Halkların hakkı, Yaşar Kemal'e helal

Yayın Tarihi: 02/03/15 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

"Sovyetlerin 70 yıldır yaşama geçmiş modelini kabul edemeyiz! Kişi bağımsızlığı, ülke bağımsızlığı, politik bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık, özellikle de kültürel bağımsızlık... Sosyalizmin başka bir anlamı yok benim için…"

Yaşar Kemal, 1987

Vezne karşı nesrin ma'bedinde, Mezopotamya'nın asırlık mümtaz evlâdı, büyük üstadYaşar Kemal'i kaybettik…

'Teşvikiye' nicedir Me(h)met'i "d" ile yazan O'nun gibi merdini Zincirlikuyu'ya göndermedi…

Kemik gözlükleri ve aykırı olup 'makulü' bulan 'kul Ahmet' ceketleriyle;

Nice dehâ sanatkârın mukadderi gibi a'ma gözüyle;

Mahlasıyla medfun,hep müspet tebessüme gayretiyle;

Fidan yaşta 142'inci maddeden çürüyüşüyle Yaşar Kemal; o "Türk'ten daha Türk, Kürt'ten daha Kürt" şöhretiyle ömrünü,içinde yaşadığı coğrafyada barış ve çözüme adadı…

Türkmen köyünde büyüyen bir Kürt çocuğu olmasına rağmen kendi ifadesi ile O'na hiçbir zaman bir kez olsun "sen Kürt'sün" demediler...

Tanzimat'tan devreden "Türk aydınlanması" içinde 'millete yabancılık' geleneğinin, Yaşar Kemal'e rağmen nasıl vücut bulabildiği hala anlaşılmış ve nazar-ı dikkatle araştırılmış değildir…!

Kürt meselesinin çözümünü içeren girift süreci en çok destekleyen aydınlardan biri olarak üstadYaşar Kemal, kendisine 'Kemalist Solcu' diyen zümre tarafından zannedilenin aksine zinhar tam tekmil okunmuş, kavranmış bir yazar değildir…

O,Birinci Meclis'in özlenen"kurumsal Türk-Kürt kardeşliğini" dünya gözüyle göremedi…

Ne hazîn..!

Ancak yine de ölüm gününün devletin ilk kez resmierkân ve hem-hiza beyanla 'silah bırak' çağrısına isabet gelişi bu bahiste yadsınamaz.

Amele-başılıktan, ırgatlığa; çeltik tarlalarında kontrolörlükten; arzu-halciliğe;

köy öğretmenliğinden; kütüphane memurluğuna; gazetecilikten 'vatandaşlığa' Yaşar Kemal'in eserleri,hiçbir zaman 'köylünün milletin efendisi' olma-dığını anlatması bakımından topyekûn bir zımnî Cumhuriyet eleştirisidir…

"Sanat için sanata" karşı duruşuyla Yaşar Kemal'in ardından yâd ile yazmaktansa cenaze törenine katılabilmiş olmayı dilerdim…

O'nun Nobel bahsinde (*) 'tam anlamıyla Batılı bir yazar olmayışı' eleştirilerinin kökeninde de,ölümü ardından yaşadığım bu duygunun taşıdığı mana vardır.

Beş yaşında iken camii önünde öldürülen Van muhâciri pederi kendisinden râzıdır…

Halkların hakkı, 'bin bir çiçeğin destancısına' helaldir…

Uğurlar olsun…

[*Kıbrıslı Türk Şair Osman Türkay mı yoksa Yaşar Kemal mi Nobel'e aday gösterilmiş "ilk Türk" yazardır? Bu hususta bakınınız…]

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.