Erdoğan'la "100 yıllık" parantez
Ve elbette köşke çıktığında O'nu tebrik etmesini bileceğiz
Ancak köşe #Karantina, şimdilik esas resimle ilgili mülâhazayı, O'nun tek başına- temsil ettiği âbidevî bir dönüm noktasının yeni bir merhale başında filizlenmesiyle ilgilenmektedir
**
Ketum Tarih, Erdoğan'la ilgili hükmünü benim verdiğim gibi- henüz vermiş değildir ve fakat İnşa süreci "sakat" Türkiye Cumhuriyeti, 100 yıllık bir parantezi "onun siyasal dehasıyla" kapatmak üzeredir
İlk kez halkoyuyla göreve gelecek müstakbel ve muhakkak Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin son Başbakanı, ilk Başkanı" sıfatıyla Reis-i Cumhurluğunun ilk dönemi sonunda Atatürk'ten daha da fazla bir süre "ülkeye liderlik" etmiş olacak
Rasyonel tek rakibi "tarihî" olduğu için ulusal mücadelenin bir yeni safhası olarak nitelediği Cumhurbaşkanlığı propagandasına Samsun'dan başladı (ki bunun maksatlarından biri de 'kaypak Ulusalcıları' tavlamaktır) ve akabinde Erzurum'la devam etti.
Amasya Genelgesi nostaljisi buruk kalsa da 25 Aralık'ı atlatan Ak Parti kadroları için görünen köyün Samsun klavuzu belli ki bu kez "pusulasız" değildir
**
Kemalizm'in kibir ve devlete hakimiyet tutkusuyla övündüğü 80 darbesinin, cuntacılara bir aksilik olursa diye- verdiği 'bonus' Cumhurbaşkanlığı yetkilerini ilk aşamada sonuna kadar kullanacağını söyleyen Erdoğan'ın (ki kim buna itiraz edebilir) asıl maksadı, turu fark etmeksizin yüzde 55'le seçilmek ve 'baskın' bir erken genel seçimle Ak Parti'yi Anayasayı topyekûn değiştirecek bir üst noktaya taşımak ve Başbakanlığında da zaten fiilen icra ettiği Başkanlık Sistemini bu kez Çankaya'da resmen inşa etmeyi denemektir
Bana göre hesabı çoktan yapılan Erdoğan'la ilgili kapanacak bila tereddüt "'hayırlı' 100'üncü yıl parantezi" açıkça budur (Veda değil Fâtiha).
**
Nûru kararan The Cemaati bunu hak ettiği için- ezen; Balyoz ve Ergenekon'la uzlaşan (her rövanş uzlaşı gerektirir); Kürt paketini de son anda devreye sokarak ilk kez devleti çatışmalı olduğu toplumsal kesimle muhatap eden, başörtüsü sorununun 'hallini' 2010'a kadar ertelemek zorunda kalan, Kenan Evren'e de sembolik olarak son tekmeyi basan Erdoğan, 28 Şubat sürecinde hakkında atılan "Muhtar Bile Olamaz" manşetlerinin kişisel intikamını almayı manen fazlasıyla hak etmiş biridir
Erdoğan "Cumhurbaşkanı" olmayı "hak" eder
İttihat Terakki'den beri akan kronolojide üstlendiği misyon nedeniyle O, "azınlığa yaslanan tek adam" olmaktansa "çoğunluğa yaslanan tek adam" olmaya fazlasıyla lâyıktır
"Hak" sonrası geleneksel "sopa Hukuk" ise (laikler ve liberaller dahil) hiç kimsenin özünde samimiyetle ilgilenmediği bir Türkiye Cumhuriyeti palavrasıdır
**
Adının anlamı 'dini tamamlayan' (bir tür mehdi) olan Ekmeleddin'in, konuşurken Arapça düşündüğü için Türkçe'ye içinden- çevirirken yaşadığı aksaklık ve tekleme bu seçimin magazini olarak kayda girecek
Erdoğan referandumuna dönüşen son yerel seçimde "İstanbul'un sırrı olan" Sırrı Süreyya'nın misyonunu Cumhurbaşkanlığı seçimi için devralan Selahaddin Demirtaş ise, hem olası ikinci turun kilidi olacak hem de aldığı oylarla Cumhurbaşkanı Erdoğan'la "self-determinasyon" hakkında pazarlık marjını test etmiş olacak
**
Cumhurbaşkanı Erdoğan'la kapanacak 100 yıllık Cumhuriyet parantezi, yeni bir ezber-bozan dönemin de açılışı anlamına geliyor
Erdoğan, Çankaya'ya tıkıldığı için Başbakanı İsmet'e sık sık vaveylâ eden Atatürk'ün siyasi çıta ve limitini 'aşmak' istemekte ve bunun için aslında kimselerin pek de bahsetmediği bükemedimse uzlaşırım diyen- pragmatik Batı'nın kumar anlayışına güvenmektedir
Biz dahi Erdoğan'ın 'parlak yıldızına' güvenmekteyiz
Şu halde Ak Parti'nin Erdoğan sonrası geleceği dahi "asıl parantez" yanında önemsizdir
Bu parantez, bu denli önemlidir
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.