Hükümetin 2014 yılı idari bilançosu

Yayın Tarihi: 05/01/15 08:00
okuma süresi: 11 dak.
A- A A+

Bilindiği üzere tüm işletmeler her yılsonunda o yılın sonuçlarını gösteren bilanço düzenlerler. Özetle, bilanço, işletmelerin belli bir dönemdeki kazanç veya zararlarını, borçlarını ve alacaklarını ve taahhütlerinin özetini gösteren bir mali tablodur.

Bilançonun amacı, belli bir dönemdeki mali faaliyetlerin sonuçlarını işletme sahipleri ile yetkililerinin bilgilerine sunmak ve bilançoda yeralan bilgiler doğrultusunda işletmenin performansını ölçmek, değerlendirmek ve gelecek dönemlere ilişkin önlemler almak suretiyle işletmenin kazancını artırmak, faaliyetlerinin devamlılığını geliştirmek veya zarar olması halinde buna neden olan unsurları ortadan kaldırmak, düzeltmek veya tekrarının önlenmesi için ciddi önlemler almaktır.

Bir mali müşavir olarak bugünkü yazımda hükümetin "Mali Bilançosu" yerine "İdari Bilançosunun" bazı önemli unsurlarını özetlemeye çalışacağım. Bilançolar iki ana tablodan oluşmaktadır. Tablolardan biri "Pasifler" diğeri ise "Aktifler" olarak tanımlanır. Aktif Tablosunda mevcutlar ile alacaklar, Pasif Tablosunda ise zararlar ve borçlar gösterilir. Buna ilaveten bir de ipotek veya kefalet olarak verilen veya alınan teminatlar da "munzam karşılık" olarak bilançoların altında yer alır. Bu ilkeler uluslararası muhasebe biliminde yeralmakta olup, tüm ülkelerin muhasebe işlemleri bu ilkeler üzerine dayandırılmıştır.

Belirtmiş olduğum muhasebe ilkelerini dikkate alarak hükümetin 2014 yılı İdari Bilançosunu aşağıdaki şekilde özetlemeye çalışacağım.

PASİFLER TABLOSU

  1. GENEL GÖSTERGELERİ:

  1. Tüm üretici sektörlerinin alacak talepleri ve birçok sivil toplum örgütlerinin yasal düzenleme taleplerine ilişkin eylemleri yıl boyunca devam etmiştir.

  2. Onkoloji binası inşaatı dışında KKTC'de ekonomiye sıcak para pompalayacak kayda değer yatırımlar yapılmamıştır.

  3. Tasarruf uğraşlarına rağmen gereksiz ve gerçek amaç dışında harcamalara devam edilmiştir.

  4. Ülkenin hiçbir sosyo-ekonomik sıkıntısına eylemsiz çözüm getirilmemiştir.

  5. Sağlık ve eğitim ile kamusal hizmetlerin verimliliğinin geliştirilmesine ilişkin hiçbir etkin önlem alınmadığı için bu hizmetlerin verimliliği daha da gerilemiş olduğundan halkın yaşamı kolaylaştırmak yerine daha da zorlaştırılmıştır.

  6. Halkın kamusal hizmetler için ödemiş olduğu vergi, resim, harç ile ruhsatların karşılığı yol, ulaşım, ışıklandırma ve iletişim hizmeti olarak halka geri dönmemiştir.

  7. Hükümet yetkilileri arasındaki uyumsuzluklar ile halka yönelik çeşitli açıklamaların yetersiz çelişkili ve açıklama özürlü yapılmış olması.

  1. İDARİ VE MALİ GÖSTERGELER:

  1. Bakanlar kurulunun birbuçuk yıl önce onaylamış olduğu kayıtdışı ekonomi ile mücadele eylem programı yürürlüğe konmamıştır.

  2. Kamu kurum ve kuruluşlarında mali, güvenlik ve performans konularında denetim yapacak "iç denetim" müessesesi ile ilgili hiçbir yasal veya idari düzenleme yapılmamış olması dolayısıyla yolsuzluklara devam edilmesi.

  3. Ülke ekonomisini canlandıracak kalıcı, ciddi ve çağdaş hiçbir önlem alınmaması ve sadece çok kısa süreli, belli kesimlere yönelik dar kapsamlı adaletsiz vergi düzenlemelerine başvurulmuştur.

  4. Bazı sivil toplum örgütlerinin baskıları sonucunda mazbata mağdurlarının mağduriyetlerini sözde gidermek amacıyla birkaç yasal düzenleme yapılmış olmasına rağmen tüm vatandaşları ve işletmeleri ilgilendiren banka faizlerinin düzenlenmesine ve tefecilik faaliyetlerinin engellenmesine ilişkin hiçbir yasal düzenleme yapılmamıştır.

  5. Göç Yasası olarak tanımlanan Yasada yeralan maaş baremlerinin diğer kamu görevlileri paraleline çekilmesine yönelik iyileştirme düzenlemesi yapılacağı yerde maaşların dengelendirilmesi için hiçbir mantıkla bağdaşmayan Hayat Pahalılığı mekanizması ve Yasa Gücünde Kararname yayımlamak Yöntemiyle bu konuya çözüm getirilmesine başvurulmuştur.

  6. Ülkenin rekabet edebilirlik gücünü güçlendirmek için özellikle üretimin temel girdi maliyetlerinin ucuzlatılması konusunda hiçbir düzenleme yapılmamıştır.

  7. Vergi aflarına başvurma yöntemleri ile vergi ahlakı ve etiği büyük yara almış ve güven kaybına neden olunmuştur.

  8. Döviz karşısında çok sık değer kaybeden Türk Lirasının halkın satın alım gücü ve işletmelerin sermayeleri ve rekabet edebilir olanaklarını azaltan unsurların etkilerinin asgariye düşürülmesi için herhangi bir düzenleme yapılmadığı gibi KKTC'deki üniversitelerde eğitim gören ve okul ücretlerini döviz esasında ödeyen öğrenciler için herhangi bir önlem öngörülmemiştir.

  9. 1977 ve 1982 yılından beri yürürlükte olan vergi yasalarında palyatif ve makyajlama amaçlı bazı düzenlemeler dışında AB normlarına uygun hiçbir çağdaş vergi düzenlemesi yapılmamıştır.

  10. Kamu maliyesinin ve ekonomik hayatın olmazsa olmazlarından olan "Muhasebe ve Denetim Yasasının" hala daha yasalaşmamasının gerekçesi anlaşılmamıştır.

  11. Hükümet halkın yaşamını kolaylaştıracak ve kamu hizmetlerinden azami yararı sağlayacak faaliyetlerde bulunmak yerine tüm vaktini ve olanaklarını devlet çalışanlarının maaş ödemelerine vermiş, diğer kesimleri sadece oyalamıştır. Bu görev İngiltere'de "Paymaster General" olarak (Maaş ve Ücretleri Ödemekle Yetkili Kişi) tanımlanmakta olup ülkenin sosyo-ekonomik gelişmesi ile ilgili bir etkisi bulunmamaktadır.

  12. Mevcut üstkademe yöneticilerini görevlerinden alarak yetenek, bilgi ve eğitim durumlarına bakılmaksızın yerlerine yandaş kişileri atamak suretiyle cari ve gelecek yıl bütçelerine sürekli mali yük getirecek işlemlerde bulunmaya devam edilmiştir.

  13. Halkın %80'inin borçlu duruma düşmesine ve en az 4000 kişinin çek yasağına girmesine neden olan durumlara seyirci kalan hükümet hiçbir önlem almamıştır.

  14. Hükümetin hiçbir somut sosyo-ekonomik veya kalkınma plan ve programı olmadığı gibi TC ile KKTC arasında 2013-2015 yıllarını kapsayan Sürdürülebilir Ekonomi konusunda imzalanan Protokole sadık kalmaması ile ekonomik pusulasının bilinmemezliği.

  15. Anayasal kuralların aksine ülkeyi Yasa Gücünde Kararnamelerle yönetme alışkanlığının yaygınlaşması sonucu halkın seçtiği 50 kişilik Meclise gerek olup olmadığı tartışmalarının gündeme gelmiş olması.

  16. Kıbrıs Türk Hava Yollarının tasfiyesine yol açan nedenlerin ve Digitürk'ün vergi yükümlülüğünün silinmesi veya bağışlanması konusunda Mecliste oluşturulan araştırma komite çalışmalarının devamlı ertelenmesi ve hala daha karara bağlanmaması.

  17. Devletin 2014 yılı itibarıyla borç stokunun 12 milyar TL'ına ulaşması gerçeği ile T.C. yardım ve kredilerinden sonra 2015 yılı bütçe açığının 356 milyon TL'nin nasıl kapatılacağına ilişkin hiçbir somut önlemin alınmamış olması, üstelik de hükümetin birkaç senede T.C.'den yardım alınmayacağına ilişkin beyanatlara sürekli yervermeye başlaması.

  18. Devletin ve kamu kurum ve kuruluşlarının borçlanması için yıllardan beri Bakanlar Kurulu'nun bankalara verdiği devlet kefalet senetlerinin miktarının ne kadar olduğunun dikkate alınmaması ve ayni uygulamaya 2014 yılında da devam edilmemesinin yarattığı genel bütçe riskleri

AKTİFLER TABLOSU

  1. GENEL GÖSTERGELER:

  1. Son aylarda Bakanlar Kurulu'nun Yasa Gücünde Kararname yöntemiyle gerçekleştirmiş olduğu vergi v.s. kamu alacağı afları dolayısıyla yükümlülerden tahsil edeceği ihtilaflı ve ihtilafsız alacak bakiyeleri büyük ölçüde azalmış olması gerekir. Bu alacakların bir kısmının da "Şüpheli Alacak" veya "Tahsili Olanaksız Alacak" özelliği kazanmış olduğu gerçeği dikkate alındığında geçmiş yıllarda devletin 2014 yılından 2015 yılına devredilen pek alacak bakiyesi kalmamaktadır.

  2. Çiftçilere, narenciyecilere, hayvancılara, süt üreticilerine ve diğer hak sahiplerine veya mağdurlara ödemekle yükümlü olduğu 2014 yılı gelir desteği, kuraklık tazminatları ile sair ödemelerin 2015 yılına aktarılacak yükümlülük miktarı toplamı en iyimser ihtimalle yaklaşık 70-75 milyon TL olup bütçede öngörülen kaynakların bir kısmı peşinen erimiş olmaktadır.

  3. Ayrıca, Sosyal Sigortaların Aralık 2014 yılı sonu itibarıyla bankalara olan borç toplamı ise 85,5 milyon TL'na ulaşmıştır. Bu borç Kasım 2014 ayında 60,5 milyon TL idi.

Yukarıda Pasifler ve Aktifler Tabloları altında belirtmiş olduğum bazı belli başlı gerçekler dikkate alındığında devletin 2014 yılı itibarıyla Bilanço sonuçlarının çok kötü bir durumda olduğu, 2015 yılında radikal ve yapısal önlemler alınmadığı ve bir mucize!! olmadığı takdirde yeni yılın 2014 yılından daha kötü geçeceğini bahse konu bilanço detaylarında görmek mümkündür.

KKTC'ni güncel ve güvenilir sosyo-ekonomik verilerden yoksun bir hükümetin, gelecek yıla veya yıllara yönelik büyüme, enflasyon ve sair konularda fikirler üretmenin ne kadar isabetli olduğu da üzerinde durulması gereken bir başka gerçektir.

Halka hala daha gerçek olmayan veya gerçekleşmesi mümkün olmayan konularda umut pompalamaya devam eden siyasilerin bu alışkanlıklarına son vermeleri ve "LAF ÜRETMEK YERİNE, meclisteki yeminlerine sadık kalarak kendilerini halkın yararına icraat yapmaya adamalıdırlar. Bunu yapmadıkları sürece halkın siyasilere olan ve hergün azalan güvenleri sıfırın altına inmiş olacaktır ki bu da onların sonu olacaktır.

Bu konuda yeni yıl mesajımı şu şekilde vermek isterim. "Tüm halkımızın yeni yılını kutlarken, Allah bizleri yöneten siyasilere akıl ve popülizmden uzak icraat yapma yeteneği vermesini dilerim".

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.