11 Eylül'den IŞİD'e (2)

Yayın Tarihi: 14/09/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
11 Eylül'de 11 sefer sayılı uçaktaki korsanın pasaportunun, yıkıntılar arasında bulunduğu iddia edilir…

Yani kül olmuş uçaktan çıkabilmiştir pasaport…

Herkes "kanıt" bulundu zanneder ama hayır, pasaportun sahibi yaşamaktadır. Pasaportun uçakların külleri arasından çıkmasının ardından sahibi konuşuyor; "FBI beni listesine koyduğunda gözlerime inanamadım. Adımı vermişler, doğum tarihimi… Ama ben bir intihar bombacısı değilim. Yaşıyorum!"

Bin Ladin ailesinin aslında nerede ikamet ettiğini biliyor musunuz? Yazalım; Falls Church, Virjinya…

Obama danışmanları, yaklaşan seçim nedeniyle onu yaşadığı evde öldürmeye karar vermeden evvel Amerika'nın "en çok aranan adamı" olduğu halde Dubai'deki bir Amerikan hastanesinde nasıl olduysa 2 hafta kalmıştır… Amerikan doktorlar tarafından tedavi edilmiş ve yerel bir CIA ajanı tarafından ziyaret edildiği de bilinmektedir.

Özünde Usame'nin bu işi organize ettiğine dair "bir tek kanıt" bulunamamış ve "buna da gerek olmadığı" ifade edilerek, saldırı sonrası Afganistan'daki "video-kaydı" esas alınır komisyonca…

Ayrıca; 1976'da Usame'nin büyük kardeşi Selim Bin Ladin, Ladin ailesinin ABD'deki yatırımlarını yönetmesi için Jim Bath adında Teksas'lı birini kiraladı. Emekli- Ulusal Güvenlik pilotu olan Bath, George W. Bush'un da –ABD'lilerin bildiği gibi- kadîm bir dostudur...

Bush ve Bin Ladin aileleri arasındaki derin ticari ilişki, W. Bush, Carlyle Şirketi adına 1998-2000 yıllarında Suudi Arabistan'a Ladin ailesiyle görüşmeye gittiğinde "daha da açık bir hal" almıştır… W. Bush, 11 Eylül sabahında Usame'nin büyük kardeşi Şefik Bin Ladin ile Carlyle Grup Toplantısında olduğunu yalanlayan var mıdır?

Carlyle şirketi, 9/11 sonrası "Anti-Terörizm" ve "Afgan-Irak Savaşları" sayesinde büyük kâr sağlamışlardır. (şirket dünyanın en büyük silah üretici firmalarındandır)

Kim 60 Ton ağırlığında, 38 metre genişliğinde ve 13 metre yüksekliğindeki

bir uçağı bu engeller arasında (Pentagon'a) uçurabilir?

Devlet raporuna göre uçak Pentagon'a çarpmadan önce aşağıya doğru 270 derecelik bir kavis çizmiştir… Üstelik pilotu Hani Hanjour, ufak bir planörü bile düzgün uçuramayan kötü bir pilot olarak tanınıyordu. Kurstaki eğitmeni –yanlışlıkla basına- "Kursu asla bitiremeyeceği gerçeğini hiç umursamıyordu; şaşkınlık içindeyim, o uçamazdı bile.." açıklamasını yapmıştır…

Koltuk yok, bagaj yok, ceset yok… Sadece tuğlalar ve hafriyât. Resmi açıklamaya göre yanan jet, yakıtın ısısıyla tamamen buharlaşmıştı!

Pentagon'a bir torpido gibi inmeye çalışan 77 sefer sayılı uçak, 2 adet çelik-titanyum

alaşımı, Rolls-Royce motora sahipti… (her biri 6 ton), 12 ton çelik-titanyum alaşımının jet-yakıtıyla buharlaşmasının bilimsel olarak imkânsızlığı kanıtlanmıştır. Ne tuhaf ki yetkililer "parmak izi" ve DNA tespitine uygun, cesetler olduğunu söylediler…

Çeliği eritip buhar eden ısı "mübarek terörist cesetlere" zarar verememiştir.

11 Eylül'ün El Kaide'sinden IŞID'e 11 Eylül sürecek..

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.