Kıb-Tek'in herkese fatura vermesi yasa gereğidir

Yayın Tarihi: 17/08/15 08:00
okuma süresi: 13 dak.
A- A A+

Son haftalarda Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) gerek görsel gerekse yazılı basına vermiş olduğu duyurular ve cep telefonlarına göndermiş olduğu SMS mesajlarında elektrik satın alanların (tüketicilerin) bedellerine ilişkin fatura bilgilerini elektronik iletişim vasıtasıyla öğrenip ödeme yapabileceklerini veya fatura istemeleri halinde bu hususta başvuruda bulunmalarının gerekeceğini, başvurmayanlara ise 31 Temmuz'dan sonra fatura gönderilmeyeceği yönünde veya mealinde açıklamalar yapmıştır.

Öncellikle şunu belirtmek isterim ki, bir iktisadi kamu kuruluşu olarak KIB-TEK halka sağladığı elektrik hizmetleri karşılığında elde etmiş olduğu gelirler dolayısıyla (kazanç elde edip etmemesine bakılmaksızın) 41/1976 sayılı Kurumlar Vergisi Yasası'nın ilgili kuralları uyarınca Kurumlar Vergisi ve 47/1992 sayılı Katma Değer Vergisi Yasası kuralları uyarınca da KDV yükümlüsüdür.

Ayrıca, bahse konu vergi yükümlülükleri dolayısıyla bu kurum 27/1977 sayılı Vergi Usul Yasası'nın tüm kurallarına da tabi bir işletmedir.

Yukarıda belirtmiş olduğum yasalar uyarınca gerçekleşmiş olan vergi yükümlülükleri, ödevleri ve zorunlulukları ile diğer özel sektörde faaliyet gösteren şirket statüsündeki işletmelerin, vergi hukuku bakımından herhangi bir ayrıcalığı yoktur. Diğer bir anlatımla, yürürlükteki yasalara istinaden tüzel kişiliği tescil edilen işletmeler hangi vergi kurallarına tabi iseler KIB-TEK de aynı kurallara tabidir. Bu kurumun iktisadi kamu kuruluşu statüsünde bulunması, kazanç amacı gütmemesi kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin olmayışı özerk veya başka türlü bir yönetim yapısına sahip olması, bu kurumun özellikle vergi hukuku bakımından kendi kendine özel düzenlemeler veya uygulamalar yapma hakkı aşağıdaki yasal dayanaklar dolayısıyla yetki vermez.

  1. 41/1976 Kurumlar Vergisi Yasası:

  • Madde 2(2) ve madde 4 kuralları İktisadi Kamu Kuruluşlarının vergi yükümlüsü olduğunu kurala bağlamıştır.

  • Madde 20. ve 21. kuralları ve diğer ilgili kurallar, Kurumların geliri veya kazancı olup olmadığına bakılmaksızın Kurumlar Vergisi yükümlüsü olduklarını ve her yıl denetlenmiş hesaplarını Vergi Dairesine beyan edip vermelerini zorunlu tutmuştur.

  1. 47/1992 Sayılı KDV Yasası:

  • Madde 2(1) (c) (6) - Elektrik ve su teslimlerinin KDV'ne tabi olduğunu kurala bağlamış olup sözkonusu hizmetleri sunan gerçek veya tüzel kişiler bu verginin ödenmesinden dolayı 9. madde uyarınca KDV yükümlüsü oldukları kurala bağlanmıştır.

  • Madde 11 - Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde "vergiyi doğuran olayın" malın teslimi veya hizmetin ifası sonucunda meydana geldiğini kurala bağlamıştır. Elektrik ve su teslimlerinde vergiyi doğuran olay, yani hizmet teslimi, ilgili sayacın belli sürelerde okunması ile fatura veya benzeri belgenin o tarihte düzenlenmesi ile gerçekleştirilir; yani hizmet bedeli ve KDV alacağı tahakkuk eder.

  • Gerek uluslararası, gerekse 27/1977 sayılı Vergi Usul Yasası'nda öngörülmüş olan bilanço esasında muhasebe tutulması ile Tek Düzen Muhasebe ilkelerinde "tahakkuk esasının" çok büyük önem taşıması nedeniyle faturada yer alan borç veya alacak miktarlarının fatura tarihinde veya en geç 10 gün içinde muhasebe kayıtlarına işlenmesi zorunludur.

  • Madde 52 (1)(2)(3) – Vergi doğuran olayın gerçekleşmesi mal ve hizmet teslimi olayın gerçekleştiği tarihte fatura veya benzeri belge düzenlenmesi ile gerçekleştirildiğini, yani tahakkuk ettiğini kurala bağlamış olup bu maddenin (3). fıkrası KDV yükümlülerinin Maliye Bakanlığınca belirlenen belge düzenine uymak zorunluluğunu da ayrıca öngörmüştür.

  • Madde 52 (4) – Belge düzenine uymayan ve yukarıda belirtilen zorunlulukları yerine getirmeyen yükümlülere, yerine getirmedikleri her bir işlem ile yükümlülerin mal ve hizmet alımlarında veya satışlarında vermedikleri, almadıkları, usulüne uygun düzenlemedikleri her bir belge dolayısıyla suç işlemiş olurlar ve yürürlükte bulunan Asgari Ücretin ¼ oranında para cezasına tabi tutulurlar. Bu kuralın içeriği fatura veya benzeri belge vermeyenler kadar, bunları almayanlar da (madde 59 uyarınca) aynı suçu işledikleri için ayrı ayrı cezaya tabi tutulurlar.

  1. KDV Tebliğleri:

  • 26.10.2001 tarihli KDV Tebliği No.6 (a) madde 1 (b) (6):

Vergi Usul Yasası kurallarına istinaden fatura düzenlemek zorunda

olanlar bu faturalarda KDV göstermek zorunda tutulmuştur.

  • 05.07.1995 tarihli KDV Tebliği No.10 madde 4 (A):

Mal ve hizmet teslimleri ile ilgili olarak düzenlenmesi zorunlu olan Vergi Dairesi onaylı belgeler dışındaki dekont veya onaysız belgeler, KDV bakımından fatura ve benzeri belge olarak kabul edilmez.

  • 16.09.1996 tarihli Tebliğ No.19(1) ve (2):

Vergi Usul Yasası'nda belirtilen kurallara uygun düzenlenmemiş belgelerin geçersiz olacağı, ayrıca onaysız veya anlaşmalı matbaalarda basılmamış belgelerin Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi bakımından gider olarak değerlendirilemeyeceği gibi bu belgelerde gösterilen KDV tutarının da indirim konusu yapılmayacağı kurala bağlanmıştır.

  1. 27/1977 Sayılı Vergi Usul Yasası:

  • Madde 75 – 82 - ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu ve ilgili zorunluluklara uyulup uyulmadığını saptamak amacıyla vergi yükümlülüklerinin hesap ve mali tablolarının Vergi Dairesi tarafından herhangi bir zamanda inceleneceği kurala bağlanırken KIB-TEK'in Sayıştay denetimine ek olarak Vergi Dairesi görevlileri tarafından da vergi incelemesine tabi olduğu kurala bağlanmıştır. Diğer bir anlatımla KIB-TEK statüsü gereği vergi incelemesinden istisna tutulmamıştır.

  • Madde 112 (1) (c) – İktisadi Kamu Kuruluşları bu Yasa'da öngörülen esaslarda defter tutmak zorundadırlar. Bu Yasada 24/2015 sayılı değişiklik yasasıyla siyasi partiler de hesap tutma bakımından ayni kurallara tabi tutulmuştur. (Madde 112 (1) (f)).

  • Madde 155 (1) – Bu Yasa'da aksine kural olmadıkça (ki şu anda böyle bir kural yoktur) bu Yasa'ya istinaden tutulan ve üçüncü kişilerle olan işlemlere ilişkin kayıtların belgelenmesi zorunluluğu kurala bağlanmıştır.

  • Madde 157 – Faturanın tanımı, satılan mal veya yapılan hizmet karşılığında, müşterinin (tüketicinin) para miktarını göstermek üzere malı satan veya hizmeti veren tarafından müşteriye verilen ticari bir belge olarak yapılmıştır.

  • Madde 158 – Faturada bulunması gereken asgari bilgilerin neler olduğu belirtilmiştir.

  • Madde 160(1) – Ticari, sınai ve zirai işletmeler ile defter hesap tutma zorunda olanların sattıkları mal ve yaptıkları hizmet karşılığında fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak zorunda oldukları en açık şekilde kurala bağlanmıştır.

  • Madde 165(2) – Fatura kullanmak zorunda olanlar, kredili satışlar ile ilgili yaptıkları para tahsilatlarında tahsilat makbuzu düzenlemek zorundadırlar.

  • Madde 168 (3) ve (4) – Vergi yükümlüleri vergi matrahlarının saptanmasında giderlerini belgeleyen fatura veya benzeri belgeleri zaman aşımı süresince saklamak zorunluluğunda tutulmuştur.

  • Madde 170 – Ayrıca, defter ve kayıt tutma zorunluluğunda olmayanlar da almaya zorunlu oldukları fatura ve benzeri belgeleri zaman aşımı sürelerini dikkate alarak saklamak ve madde 171 kuralları uyarınca saklanması zorunlu olan fatura ve benzeri belgelerin yetkili makam ve memurların talebi üzerine inceleme amaçları için ibraz edilmesini zorunlu tutmuştur.

  • Madde 230 – Yürürlükteki Vergi Yasaları kurallarına aykırı hareket edenlere, yükümlülüklerini yerine getirmeyen gerçek veya tüzel kişilere, ağır kusur, kusur ve usulsüzlük gibi cezalara çarptırılacağı öngörülen esas ve kıstaslar kapsamında kurala bağlanmıştır.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım yasal dayanaklara istinaden KIB-TEK'in fatura vermeme veya hizmet bedelini SMS gibi yöntemlerle müşterilerin bilgisine getirme veya belgeleme yetkisi ve hakkı yoktur. Bahse konu kurum olarak elektrik üretim ve satışı yapıyorsa yukarıda belirtmiş olduğum yasal dayanaklarda da açıkladığım gibi her sanayi işletmesinin uyguladığı fatura düzenlemesi, bunu hizmeti alana vermesi, hizmeti alanın istemese bile vermesi yasal bir zorunluluktur. Aksi takdirde bu durum KDV ve Vergi Usul Yasasında belirtilen kurallara tamamen aykırıdır. Diğer bir anlatımla yürürlükteki vergi mevzuatına istinaden herhangi bir mal ve hizmet dolayısıyla fatura ve benzeri belge verme veya alma tercihe bağlı tutulmamıştır.

Fatura verilmemesinin veya talep halinde verilmesine ilişkin uygulamanın başka herhangi bir işletme tarafından da uygulanmasının istenmesi halinde eşitlik ilkesi dikkate alındığında acaba Vergi Dairesinin cevabının ne olacağını merak ediyorum? Kaldı ki, KIB-TEK'in uygulamaya çalıştığı bu yöntem kayıtdışılığa da nedenler oluşturacaktır. Fatura düzenleme ve verme kuralı özellikle Vergi yükümlüsü statüsünde bulunan tüm kişi ve işletmeleri çok yakından ilgilendirdiği için bunlara fatura gönderilmesinin neden tercihe bırakılmış olduğu kurumun vergi uygulamalarına gösterdiği ilgisizliğin bir kanıtıdır.

Herkesin malumu olduğu üzere muhasebe ilminin dayanağı belgeye dayalı kayıt düzeni olup, belgesiz hiçbir kaydın yapılmayacağı da aşikârdır. Fatura vermemek suretiyle personel ile belge basımından tasarruf edileceği ve bunun da elektrik ücretlerini ucuzlatacağı iddiasına katılmak mümkün değildir. Yoksa bu yöntemle KIB-TEK personel durdurma yönüne de mi gidecektir? Bir bölgede "tercihe bağlı fatura talep edecek olan" bir kişi dahi olsa bu faturanın tebliği için o bölgeye girmek için personele ihtiyaç olacağından tasarruf bunun neresinde olacak? Kaldıki, bahse konu uygulamadan tasarruf amaçlanıyor ise elektrik ücretlerine neden zam yapılacağı gündeme gelmiştir? Bir yandan tasarruf ve kurum zararının azaltılmasından söz edilirken kuruma Mercedes marka lüks makam aracı satın alınması hiçbir gerekçeye sığmaz.

Öteyandan, aldığı hizmet bedelini ve hesaplamaları inceleme bakımından vatandaşların da özel hakları olduğu gözardı edilmemelidir. Bunu SMS üzerinden takip etmesi ise birçok kişi bakımından zor, hatta olanaksızdır. Kaldı ki herkesin bir cep telefonuna sahip olma ve/veya bunun kullanımı ile ilgili teknik bilgilere sahip olma zorunluluğu gibi bir kuralın da olmadığı gerçeği de gözönünde bulundurulduğunda sözkonusu uygulamanın KIB-TEK'e pek fazla bir getirisi veya yararı olmayacağı gibi halkımız ve işletmelerimiz arasında huzursuzluklara da neden olacağı görüşündeyim.

Yaklaşık yirmi milyonun üzerinde nüfusu olan İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa vb. yerler ile diğer Avrupa ülkelerinde telefon ve elektrik faturaları süresinde ilgililere veya adreslere dağıtılırken üçyüz ellibin civarında nüfusa sahip KKTC'de bu yöntemi, KIB-TEK'in, sanki başka acil veya önemli işleri yokmuş gibi alelacele değiştirmeye çalışmasının nedenini anlamak mümkün değildir.

KIB-TEK'in halka kaliteli hizmet sunması, santralin çevreye kanserojen maddeler saçan bacanın filtrelenmesi ve sair hizmetler dururken "oturduğunuz yerden yönetme" sevdanız KKTC'nin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik gerçeklerle hiç bağdaşmamaktadır.

Son olarak şunu da belirtmek isterim ki KIB-TEK'i yönetenlerin "özerklik sevdası" onlara yasalara aykırı uygulamalar halkı vermemekte olup, yasalara aykırı olan bu uygulamanın Vergi Dairesi yetkilileri ile görüşülüp görüşülmediğini veya bu Daire tarafından kuruma gerekli uyarıların yapılıp yapılmadığı durumunu da merak etmekteyim. Önemli olan Anayasanın temel kuralları arasında yeralan "hukukun üstünlüğüne" saygı göstermek ve "ayağını yorganına göre uzatmak" gerçeğine sadık kalmaktır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.