Değersiz ve süslü İngiliz evrâkı

Yayın Tarihi: 10/07/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"Son iki gündür haberleri süsleyen eski İngiliz belgeleri değersiz… Başından beri bir "İngiliz yaratığı" olarak tarih sahnesinde yerini bulan Filistin, Keşmir ve Karabağ sorunları yanında Kıbrıs nedir ki?"

Britanya Dışişleri Bakanlığı, geçen hafta Ulusal arşivlerinden belli bir döneme ait bir kısmını açtı ve mâziye dair bazı lüzumsuz, malumu ilan tarzında nostalji içeren şeyler 'sözde' gün yüzüne çıktı.

Tek espri ise akademik çalışmalara girecek dipnotlara kazandırılan resmiyet ve 'devlet arşivi' hüviyeti oldu.

İki gündür de bu evrâk, KKTC'nin 1983'teki ilanı sonrası yaşanan biri diplomatik, diğeri –tam olarak anlaşılmayan- askeri iki gelişmenin perde gerisini veriyor ve haber ajansları ile gazeteleri süslüyor…

Dahası gelir…

Bence şimdilik ilginç bir şey yok ama bakınmak da yarar var, belli olmaz.

**

Haberlere konu olan ilk evraka göre KKTC'nin bağımsızlığını ilan ettiği 83'te Yunanistan'ın tepki olarak Türkiye ile diplomatik ilişkileri kesip Kıbrıs'a hemen asker sevk etmek istediği belirtiliyor.

Belgede dönemin Rum lideri Spiros Kipriyanu, Margaret Thatcher'la yaptığı gizli toplantıda Atina'nın kendisine asker teklifinde bulunduğunu söylüyor…

Özal'ın kucağına ağır bir gülle gibi düşen KKTC bağımsızlığından iki gün sonra yapılan Thatcher-Kipriyanu görüşmesinin tutanağına göre Atina, Kipriyanu'ya dilerse Yunan askerlerini Kıbrıs'a gönderme teklifinde bulunuyor…

Ancak olası sevkiyatın hedefinin ne olduğu; yani Kuzey Kıbrıs'ı tekrar ele geçirmek mi, yoksa yalnızca güneyde asker konuşlandırmak mı olduğu anlaşılmıyor…

**

Ayrıca 18 Kasım 83 tarihli belgede; dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Geoffrey Howe'un birçok ülkedeki elçisine telgraf çekerek bu ülkelerde KKTC'nin tanınmaması için çalışmalar yürütmelerini istediği anlaşılıyor.

Howe'un 'gizli bilgi' damgalı (ama cihan âlemin bildiği) telgrafında, "Kıbrıslı Türklerin bağımsızlığını ilan etmesinin ardından farklı kaynaklardan bazı ülkelerin sözde KKTC'yi bağımsız bir ülke olarak tanıyacaklarını duyduk. Bunlar, Bangladeş, Pakistan, Suudi Arabistan, Irak, Libya ve Malezya olabilir" ifadeleri yer alıyor…

Thatcher kabinelerinin en uzun süre hizmet veren bakanı Howe görevini yapmış ve bu çerçevede uluslararası platformlarda gerekli girişimlerde bulunmuş. Bu kadar basit.

Adı geçen 'Müslüman' ülkeler de –heveslenmişlerdi ise de- Howe'a cevaben 'baş üstüne' demişler ki KKTC bu günlere 'böyle' gelmiş…

İslam dünyasının "Filistin ikiyüzlülüğü" yanında sözüm ona 'KKTC davasının' lafı dahi olmaz. (Ayrıca bakınız Pakistan eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in 'Kıbrıs konusunda Türkiye'nin yolundan gittik' dediği bir röportajı var. 'Hangi yol? diye soran olmuş mu?)

Ayrıca başından beri bir "İngiliz yaratığı" olarak tarih sahnesinde yerini bulan Filistin, Keşmir ve Karabağ sorunları yanında Kıbrıs hala değersiz gibi görünmektedir.

**

Şu söylenebilir: Demek ki Güvenlik Konseyi kararı ve İngiliz mutfak gayretlerine rağmen 'KKTC'yi tanıtmak' konusunda gösterildiği iddia edilen 'gevşeklik' çok da doğru bir şey değil…

5 Kasım 1914'te Birleşik Krallık'ın, Bakanlar Kurulu kararı ile Osmanlıya savaş ilan ettiğini ve Kıbrıs'ı ilhak etmiş olduğunu da bu vesile ile hatırlatalım.

Hatırlatalım çünkü geçtiğimiz yıl 5 Kasım, İngiltere'nin Kıbrıs'ı ilhakının 100'üncü yıl dönümüydü…

İsmet Paşa'nın Lozan'ıyla onaylanan ve günümüzde Kıbrıslı Türkler arasında yaşanan âidiyet duygusundaki sorunları ve sosyo-ekonomik hayata dair birçok sıkıntının temelinin atıldığı meşhur "ilhak"ı gerçekleştiren İngiltere'nin sözde 'çok gizli' damgalı bu belgeleri hiçbir değer taşımıyor…

**

Ama değerli bir şey var ilgilenmek isteyenler için;

O da bugünlerde Ada'da temelleri atılması umulan olası federasyonda her iki tarafın 80 Milyar Dolar'a ulaşan bugünkü borçlarının yeni devlete kalacak olması…

Böylece Federal müstakbel devletin toplam borcu birleşik ekonominin GSYİH'nin yüzde 300'ünü aşacak…

Temel soru bu borç, gelir vergileri ile nasıl ödenecek?

Var mı "İngiliz nostaljisinde" boğulmayıp bu güncel soruyla ilgilenmek isteyen?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.