"Oturmayacağım Pazarlığa"
"Coğrafya kaderdir "
Filistin... Kenan diyarı
Üç dinin kutsî şehri. Bütün dinlerin alenen yasaklamış olduğu halde "öldürmenin" rutin ve tabii olduğu 'vaad edilmiş' coğrafya Kabalist-Yahudi ülküsünün en dolaysız, perdesiz ve cihan karşısında pek 'rahat' sûreti... Amerika koordinasyon merkezi
Oysa 20'inci yüzyılda hiçbir fikir "şiddete" bulaşarak başarılı olamamıştır
Terör devlet İsrail, hayal peşinde Bu yobazlığın sonu yok
Çok ciddi "fikirleri" olan Komünizim de 'devlet terörü' nedeniyle gitti, yok oldu
**
Kan, ölüm ve şiddet: Bu coğrafyada bu kadar...
Edward Said'in, bu coğrafyayı tanımak için siyasetin sınırlarından çıkıp edebî metinlere bakmak gerektiğini yıllar önce söylemişti, der Fazıl Hüsnü Dağlarca - Attilâ İlhan - Hilmi Yavuz üçgeninde gezinen genç şâir Can Bahadır Yüce
Çağrısının da yeterince karşılık bulmadığını
Örnekler: 'Filistin'de yaşanan acılara dair onca tarih ve siyaset kitabı var -hangisi toprağını kaybetmenin trajedisini Hasan Kanafanî kadar iyi anlatabilmiştir? Kanafanî'nin 'Güneşteki Adamlar' adlı kısa romanı dilimize de çevrilmişti. Hem yayın dünyası, hem de okurlar tarafından ıskalandı'.
**
Filistinli şâir Semih El-Kasım ünlü şiirinde şöyle yazar;
"_yitireceğim belki de her şeyimi,
satacağım giysilerimi belki de,
senin pasa gönlün dilerse,
satacağım yatağımı yorganımı,
taş ocaklarında çalışacağım belki de,
hamallık edeceğim belki de, lağımcılık, çöpçülük.
arpa tanesi arayacağım belki pisliklerin içinde.
belki de çıplak kalacağım, aç kalacağım.
ama hiçbir zaman oturmayacağım pazarlığa seninle,
ey günesin düşmanı
sıkacağım dişimi dayanacağım,
son damlasına dek kanımın.
belki sen, şu bir karış toprağımı da alacaksın bir gün,
atacaksın belki de gençliğimi zindana,
neyim var, neyim yoksa atalarımdan kalma,
yağma edeceksin belki de hepsini,
kabımı kacağımı, küplerimi, hasırımı, kilimimi, sedirimi.
yakacaksın belki de kitaplarımı, şiirlerimi.
yem edeceksin belki de vücudumu kurda kusa.
belki de ölüm saçan korkuluğu dikeceksin köyümüze,
ama hiçbir zaman oturmayacağım pazarlığa seninle,
ey günesin düşmanı,
sıkacağım dişimi, dayanacağım,
son damlasına dek kanımın
belki de söndüreceksin bütün ışıklarını gecemin,
koparacaksın anamın sıcak koynundan belki de beni,
bozacaksın belki de tarihimi, edeceksin allak bullak,
dört yanıma duvarlar öreceksin belki de, kalın, yüksek,
belki de çarmıha gereceksin beni bir gün
karşında bir sürü hergelenin.
ama hiçbir zaman oturmayacağım pazarlığa seninle,
ey günesin düşmanı,
sıkacağım dişimi dayanacağım,
son damlasına dek kanımın_"
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.