'Küvet' gündemi

Yayın Tarihi: 18/08/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"Batık müteahhitler, dolandırıcı baronlar 'bireysel mülkiyet hakkını' almışlar ve kendilerince yorumlayıp, meseleyi yeni bir 'İkinci Ganimet Düzenine' nasıl dönüştürürüz şeklinde bir mütalaaya girişmişler. Bunun pratiği ise dedikoduyu yaymak…"

İnsanın 'işi' dediği şey "gazetecilik" olunca dünyayı etrafında dönüyor zannediyor. Kabaca zâtı etrafında değil, demek istediğim…

Civar, kendi 'merakları, kendi ilgi alanları' etrafında şekilleniyor zannediyor…

Sık sık akademisyenlerde de gözlemlenen bu "kavanozda yaşam" çok tehlikeli bir hastalık!

Bağımsız kimliği ile biraz halka karışınca insan; asıl gündemin de, belirleyici endişelerin de, şok edici satır aralarının da farklı olduğu hakikati ile yüzleşiyor. "Ehem" ile "mühim" ne de farklıymış görüyor.

**

Yıllık izin kapsamında meslekten ve onun tüm reflekslerinden sıyrılmak fırsatı buluyoruz her yıl… Milletin derdi, en azından 'ne değildir' bu vesile ile de görüyoruz.

Denir ki gündemi 'gazeteciler' belirler!

Medyanın belirlediğini zannettiği ama milletin hiç ama hiç takip etmediği, şaşırtıcı bir şekilde ciddiye almadığı, hatta kendi ifadesi ile 'sallamadığı' gündemi size sayayım;

Mesela yeni CTP-BG\UBP koalisyon hükümetinin istikbali kimsenin umuru değil…

Genel olarak tarihi koalisyona karşı temkinin ötesinde bir 'heyecansızlık' gözlemleniyor.

Hükümete dair 'yaaniii…' diye başlayan milletin bakışı ne tam karamsar ne de tam manasıyla ümitsiz.

Duyarsız, nötr bir hal…

UBP içinde kaynayan kazan ve kurultay için adayların ortaya çıkışı ise, parti içinde doğrudan taraf olan- mesela yeni üye olan- zevat dışında kimsenin bu sıcaklarda alakadar olduğu bir şey değil…

Sadece ifade edilen şu ki, UBP'de yine 'birbirini yeme' dönemi, 'koltuk telaşı' başlıyor.

**

Kıbrıs Sorununun heyecanı da biz 'gazetecileri' kuşattığı kadar değil…

Ve fakat Cumhurbaşkanı Akıncı'nın seçilişiyle memleketin âdeta 'rahatladığı, ferahladığı' ve bu durumun içten içe 'yaşanmaya' devam ettiği gözlemleniyor…

Milletin lisânında Cumhurbaşkanına ilişkin bu 'konforun' da ağır ağır yerini iç politik beklentilere bıraktığı hissediliyor.

Kıbrıs sorununa dair ise özetle şöyle deniyor: Cumhurbaşkanı Akıncı iyi başladı, dileriz bu kez bir şeyler olur, buna inanıyoruz ama…

"Ama'lar, fakat'lar" sayısız gidiyor…

Şaşırtıcı olan şu ki 'sıradan' denen halk, Kıbrıs Sorununa sözde 'uluslararası ilişkiler uzmanı gazetecilerden' daha "jeopolitik" bakabiliyor…

Müzakerelerin son merhalesinde ortaya çıkan "Mülkiyet" ve ona dair 'bireysel haklarla' ilgili başlayan tartışma içinde ise hızla şekillenen bir alt gündem gözlemleniyor sahada…

O da genel olarak mülkiyetle ilgili belirsiz olduğu kabul edilen gelişmeler nedeniyle yaşanan ekonomik 'durgunluk'…

Mevsimle de birleşen AL-Sat'da yaşanan donmuşluk.

Bir de şu var: Batık müteahhitler, dolandırıcı baronlar 'bireysel mülkiyet hakkını' almışlar ve kendilerince yorumlayıp, meseleyi yeni bir "İkinci Ganimet Düzenine" nasıl dönüştürürüz şeklinde mütalaa ederek Türkiye kökenlilerin, mülklerini 'ucuza elden çıkarması için' ciddi ciddi dedikodu üretiyorlar.

**

Dedik ya milletin umuru değil pek çok şey diye… Fakat bir gözü de Türkiye'de… Nedeni ise döviz… Endişe, erken seçim için telaffuz edilen Kasım'a kadar nasıl ve ne denli bir strateji içinde direnileceği…

Dövizin sıcak durumu, koalisyonun içerik ve akıbetinden de, yeni bakanların yeni siluetlerinden de Kıbrıs Sorununun seyrinden de büyük bir merak konusu olarak yer ediniyor.

Umuda rağmen 'umutsuzluk'; belirsizliğe rağmen 'heyecansızlık' genel olarak dikkat çekiyor.

Son 10 günlük 'izin' seyrim içinde hiç sormadımsa elli kişiye sordum; Gazetecilerin aksine millet, 'medyanın' ve 'gazetecilerin' doğrudan ve dolaylı olarak "kişisel ajandasıyla" meşgul olduğu ve bunun sürekli 'bariz' halde gözlemlendiği kanaatinde…

Vatandaşa göre bizim 'havuzumuz' bile yok anlayacağınız…

Genel olarak kişisel 'küvet' medyası ve gazeteciliğinden söz ediliyor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.