Aşçı Halit ve Babaannem

Yayın Tarihi: 30/10/14 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

"Kara Perşembe" olarak anılan 24 Ekim 1929 günü Amerika'da borsa dibe vurdu…

O yılın fiyatlarıyla 4,2 milyar dolar tam ifadesiyle "hokus pokus" oldu.

Bu süreçte dünya genelinde 4 Bin kadar bankanın battığı, binlerce insanın mal varlığının "sıfırlandığı" yazılmıştır…

Ünlü "1929 Bunalımı" temelde Amerika'da borsanın çöküşüne ithaf edilse de o yıllarda yeryüzündeki ekonomik koşullara, krizin büyüklüğü ve etkisine bakıldığında "Büyük Dünya Bunalımı", "Büyük Buhrân" "Mega Bunalım" adını almayı hak ettiği açıkça görülmektedir.

Ansiklopedik bilgilere göre "29 Buhranı" dünyada 50 milyon insanın işsiz kalmasına, yeryüzündeki toplam üretimin yüzde 42 oranında ve dünya ticaretinin de yüzde 65 oranında azalmasına neden olmuş…

1929 yılına kadar dünyada oluşan diğer krizlere bakıldığında dünya ticaretinin en fazla yüzde 7 oranında düştüğü düşünülürse "1929 Bunalımının" ne derece etkili olduğu ortaya çıkar.

1925 doğumlu olduğu varsayılan Babaannem, genç kızlığını derinden etkilediğini söylediği ancak adını bilmediği "buhranın" Belgrat'ta siyaseti alt üst ettiğini, tuz bulmak için dağa çıktıklarını ve tuz diye siyah bir taşı oyarak yemeğe kattıklarını yaşarken ifade etmiştir…

Bunalımın etkilerinin II. Cihan Harbi'ne kadar -yaklaşık 10 yıllık- bir periyodda devam ettiği söylenir…

**

"13'üncü Cuma" diye şöhret bulan lanetli sabaha uyananlar, 1929 krizi patladığında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kepenkler bir bir kapanmaya başlamış…

Esnaf gibi dönemin siftahsız "taksicileri" de kara kara düşünüyorlarmış…

İstanbul Cağaloğlu'nda lokanta işleten "Aşçı Halit" ise turistlerle 'ahbaplık' kurdukça "taksicilik" de yapayım diyerek başladığı ek işte çırpınıyormuş…

Çünkü o da kriz döneminde kontak açmadan evinin yolunu tutan taksicilerdenmiş…

Dâimi müşterisi olan bir Mûsevi işadamı, herkes gibi kendisinin de işlerinin bozulduğunu ve artık "taksiye" binemeyeceğini söyleyince bizim Aşçı Halit, aynı yöne giden dört müşteriye saatin yazdığı ücreti paylaştırmayı önermiş…

Makul önerinin kabul edilmesiyle Nişantaşı–Eminönü "dolmuş seferleri" de böylece başlamış…

Üstelik "Aşçı Halit" günlük servisini yaptıktan sonra boş yatmak yerine, Karaköy İskelesi'nin önüne de gelip "5 kuruşa Taksim" diye bağırarak müşteri avına çıkmış.

"Aşçı Halit" Türkiye'de "dolmuşçuluğun" resmi başlangıcına imza atmıştır…

Onu diğer şoförler ve hatlar arasında gidip gelen yüzlerce dolmuş izledi. Basit ama parlak bir fikir sonucu "dolmuş" denen "sefercilik" doğmuş ve dolmuşlar o gün bugündür dolmuş…

İşte yeryüzü sathındaki paranın bir anda "yok olması" nedeniyle insanların ihtiyaçlarını karşılamak için takas yoluna giderek bir nevi değiş-tokuş (Barter) ekonomisine dahi geri dönmelerine neden olan 29 Buhranı, bizim Aşçı Halit'in önünü açmıştır…

1929 Buhrânı çocuklarından "Aşçı Halit" ve "Babaannem" dönemin önemli karakterlerindendir…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.