir değişiklik yapılmadığı gibi bir de 19/1963 Pul Vergileri Yasasında yapılan değişiklikle tasdik edilen belgeler 1.60 TL (01.03.2014 yılından itibaren 1.85 TL) Pul Vergisine tabi tutulmuş olup güncelliğini kaybetmiş olan 100 mils'lik harç ise hiç güncelleştirilmediği için uygulama dışı bırakılmıştır.

  1. Tasdik Memuru'nun tasdik ettiği belge üzerine aldığı ücreti yazmak zorunluluğu adı edilen Yasa'nın 12'ci maddesinde açıkça belirtilmiştir. Ayrıca, Yasa ile saptanmış bulunan tasdik ücretlerinden fazla bir ücret alınması halinde bunun suç olduğu ve 4 Kıbrıs Lirasına kadar para cezasına çarptırılabileceği de kurala bağlanmıştır. Bu konudaki cezai müeyyide de halen değiştirilmemiş, dolayısıyla da uygulama dışı bırakılmıştır.

Böyle bir ücret tarifesinin ve uygulamasının yapıldığına ilişkin maalesef kaynak da bulamayıp bir bilgi de edinemediğim gibi Tasdik Memurlarının tasdik ücretini, tasdik ettikleri belgeler üzerine yazdıkları ise bugüne kadar ne görülmüş, ne de duyulmuştur.

  1. Bahse konu Yasa uyarınca sadece belgelerdeki imza ve mühürleri tasdik etmek amacıyla, ancak hiçbir esas ve kriter aranmadan "takdir esasına" istinaden atanan kişilerin unvanları "Tasdik Memuru" olmasına rağmen birçoğunun bu unvana ilaveten "Noter" unvanın da tabelalarında, kart vizitelerinde ve sair belgelerinde kullandıkları görülmektedir. Bu kişiler görev ve yetkileri ile ilgili kamuya yanıltıcı bilgi verdikleri için bu uygulamayı yapan Tasdik Memurları suç işlemektedirler. Tasdik Memuru "Noter" değildir ve hiçbir konuda bir Noterin işini yapamaz. Zaten "Noterlik" tamamen ayrı bir mevzuattır ve KKTC'de böyle bir mevzuat yoktur. Tasdik Memurlarını atayan Maliye Bakanlığının bu konuda hiçbir önlem almaması sözkonusu istismarları teşvik etmektedir. Bu arada hemen belirtmek isterim ki Maliye Bakanı Sn. Zeren Mungan bu konuda yapılan başvuruları işleme koymamakla isabetli bir karar almış bulunmaktadır.

  2. Herhangi bir Tasdik Memurunun bu Yasa ile saptanmış bulunan ücretten fazla ücret alırsa veya talep ederse suç işlemiş olacağı ve 4 KL kadar para cezasına çarptırılabileceği ilgili Yasa'nın 12. maddesinde kurala bağlanmıştır.

Ancak, bu Yasa'da maalesef tasdik ücretlerini düzenleyen herhangi bir mevzuata rastlamadım. Yani, yıllardır gelmiş geçmiş hükümetlerin ilgili Bakanları bu konuda herhangi bir düzenleme yapmamışlardır. Kanaatime göre adı edilen Yasada tasdik işlemleri için herhangi bir ücret düzenlemesi olmadığı için Tasdik Memurlarının talep edeceği herhangi bir ücret "fazla ücret talep etme" kapsamına girmekte olup o da suç oluşturmaktadır. Diğer bir anlatımla, harç olarak "100 milslik damga pulu ve 1.85 TL Pul Vergisini" pul olarak yapıştırma yükümlülüğünden başka tasdik ücreti talep etmeyi düzenleyen bir mevzuat yoktur. Bu durum da bizi yönetenlerin yasalarla ve sorumluluklarıyla ne kadar ilgili oldukları en iyi şekilde göstermektedir.

1949 yılından beri yürürlükte olan ve sadece 17. maddeden oluşan Fasıl 39 Tasdik Memurları Yasası'nın özellik arzeden kuralları hakkında yukarıdaki bilgileri vermeye ve özet notlar halinde görüşlerimi belirtmeye çalıştım. Görüleceği gibi tarafların hak ve yükümlülüklerini içeren kıymetli evrak türündeki belgelere atılan imzaların ve konan mühürlerin bir Tasdik Memurunun huzurunda atıldığını tasdik etmek, yani şahitlik yapmak için yetkilendirilen kişilerin yetkilendirme esas ve koşullarını düzenleyen bu Yasa, her bakımdan güncelliğini çoktan kaybetmiştir. Ayrıca, bu konuda görev sorumluluklarını düzenleyen herhangi bir düzenleme veya suiistimalleri caydıran herhangi bir kural da öngörülmemiştir.

Yukarıda da belirtmiş olduğum gibi Tasdik Memuru atanmasına ilişkin yetkilendirme mevzuatı hiçbir kriter aranmaksızın Maliye Bakanlığının takdir yetkisine verilmiştir. Takdir konusunu düzenleyen hiçbir esas ve kıstas veya kriter olmadığı için sözkonusu yetkiler "iki dudak arası", talimat ve kararlarla verilmektedir. Neden mi? Bakana ve dolayısıyla iktidardaki siyasilere tanınan bu yetki siyasi rant ve popülizm getirisi taşıdığı içindir.

Ülkemizdeki siyasiler bu tür sınırsız yetkilere bayılırlar ve devamı için hertürlü şeyi yaparlar veya gözyumarlar. Nitekim, bundan iki önceki hükümetin Maliye Bakanı Yetkili Muhasip ve Murakıp Yetkilisi verilmesine ilişkin sınırsız takdir yetkisine istinaden yüzlerce kişiye yetkiler vermiştir. Bu yetkileri alanlardan birçok kişinin vergi, şirketler hukuku, tek düzen muhasebe ve denetim ilkeleri hakkında çok az veya sınırlı bilgi ve tecrübeye sahip olduklarını başta birçok Vergi Dairesi görevlisi olmak üzere çeşitli kişiler tarafından da dile getirilmektedir.

Geçmişteki iktidarlar ise Yetkili Muhasip ve Murakıp yetkililerini iskambil kâğıdı dağıtır gibi hiçbir kritere dayanmayan sınırsız takdir yetkisine istinaden Bakanlar Kurulu kararlarıyla yüzlerce kişiye Tasdik Memurluğu yetkisi vermiştir. Bu yetki enflasyonunu önlemek amacıyla sözkonusu Yasaya ciddi kriterler eğitim ve sınav gibi ciddi kurallar ile güvenlik önlemleri getirilmelidir. Ayrıca, bunun bir meslek haline dönüştürülmesi ve bir ek iş veya ek bir gelir kaynağı olmaktan çıkarılması gerekir. Örneğin hem emlakçı hem de Tasdik Memuru, hem avukat hem de Tasdik Memuru ve buna benzer birçok durumlar her zaman istismara ve adaletin gerçekleşmesine engeldir.

Tasdik Memurluğu yetkisi TC'de olduğu gibi Noterlik yetkisi ile hiçbir ilgisi yoktur. En basit ifade ile Noterler hiçbir şekilde başka işlerle uğraşamazlar ve bazı sınavlarda başarı sağlamaları gerekmektedir. Ayrıca, ayrı ve bağımsız bürolarının bulunması da yasal bir zorunluluktur. Kanımca, güncelliğini çoktan kaybetmiş olan (Fasıl 39) Tasdik Memurları Yasası yerine günün koşullarına uygun ve ihtiyaçları en ciddi şekilde karşılayacak olan bir Noterlik Yasasına acilen ihtiyaç vardır. Bu konuda Türkiye'de ciddi bir Noterlik Kanunu ve kurumlaşma mevcut olup bu Kanundan ve uygulamalardan yararlanılabilir.

Bu Yasa'nın düzenlenmesi için herhalde bugünkü milletvekilleri arasında gönüllüler mevcuttur. Ben bu hükümetten gerekli yasal değişiklikleri saptayıp çağdaş normlarda bir Noterlik tasarısını hazırlayacağı ve yasallaştıracağına ilişkin inancım yoktur. Bunun başlıca nedeni Bakanlara önerilerde bulunması gereken birçok üstkademe yöneticisinin mesleki bilgi, yetenek ve vizyondan maalesef yoksun olmasıdır. Örneğin cinsiyet eşitliğini, iyi idare yasası askerlik süresinin kısaltılması v.s. konularda hazırlanan veya hazırlanmakta olan tasarılar gibi. Kaldı ki yeni ve çağdaş bir Noterlik Yasası'nın yürürlüğe girmesi ile ülkemizde sayıları her geçen gün artan hukukçularımız için de ayrı ve saygın bir meslek olanağı yaratılmış olacaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.