Cemaat-Denktaş ekseninde Mıntıka Temizliği

Yayın Tarihi: 12/03/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
"Jitem'i ben kurdum"

Emekli Albay Arif Doğan

Silivri'deki şok mıntıka temizliği vesilesiyle nasıl olur da merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı anmayız anlayabilmiş değilim. Madem sizde öyle cesaret yok ben 'tuzum kurudur' diyerek araya sıkıştırayım.

Ömrünün son yıllarında Denktaş'a kadar uzanmak üzereyken O'nu Erdoğan ve Cemaat nikâhının tozpembe günlerinde 'ecel celladının' kurtardığını söyleyenler her halde bugünlerde pek hüzünlüdürler!

Denktaş yaşasaydı Kıbrıs Sorunu'nda gelinen son süreci hidrokarbona rağmen çok da ciddiye almaz, ama mutlaka Kıbrıs'ta yeni 'top secret' tavizlerden söz eder, 'Bu Erdoğan ne işler pişiriyor, inanamazsınız' tadında yazılar yazardı…

Denktaş yaşasaydı Türkiye'deki son kavganın Kıbrıs'ta gelinen son emperyal süreçle ilişkisini öyle bir anlatırdı ki prensiplerden yoksun bir arşivlemeye girişmiş hafıza-i beşer kafanız allak bullak olurdu…

Çalışma masasından 'Çılgın Türkler' kitabını eksik etmeyen Denktaş yaşasaydı eğer, 17 Aralık sabahının akşamı billahi ilk olarak O'na koşar 'anlat dedeciğim, neler oluyor hele bir…' diyerek gülümserdim…

O da 'sana hınzır bir fıkra anlatayım evvela' derdi mutlaka ve Erdoğan'ın yeni ve pek taze ittifakından nasıl yararlanmamız gerektiğini "of değil On The Record" anlatırdı… Başkan, Kurtlar Vadisi dizisine bile çıktın, gel bu röportajı Mağusa'ya bağlı Ergenekon Köyünde (Ayharida), mümkünse bir de bu köyün tabelası önünde yapsak mı Allah aşkına, derdim…

**

Ergenekon soruşturmasında 100 Bini aşkın izlenen telefondan 60 Bini dinlendi. Bin 360 kişi ifade verdi. 588'i tutuklandı. 19 iddiânamenin sayfa sayısı 17 Bin'i aştı…

Merhum Denktaş, Ergenekon soruşturmasının başlamasından yaklaşık 1,5 yıl sonra Şubat 2009'da, Lefkoşa'daki çalışma ofisinde bir basın toplantısı düzenler ve soruşturma kapsamında, adının bazı telefon konuşmalarında geçmesiyle ilgili açıklamalar yapar. Ergenekon'la ilgili bazı suçlamalar beklediğini ifade eden Denktaş'ın basın toplantısı 'korkmuyorum, ne haliniz varsa görün' tadında Türkiye medyasına yansır. Denktaş önce ana hatları tasvir eder ve Türkiye'de laiklik yine tehlikeye girdi ve sair der… Atatürkçü, Cumhuriyete sadık insanların tevkif edildiğini illa ki vurgular.

Türkiye'den bir gazeteden arandığını (artık tahmin edin siz gazeteyi), Ergenekon soruşturmasında adı geçen bir kadının telefon konuşmalarında isminin geçtiğinin sorulduğunu ancak adı geçen bu kadını tanımadığını, o dönemin randevu defterlerini ayrıntısıyla araştırdığını, bu kadınla bir görüşmesinin olmadığını söyler. (Süresi 4 dakikayı geçmeyen bir telefon üzerine çıkıp bunu açıklaması taktik açıdan kusursuzdur). O günlerin ittifakına 'Olmamış beyler! Dersinizi çalışın da gelin' mesajı veren Denktaş, bir süre kendi haline bırakılır ve ardından sağlık sorunları başlar ve 'ittifak' birkaç denemenin ardından vazgeçer.

**

Merhum Denktaş, Silivri'deki mıntıka temizliğini göremedi… Yaşasaydı eğer, eski devletle uzlaşan Erdoğan'ın yeni ittifakından Kıbrıs Sorununun yeni ivmesi özelinde nasıl yararlanmamız gerektiğini -risk analizini de esasa ekleyerek- çok sıkı çalışırdı ve mutlaka Türkiye'deki son tahliye sevincini uyarırdı: "yine de Erdoğan'a güvenmeyin a dostlar!"

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.