NAVTEX Vaftizi

Yayın Tarihi: 08/01/15 12:24
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Giren yeni yılla birlikte tıkanan Kıbrıs Sorununun tek gündem maddesi, Aralık ayı sonunda –çöken masanın mâzereti- Barbaros Hayrettin Paşa Sismik araştırma gemisine rotasını veren NAVTEX'in TC-KKTC arasında geçerli Kıta Sahanlığı Antlaşması çerçevesinde yenilenip yenilenmeyeceği idi…

Türkiye, Güney Kıbrıs'ın masaya dönme şartı olarak kaydettiği "egemenliğimi tanı" açıklamasına karşılık önceki gün Ortodoks inancında tam da "İsa'nın Vaftiz edilişini" temsil eden Teofani Yortusu'nda Barbaros Sismik Araştırma Gemisi'ni Rumların potansiyel doğal gaz nedeniyle kutsal saydığı sulara yeniden indirdi…

İki ortağın egemenliği demek olan ama yalnızca kendilerinin temsil ve hükmettiği Kıbrıs Cumhuriyeti'ne atıfla "ideolojik bir egemenlik" değil, Güney'in söz ettiği…

Rezervlerin tarandığı ve kazındığı Münhasır Ekonomik Bölgeye girişi yasaklayan coğrafi bir egemenlik lafzından söz ediliyor.

Süren kriz içinde platform getirmekten dahi söz eden Türkiye'nin NAVTEX'i yenilemeyeceğini ciddi ciddi düşünen, bunu dillendiren cumhurbaşkanı adayları, vekiller hatta Rum Basınına isimsiz konuşan Kuzey'den Bakanlar ve nice âkiller vardı…

Reel dış-politikten ancak bu kadar kopuk olunur…

Hatta bu konuda son dönemde çelişkili açıklamalar yapan Kıbrıslı Türk bir "müzakerecimiz" var.

Türkiye, Barbaros gemisine rota veren ve hidrokarbonlu çözümün katalizör değil, çatışma kaynağı olduğunu artık yeniden ilan eden Navtex'i tazeledi.

Yani baldırından daha kalın doktorası olduğu için Kıbrıs Sorunu tahlili yapan uluslararası ilişkiler uzmanları gene çuvalladı…

**

Süresi dolan NAVTEX'in tazelenmesi değil, tazelenme-mesi sürpriz olurdu!

Çünkü Güney Kıbrıs'ın derdi NAVTEX ve Barbaros Gemisi olmadığı gibi Türkiye'nin de problemi bizim buralarda harâretle tartıştığımız Müzakere Masası değil!

Tüm konu, Güney Kıbrıs'ın imzaladığı hidrokarbon anlaşmaları, uluslararası şirketler ve son tahlilde Mısır-Yunanistan ve İsrail İşbirliğinden neşet edecek göreceli bir kaos…

Üstelik sismik verilere yaslanan her kazıdan da umulan bulunamıyor!

Türkiye'nin elinde Doğu Akdeniz'deki tüm bu "yönetilemez" atmosfere karşı taş koyacak tek bir argüman var. O da Kıta Sahanlığı kapsamında KKTC adına gazın gölgesini aramak ve başından râzı olduğu dengeleri yeniden karmaya çalışmak…

Yani coğrafyanın dâhil olduğu bölgede tamamen kontrolü dışına çıkabilecek niyetleri bozmak.

Buna göz yuman ABD'ye Güney Kıbrıs tam da bu nedenle kızgın zaten!

Tam da bu nedenle BM Özel Danışmanı Eide, "Barboros gemisinin asıl yap-bozda sadece bir fasıl" olduğunu söylüyor…

**

Süslü laflara, ince manşetlere, derin gibi görünen analizlere kanmayın!

Uluslararası ilişkiler ve çelişkilerin adı olan Kıbrıs Sorunun bir yönü çünkü, daima beklentileri taze tutmaktır…

Yani fasariya…

NAVTEX yenilenmemiş olsaydı da Kıbrıs Sorununda orta vadede değişen her hangi bir şey olmayacaktı.

Daha iyi ötsün diye gözleri oyulan saka kuşu misali şakımayı sürdüreceğiz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.