Hükümetin vergi ve harç zamları ne kadar yasaldır? (2)

Yayın Tarihi: 08/02/16 08:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

Geçtiğimiz hafta KKTC'nin gündemini oluşturan ve gerek halkın gerekse sivil toplum örgütlerinin tepkisi ile karşılanan vergi ve harç zamları hakkında geçen hafta kaleme almış olduğum hükümetin bazıgayriyasal düzenlemeleri hakkındaki görüşlerime bu hafta hangi mevzuatın Anayasaya aykırı olduğu konularına örnekler vererek devam edeceğim.

Anımsanacağı üzere Anayasamızın 75(3). maddesine istinaden ilgili yasalarda vergi, resim ve harçlar ile bağışıklık ve istisnaların oran ve hadlerine ilişkin kurallarda değişiklik (yani zam veya indirim) yapmaya yasalarda açıkça belirtilen esas ile kıstaslar çerçevesinde Bakanlar Kurulu'nun yetkili kılınabileceğini çok net bir şekilde kurala bağlamıştır.

Bu anayasal kuraldan hareketle 1 Şubat 2016 tarihinde itibaren iğneden ipliğe kadar tüzük veya emirnameler düzenleme yöntemiyle yapılan 28 değişik türdeki vergi, resim ve harç zamlarından 16 tanesinde yukarıda belirtmiş olduğum kurallar yeralmadığı için yetki aşımı olduğunu saptadım. Diğer bir anlatımla, aşağıda belirtmiş olduğum ve Bakanlar Kuruluna zam yapma yetkisini öngören ilgili yasaların maddelerinde Anayasa'nın bahse konu maddelerinde yeralması gereken alt, üst, esas, kıstas ve ölçülerin yeralmadığı görülmektedir.

Zam düzenlemelerini onaylayan Bakanlar Kurulu'nun "enflasyon oranını aşmayan oranlarda artış yapılmıştır" açıklaması onları bu konuda haklı kılmadığı gibi yapılan düzenlemelerin de yasal olduğu anlamına gelmez. Aynı kurallar Belediyelerin yapmış olduğu veya yapacakları zam düzenlemeleri için de geçerlidir. Kaldı ki devlet çalışanlarına % 4.60 Hayat Pahalılığı öngörülüyorken, yapılan ortalama zam oranının % 6 ve üzeri bir oranda yapılmış olması sosyal adalet ilkeleri ile de bağdaşmaz. Özel sektörde çalışanlar için bu artışlar daha da olumsuz etkiler oluşturacağı ve alım gücünü zayıflatacağı ise ayrı bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Anayasamızın 75(3). maddesine istinaden 28 değişik Tüzük ve Emirnamelerde yapılan ancak Bakanlar Kuruluna vergi, resim ve harç konusunda artış yapma yetkisine ilişkin ölçü, esas, kıstas, alt ve üst limitler öngörmeyenbu yasalar ile zam düzenlemeleri yapmanın dayandırıldığı ilgili maddeler aşağıda belirtilmiştir

TÜZÜĞÜN/EMİRNAME ADI

İLGİLİ YASA

İLGİLİ MD.

1

CEZAEVİ (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

48/1995

4 ve 10

2

İLAN, REKLAM VE LEVHA (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

FASIL-50

8

3

KONSOLOSLUK HARÇLARI (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

11/2013

8

4

MADEN VE TAŞ OCAKLARI (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

FASIL-270

47

5

MOTORLU ARAÇLAR VE YOL TRAFİK (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

21/1974

5(1)

6

OTELLER (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

59/1991

12

7

SAKİNLERİN KAYDI (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

8/1973

8

8

SENDİKALAR (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

13/1971

57

9

TAPU VE KADASTRO DAİRESİ (HARÇLAR VE ÜCRETLER) (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

1/1972

3

10

TARIMSAL İLAÇLAR DENETİM (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

64/1987

39

11

TARIMSAL ÜRÜNLER (İHRAÇ) (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

FASIL-28

8

12

TARIMSAL ÜRÜNLER TAĞŞİŞ (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

FASIL-24

13

13

TELSİZ TELGRAF (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

11/1970

5

14

TÜRK CEMAAT MECLİSİ EVLENME İLE İLGİLİ RESİMLER (DEĞİŞİKLİK) EMİRNAMESİ

4/1962

5

15

YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

63/2006

23

16

YOLLAR VE BİNALAR (DEĞİŞİKLİK) TÜZÜĞÜ

14/1959

19

Öteyandan diğer önemli bir gerçek ise vergi, resim, harç konularındayapılan zamlar sonucuödenmesi gereken miktarlar halkın büyük bir kesiminin mali gücünü aşağı çekeceğiiçin bunların tahsilatında da büyük sorunlar yaratacağı için kayıtdışılığa hız kazandıracağıkanaatindeyim.

Vergi hukukunun önemli ilkelerinden biri de vergi, resim ve harçların halkın ödeme gücü ile bağdaşması gereğidir. Kaldı ki zamanında yapılan hatalı ve gayriyasal uygulamalar dolayısıyla ilgili kurumların bütçelerindeki açıkların faturasının, yükümlülüklerini zamanında ödeyen halka kesilemeyeceği gerçeğidir.

Yasalarda vergi, resim ve harçların tüzüklerle belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kuruluna yetki verilmiş olması her yıl bunlara ilişkin zam yapma anlamına,yani adet haline dönüşmesine haklılık kazandırmamalıdır. Önemli olan, bu zamlar öncesi hükümetin öncelikle ekonomik durumu çok iyi incelemesi ve zamların yapılmasının gerekli olması halinde bunların mali kaynak yaratma pahasınasosyo-ekonomide yaratacağı olumsuz etkilerin de hesaplanması gerekmektedir.Hâlbuki ülkemizdeki uygulamalara bakıldığı zaman vergi, resim ve harçlara her yıl yapılan zamlar artık normal bir "refleks" ve "alışkanlık", yani "tiryakilik" haline dönüşmüştür. Bu artışlar yapılırken bunlardan elde edilecek kaynakların da halkın yararına ne kadarlık miktarının kullanılacağı da ayrı bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hükümet edenler ile Belediyeler artık profesyonel kişilerin bile pek düşünemediği yöntemlere başvurarak halkın cebindeki parayı bütçelerine aktarmanın yollarını çok iyi öğrenmişlerdir!! Ancak, onlarda unutmamalıdır ki sandıkta oy kullanma zamanı geldiğinde halk da kendilerine gereken dersi vermeyi çok daha iyi öğrenmiştir.

Özetle, ülkemizin sosyo-ekonomik gelişmesini sağlayacak olan kalkınma plan ve programlardan pusulasız gemi misali yoksun yöntemlerle, yegâne uğraş konusu, kamuda çalışan ve birçoğunun yeterli mesleki bilgi, yetenek ve eğitimden yoksun olan personelin özlük haklarını karşılamaktan başka iş yapmayan hükümet ile birçok Belediyelerin artık bu tür uygulamaya son vermesi, yatırımları harekete geçirecek, ekonomik durgunluk ile bürokratik engellerin önünü açacak ciddi düzenlemelere başvurması kaçınılmazdır. Mevcut durumun devamı halinde KKTC'nin sosyo-ekonomisi gerilemeye hızla devam edecektir.

Halkımızın, Bakanların ve iktidardaki siyasilerin klasikleşmiş sosyo-ekonomik sloganlarından ve "cek-caklı" konuşmalarından artık bıkmış olup, bundan süratle vazgeçmeleri ve gerçekçi icraatlar yapmaya başlamaları gerekmektedir. Örneğin, siyasilerin ve özellikle Bakanların "bütçedeki dengeleri ve disiplini sağlamak!", "giderleri kısıtlamak!", "ekonomi büyüdükçe denge sağlanacak!", "kaynakları yatırımlara ve özel sektöre yönlendirmek!" "ekonomik pastayı büyültmek!", "yapısal değişikliklere girmek!"gibi kalıplaşmış, hayali söylemlere son verilmelidir. Aksi takdirde, devletin ve kamu kurum ile kuruluşlarının her geçen gün artış gösteren borçları ve finansal kuruluşlara verdiği kefalet senetleri toplamı ülkemizin iflasını getirecektir. Ayrıca, bu durum, muhtemel bir çözüm durumunda Kıbrıs Türk tarafını çok zor durumda bırakacaktır.

Siyaseti kendilerine meslek ve geçim kapısı olarak görenler şunu unutmamalıdırlar ki gümbür gümbür gelen çok iyi eğitim almış, her branşta en üst bilgiye sahip, adalet ilkelerini, şeffaflığı ilke kabul etmiş, ülkesini kendilerinden daha fazla seven, düşünen, dünyadaki tüm gelişmeleri gayet iyi bilen bir Kıbrıs Türk gençliği vardır ve siyasilerin verdikleri içi boş beyanatlarına karınları toktur.

Gerek halkımız gerekse gençliğimiz hiç de siyasilerin zannettikleri gibi balık hafızalı değildir. Sivil toplum örgütlerine ek olarak halkımızda artık hak aramak için eylemlere başlama durumuna gelmiş olup siyasetçilerin artık süratle toparlanmaları, hukukun üstünlüğüne adapte etmeleri ve kendilerini Mecliste yapmış oldukları yeminin gereklerini yerine getirmeye odaklamalıdırlar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.