'Parazitte' Ortodoks kompleks

Yayın Tarihi: 15/07/15 07:52
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Bugün KKTC siyasal yaşamında 'ilk' olması nedeniyle bir dönüm noktası olarak yerini alacak olan CTP-UBP geniş tabanlı koalisyonunda görev yapacak kabine, düzene en büyük çomağı zannedilenin aksine dış politik değil, iç politik sokan Cumhurbaşkanı Akıncı'ya sunulacak… Çalkantılı ve heyecanlı yeni bir dönem… İşimiz bu olmaklığı haseple çok yazıp nice çizeceğiz ve kaydı, daha evvel de olduğu gibi köşe Karantina'da 'dosdoğru' tutmaya riâyet edeceğiz.

Ancak benim Karantina'ya almak istediğim hiç önemsenmeyen ama esasa ilişkin 'büyük fikir' veren bir mevzum var… O da müzakereler kapsamında gündeme geldiği ilk günden bu yana basında hiç yer almayan bir Güven Yaratıcı Önlem (GYÖ) başlığı…

"Parazit"…

**

Parazit…

Kuzey ile Güney'in frekans-parazitlerinin kurulan ortak komitede karşılıklı teknik çalışmalarla giderilmesi…

Hani Girne'ye Lefkoşa'dan giderken Ciklos mevkiinde radyo frekansları karışıyor da dinlediğimiz FM'deki şarkı Güney Kıbrıs'tan gelen başka bir FM adresi üzerinde 'düet' yapıyor ya…

Hani yol boyu yokuşun bitmesi, Akdeniz maviliğinin görünmesi bekleniyor ya... Ya da aksi yönde Başkent kasvetinin…

Ancak radyoda bir şarkıyı 'kesintisiz' dinlemekten ibaret ve basit değil bu parazit kanıksadığımız sorunu… Bunun adı "enformasyon ağını" kapsayan bir düzenleme… Mesela uçaklara yönelik 'enterferans' denen yayınlar var. Pilot inişe geçerken kuleyle konuştuğunda araya radyo kanalı girebiliyor… Bu ciddi bir bilgi! Tabi ki yedek kanal var, tehlike arz etmiyor ama işin böyle yönleri de var.

Bir GYÖ olarak "Radyo frekanslarının parazitlerden kurtarılması" konusu, ilk olarak Haziran ayı başında Rum basınına sızdırılmış (Akıncı buna tepki göstermiş) bilahir ünlü 'mayın meselemizle' aynı listede açıklanmıştı.

Bu kalemde, parazitte gelinen aşamaların özellikle Rum basınında işlenmemesinin sebebi ise Güney Kıbrıs'ın olası 'iç siyasi' tepkilerden çekinerek basın ayağını bloklaması… Çünkü frekansları karşılıklı düzenlemek demek, aynı zamanda Kuzey'deki yayın kurumlarının tanınması, varlıklarına riâyet edilmesi demek.

İşte ünlü 'Ortodoks kompleks' bu noktada devreye giriyor.

**

Frekansların tarama işlemi bitti, (hatta bu konuda Güney'e teknolojik olarak yardımcı da olduk) sıra frekansları kaydırmada. Somut ilerlemeden kastın bu olduğu anlaşılıyor.

İlgili komite çalışmalarında bulunan Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu Başkanı Kadri Bürüncük, GYÖ'ler içinde GSM şebekelerinin birleşmesi konusunda (nasıl bir metot izlenecek, ona bakılıyor diyerek) 'opsiyonlu' bir ilerlemeden söz ederken; parazit-frekans konusunda ise komitede 'somut ilerleme var' diyor. Ama her şeyi spekule edip yazan Rum basını dikkat buyurun ki buna hiç değinmiyor. Yok sayıyor…

Yine de BTHK başkanı bu konuda temkinli…

Evvela bir AB ülkesi olmasına rağmen frekans ihlalleri ekseriya Güney Kıbrıs tarafından yapılıyor. Komiteye getirdikleri ölçümlerine 'hile' karıştırmalarına rağmen!

Kaygının temeli ise şu: KKTC'de sayısal yayıncılığa Güney'de yokken ilk önce devlet kanalımız BRTK geçti. 33. Kanalda… Bir kaç yıl sonra Güney gitti ve uluslararası Telekominikosyon Birliği'nden 33. Kanalın tahsisini istedi. Kurum da verdi haliyle. Neticede yayını bizde basıyoruz onlar da basıyor… Nihâye kimse kullanamıyor.

Yani bugüne kadar bu dijital savaşta kazan-kazan değil; kaybet-kaybet işledi…

"Şimdi parazitlerdeki tahsislerden sonra nasıl emin olacağız yeniden bir frekans için başvurmayacağınıza?" diyor Türk tarından teknik heyet… Güvence lazım ama nasıl bir güvence!

İşte bu aşılamıyor.

Parazit'teki 'parazit' bu…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.