'Güven Artırıcı' ELAM

Yayın Tarihi: 28/03/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
"En büyük risk, yine Rumların iknâ edilemeyecek oluşudur. Çünkü onların anladığı Çözüm'le bizimki bir değil. Şimdi kafalarda 'aynı çözümü' oluşturmamız lazım, çalışmamız lazım"

2. Cumhurbaşkanı Talat (20 Şubat 2014, Kıbrıs Postası)

Ortak Açıklama yapılmış, Çapraz Müzakereler başlamış. Hiç olmadığı kadar teorik olarak "Çözüme" yaklaşmışız…

Bir yandan Maraş'ın açılması gibi "Güven Artırıcı" önlemleri konuşuyoruz bir yandan da müzakerecilerin ısıttığı beyânlara göre "AL-Ver süreci" gibi meselenin esâsına doğru adım adım ilerliyoruz…

Bir yandan yobaz kilise -her ne kadar her hafta bir önceki beyânını yalanlayan açıklamalar yapsa da- sürece bir şekilde dâhil oluyor; bir yandan da bizim kravatlı laik ada müftüsü, her renkten fistan kumaşıyla bezenmiş papazlarla buluşarak barış mesajları veriyor...

"Barış-çılar toplumsal hareket yaratmalı, hadi bir ses, biraz nefes" derken bir de bakıyoruz ki Güney Kıbrıs Polis Genel Müdürü'nün "uyuduğu" saatlerde aşırı sağcı faşist ELAM sokağa inmiş, klasik borusunu öttürüyor… "Sezar'ın hakkı Sezarcı" ELAM sokağa inmekle kalmamış…

2'nci Cumhurbaşkanı Talat'ın yeni barış konjonktüründe Rum toplumuyla buluşma, Güney'den bir nebze katalizör olma niyetiyle gittiği Limasol'deki konferansını basmış, salona dalmış! Camı çerçeveyi indirmiş…

İndirmiş de bitmiş mi? Talat'ın konferans için geldiği salona ateşli işaret fişeği dahi fırlatmış…

Bir gazeteci, bir koruma yaralanmış, Sayın Talat olağanüstü güvenlik tedbirleri altında KKTC'ye dönmek durumunda kalmış ve "Rum polisinin tedbirsizliğinden" yakınmış…

Rum Başkan mahcup bir edâyla çıkmış 'özür' dilemiş… Ünvânıyla müsemmâ Rum Hükümet Sözcüsü ise "hepimizi mahcup eden bu tür bir hâdise bir daha tekrarlanmayacaktır" diyerek söz vermiş…

**

ELAM bir de açıklama yaptı "Gezi Platformu ruhu" tadında… Okudunuz mu? Merak edip Türkçesini buldunuz mu?

"Demokratik yollardan Talat hakkındaki görüşlerimizi açıklamak istedik ama Talat'ın silahlı adamları ile karşı karşıya kaldık" diyor ELAM… Ekliyor şehvetle; "Özgür bölgelerde silahlı Türklerin gezmesi kabul edilemez!"…

Zihniyet bu!

Şimdi bir Tape çıksa, yayınlansa ve farz-u muhal Erdoğan önceki akşam gerçekleşen ELAM saldırısı sonrası Rum Başkan Anastasiadis'i aramış olsa inanın şöyle derdi; "Siz şaşırdınız mı Sayın… Sayın Anastasi… Çözümü sıfırlıyorsunuz. Mutabakat çıktı ortak… Çözüm Mözüm yapıyoruz diyoruz, nedir bu sorumsuz tedbirsizliğiniz! Buu… Bu ya ELAM mıdır nedir kökünü kazıyın. Böyle bir şey olabilir mi? Kimse kusura bakmasın"…

Nükte bir yana Kıbrıslı Türk Müzakereci Özersay'ın saldırı sonrası yaptığı ilk açıklama o meşhur kelime ile oldukça mânidar… Özersay, "21. yüzyılda bu kafa ile hiç bir yere gidilmez. Buna karşı çok ciddi bir mücadele, uğraş vermek gerekir. BM ile temasa geçtik, Rum yetkililere hala ulaşamadık" diyor…

**

Ez-cümle: ELAM'ı kınamanın ötesinde, Güven Artırıcı Önlemler kapsamında ele almanın zarûri olduğu" doğrudur… "Limasol'da konferans veren Sayın Talat'a yapılan saldırı daha vahim bir şekilde sonuçlanmış olsaydı, özür yeterli olacak mıydı?" sorusu da doğrudur… İşi "portakal, yumurta fırlattılar" diyerek yumuşatma gazeteciliği de çok komik ayrıca…

Bu "mendeburluğu" da bilâhir Karantina'ya alacağız…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.